Salı 29.06.2010
Son Güncelleme: Salı 29.06.2010

Felsefeyi ve psikanalizi sevdiren yayınevi

ENCORE YAYINLARI Mehmet Öznur:
Encore Yayınları, özellikle günümüzün en önemli düşünürlerinden biri olarak kabul edilen Slavoj Zizek'in eserlerini yayımlamakla tanınan ve yayın listesini belirlerken de önceliği, Lacancı psikanalizin farklı disiplinlere uygulanmasında yeni bir bakış, yeni bir perspektif sunan kitaplar seçmeye veren bir yayınevi. Diğer butik kitapevlerinden bu farklı yayın politikasıyla ayrılan Encore'un ilk kitabı da, başlangıç için en iyi aday olarak gördükleri Zizek'in Kırılgan Mutlak'ı olmuş. Encore Yayınları olarak en önemli vazgeçilmezlerini 'batmamak ve batmamak için çok satar aramamak' olarak tanımlayan yayınevi sahibi Mehmet Öznur, diğer yayınevlerine göre farklarını ise, "Biz de her yayınevi gibi 100 bin satar yakalama hayaliyle yaşıyoruz ama onları basmaya teşebbüs etmiyoruz," sözleriyle dile getiriyor.
- Encore Yayınları nasıl bir hikâyeyle ve hangi yıl doğdu? İsminizi nasıl seçtiniz?
- Uzun zamandır Batı'da Lacancı psikanalizin felsefe, din, politika ve sanata katkıları bilinmektedir. Bir gün İstanbul'da yayıncılıkla uğraşan Nurzer Ersöz'le konuşuyorduk, Türkiye'de böyle bir boşluk olduğunu ve yeni bir okumayı sağlayacak bu Lacancı perspektifin eksik olduğunu düşündük. Sanata, felsefeye, teolojiye Lacancı müdahalelerin bir serisi olacak kitaplar çıkarmaya karar verdik. Böylesi bir yayın politikası olan bir yayınevinin adı da tabii ki Lacan'la ilgili olacaktı. Onun 1972- 73 yılındaki seminerinin adı 'Encore' idi. Türkçe karşılığı kulağa hoş gelmediği için İngilizce'ye de geçmiş 'Encore' kelimesini öylece kullanmaya karar verdik. Encore'un ütopik misyonu Slavoj Zizek, Alain Badiou gibi 'sol'a yeni bir bakış ve inanç arayan filozofların eserlerinden oluşan bir kütüphane oluşturmaktı. Bu yolda oldukça mesafe kat ettiğimizi düşünüyoruz. Öyle ki Zizek'in bizim için seçtiği küçük kitaplar serisi şimdi Amerika'da bizden esinlenerek, aynı formatta basılacak. Geçtiğimiz aralık ayında bizim organize ettiğimiz İstanbul'daki Zizek konferansı da ulaşılamaz hayallerimize doğru büyük adımlarımızdan biri sayılabilir.
- Sizin Zizek'le özel bir bağınız var. Bu bağ nasıl kuruldu?
- İngiltere'de sinemacı ve fotoğrafçılar için Brunel Universitesi'ndeki Psikanalitik Çalışmalar ön lisans programında onun derslerini almıştım. Bu küçük kitaplar projesini kendisi önerdiğinde birlikte bir çalışmaya girdik.
- Sizin gibi bir yayınevi için çevirinin de ayrı bir önemi olmalı...
- Kaynaklarımızın, enerjimizin ve zamanımızın çoğunun aktığı alan çeviri. Öncelikle "Aslına bağlı kalınarak yapılmalı," gibi ya da mesela "Zizek Türkçe yazsaydı nasıl yazardı, çeviri de öyle yapılmalı," gibi standart bir mantıkla bize gelen çevirmenlerle çalışmıyoruz. Birincisinde Türkçe'si anlaşılmayan bir dil ortaya çıkıyor, ikincisinde ise aslında Zizek'i yorumlayan bir dil, hatta denebilir ki kendini Zizek sanan bir çevirmen ortaya çıkıyor. Orijinalde söylenenlerle çakışan, oradaki anlamı taşıyan, taşırken sağını solunu kırmayan, Türkçe'yi saflaştırma uğruna ucube öz Türkçe kelimelerle metni anlaşılmaz hale getirmeyen çeviriler için ne kadar çaba sarf edilse azdır.
- En çok ses getiren kitaplarınız hangileri oldu?
- Zizek'in Encore için seçtiği kendi metinlerinden oluşan küçük kitaplar: Felsefipolitik metinlerden oluşan Tin Kemiktir ve popüler kültür metinlerinden oluşan Bilinmeyen Bilinenler serisi. Hatta Zizek'in kendisi bile "I love them!" demişti. Yenilik değil ama Zizek'in küçük kitaplar serilerini 50'şer kitaba ulaştırmaya çalışıyoruz. Yenilik kurgu dalında olacak. Geçen yıl bastığımız Kitap Hırsızı romanının büyük ilgi görmesi, bizi bu dalda daha fazla kitap basmaya cesaretlendirdi.
- Bir de çocuklar ve gençlere yönelik kurduğunuz Popcore Yayınları var...
İsmini Deniz Türkali'nin önerdiği Popcore, 2006'da Teri Erbeş'in katılımıyla Encore'un bir yan kuruluşu olarak yayın hayatına başladı. Çocuk ve gençlik kitaplarına ağırlık veren Popcore 0-6 yaş grubuna yönelik ama Avrupa ve Amerika'da (Gruffalo adıyla basıldı) daha çok yetişkinlerin âşık olduğu Tostoraman serisini Yıldırım Türker'in çevirileriyle Türkçe'ye kazandırdı. Yayınevimiz bu kitaplar için ve Yıldırım Türker çevirileri için birçok teşekkür mektubu aldı. Tostoraman artık Türkiye'de de klasikleşiyor. Gençlik kitaplarından Tünel kısa sürede en çok satan kitabımız oldu, serinin ikinci kitabı Deeper, mayıs ayında kitapçılarda olacak.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.