Klasikleri gözden geçirme zamanı

Bütün bir kış sezonu boyunca yeni çıkan kitapların heyecanıyla yanıp tutuşan kitapseverler, en yeni kitabı ya da en gözde yazarı takip etme telaşıyla klasikleri ister istemez biraz göz ardı etmek zorunda kalabiliyorlar. Her şeye olduğu gibi kitap dünyasına da bir tutam rehavet getiren, yeni çıkan kitap trafiğinin hafiflediği yaz ayları ise; uzun zamandır ihmal edilen ve kütüphanenin rafında her göz göze gelindiğinde kitapseverlerin yüreğinde bir tür vicdan azabına neden olan klasikleri yeniden keşfetmek için ideal bir zaman sunuyor. Üstelik yayınevleri de bu aralar klasik roman dizilerine her zamankinden çok önem veriyor gibiler. Hatta biraz iddialı olmayı da göze alarak diyebilirim ki klasikler belki de hiç bu kadar popüler olmamıştı!
CAN'DAN RUS KLASİKLERİ
Can Yayınları zaten her zaman yayın programında klasiklere yer vermiş bir yayınevidir ancak son aylarda yenilenmiş çeviri ve baskılarıyla sunduğu türün en önde gelen örnekleriyle dikkatleri çekiyor. Örneğin son olarak yayınlanan ve tek bir ciltte, 1072 sayfada toplanan Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşler'i... Daha yayımlandığı tarihten itibaren kült bir eser haline gelen, 20. Yüzyıl- ın temel yazınsal izleklerini belirlemiş ve pek çok yazarı peşinden sürüklemiş bu romanı yeniden anımsattıktan sonra yayınevinin yayın programında yer alan sıradaki diğer klasiklerin de Tolstoy'un Savaş ve Barış'ı ile Turgenyev'in Babalar ve Oğullar'ı olduğu müjdesini verelim.
ÇAĞDAŞ BİR KLASİK: REBECCA
Edebiyatın temelini oluşturan klasiklerin yanı sıra bir de daha yakın tarihli, yarı klasikler var elbette. Turkuvaz Kitap, klasikler dizisinin yanı sıra bu tür yakın tarihli modern klasiklere de yer veriyor. Yayınevi'nden son olarak çıkan Daphne du Maurier imzalı Rebecca, bu tür için ideal bir örnek. 1938 yılında yayımlanan Rebecca, aslında ilk başta ironik bir şekilde popüler bir aşk hikâyesi olarak sunulsa da, çok daha derinlikli, psikolojik bir roman olduğu zaman içinde anlaşılmış ve klasikler arasında yerini almış. Aşktan çok bir gerilim romanı olarak tanımlanabilecek olan Rebecca'da; varlıklı bir erkekle evlenen,
çok genç ve tecrübesiz bir kadının, evlendikten sonra yerleştikleri eşinin malikanesinde, onun bir yıl önce ölmüş ilk eşi Rebecca'nın anısıyla baş etmesi hayli derinlikli ve sürükleyici bir tonda anlatılıyor.
TOLSTOY BİYOGRAFİSİ
Eh Klasiklerden bu kadar söz ettikten sonra onların yazarlarından da bahsetmemek olmaz tabii ki! Romanları kadar bir hayli ilginç karakteri ve yaşamıyla da tanınan Lev Tolstoy'un 984 sayfalık, bir hayli kapsamlı yaşam öyküsü, Henri Troyat imzasıyla İletişim Yayınları'ndan yayımlandı. Tolstoy'un günlükleri, defterleri ve mektuplarına dayanarak yazdığı biyografisinde, Troyat; büyük yazarın karmaşık ve eserlerinde öne sürdüğü fikirlerine nazaran çelişkilerle dolu kişiliğini tüm yönleriyle yansıtıyor.