'Türkçeye seviye atlattık'
1950 kuşağı edebiyatçılarının önde gelen isimlerinden Ferit Edgü'nün tüm öyküleri, Leş adlı kitapla bir araya getirildi. Edgü, bugünkü Türkçeyi kuşağının edebiyatçılarının yarattığını söylüyor
'ÖYKÜCÜLÜĞÜMÜN SİMGESİ'
1950'lerde Orhan Duru, Demir Özlü, Onat Kutlar gibi yazarlarla beraber ilk öykü kitabı yayımlanan Edgü'ye göre, o dönem Türk dili belli yazarların katkılarıyla sadeleşerek bugünkü haline kavuştu. "1950'ler Türk edebiyatında yeni bir atılımın başladığı yıllar. Biz o yeniliklerin arayışı içindeydik. O sırada Sait Faik'in Alemdağ'da Var Bir Yılan adlı kitabı yayımlandı. Bu kitap bir ilkti. O güne dek egemen görüş, toplumcu edebiyat ve köy edebiyatıydı. Politik olarak bundan yanaydık, ama sanatla politika arasına bir çizgi çizmek istiyorduk. Bu kitapta bu çizgiyi bulduk," diyor.
Edgü'ye göre hareketin getirdiği yenilikler, Türk dilinin arınmasını sağlamış. "En büyük etkimiz Türk diline verdiğimiz emekti. Bireyi ön plana çıkaran ve gerçeğin içindeki düşle, düşün içindeki gerçeğin birbirinden ayrılmadığı öyküler yazmaya başladık. 1950'den önce yazılanla 1950'den sonra yazılanı karşılaştırdığınızda arada müthiş bir uçurum görürsünüz. 10 yıl içinde çevrilemeyecek metin kalmadı. Türkçenin olanaklarını genişlettik, diyebilirim ki bu, bizden öncekilerde, Yakup Kadriler'in, Halide Edipler'in edebiyatında hiç olmayan bir şeydi. Bir tür borçtu. Bu dil hırpalanmış bir dildi, Osmanlı döneminde bambaşka bir dil vardır. Ahmet Hamdi Tanpınar, Halide Edip, o iki dili ayırmıyordu bu ayrım bizim kuşakla başladı," diyor.
Kitaba ismini veren öykü Leş içinse Edgü, "Eski öykülerime göz attığımda şunu gördüm ki olgunluk dönemimde aynı kolaylıkta o kadar yenilik yok yazdıklarımda. Leş bir gençlik öyküsü. Çok kısa, çok yoğun, bunalım edebiyatının iyi sayılabilecek bir örneği. O, benim öykücülüğümün bir simgesi," diyor.
Ferit Edgü tüm yazılarında hayat boyu çözmeye çalıştığı belli sorunların etkili olduğunu söylüyor, "Beni gel çöz diyen ama çözemeyeceğimi bildiğim ne varsa onları yazdım. Nedir bunlar, yalnızlık, iletişimsizlik, çaresizlik, umutsuzluk... Bazı konular var rahat uyuyabilmek için onları yazıp da kurtulmak istiyorsunuz. Mesela şimdi bir şey var onu yazmazsam uykuya mal oluyor, yazayım da kurtulayım diyorum."
EN SON HABERLER
- 1 Lale Kız Heykelleri Türkiye Kültüryolu Festivalinde
- 2 Fatih'in zengin kültürel mirası "Heritage İstanbul" fuarında tanıtıldı
- 3 İstanbul ve Roma ‘Kenan Işık’ın eserleri ile Kalyon Kültür’de buluştu!
- 4 Müzik ve gastronomi bir araya geldi
- 5 Hayranlarıyla buluştu
- 6 Ramadanovski’nin hayatı beyaz perdede
- 7 Antalya Tiyatro Festivali başladı
- 8 Devlet ana AKM’deydi
- 9 Antalya 14. uluslararası tiyatro festivali perdeyi açtı
- 10 18-19 Mayıs'ta askeri müzeler ücretsiz