Dansla arpın gizemli birleşimi

SAHNEDE siyah bir arp ve simsiyah giyinmiş bir dansçı var. Dansçı arpın üzerine çıkıyor, enstrümanın tellerini, sert biçimde çekmeye başlıyor. Hemen ardından bir kaya parçasıymış gibi arpı itiyor. Sırtına alıyor arpı, onunla oynuyor, ona tırmanıyor. Koreografisini Türkiye'de çağdaş dansın önemli isimlerinden Aydın Teker'in, dansçı ve arpist Ayşe Orhon'la birlikte yaptığı harS, bu akşam Borusan Müzik Evi'nde sahneleniyor. Prömiyerini 2008 yılında Brüksel'de yapan harS o günden beri pek çok ülke gezdi. Dansçı Ayşe Orhon'un gösterisi, Borusan Müzik Evi'nin de ilk dans gösterisi. Aydın Teker, "Projenin yaratımı iki yıl aldı" diyor: "Hiç durmadan bu projenin üzerinde çalıştık diyemem, arada boşluklar, başka işlerle uğraştığımız dönemler oldu ama o süreçler de işin 'pişmesini' sağladı aslında." Ona arpla çalışma deneyimini soruyoruz. "Böyle bir enstrümanın teknik sorunları var, çok ağır bir kere, çok geniş yer kaplıyor ve bizim bütün bunlarla baş etmemiz gerekiyordu." Teker enstrüman çalmıyor ama daha önce Londra'da sahnelenen ve kontrbasla dansı birleştirdiği bir performansa imza atmış. Ayşe Orhon ise sahnede enstrümanla ilişkisi için şöyle diyor: "Vücut da bir enstrüman. Beden yer yer özne olduğu gibi nesne de olabiliyor ya da bazen kendi öznesinin nesnesi olabiliyor. Sahnede bir beden ve bir müzik aleti var, hareket eden beden, çalan beden, duran arp, çalınan arp... Ama sahnede bir de hareket eden arp, hareket ettirilen beden, çalan arp gibi durumlar ortaya çıkıyor!" "Orhon ve arp, dansçı ve enstrüman, sahnede iki ayrı varlık, düet yapıyor, sonunda birleşiyorlar" diyen Teker, Amsterdam'daki 10. Arp Kongresi'nde sahnelenen harS'ta enstrümana yapılanları dehşetle seyreden, hatta salonu terk eden 'klasik' arpistler olduğunu anlatıyor gülerek. Gösterilen tepkiyi, ilginin ifadesi olarak görüyor Aydın Teker ve "Sınırlarda olmayı severim; seyircinin sabrının sınırları da dahil!" diyor. harS, bu akşam ve 4 Şubat'ta, saat 19.30'da Borusan Müzik Evi'nde görülebilir. www.borusanmuzikevi.com