Çarşamba 08.09.2010
Son Güncelleme: Çarşamba 08.09.2010

Senle de yaşanmıyor, sensiz de!

U2, iyi ki geldi! Hem iyi müzikle bizi ihya etti, hem de yıllardır gelmeyişinin bizim insan haklarınca engelli oluşumuzdan kaynaklanmadığı anlaşıldı. Gerçi dünya turunda böyle dörtbaşı mamur konser malzemesini, gemiyle de olsa taşımak çevreyi pek kirletiyor. Ama yerine binlerce ağaç dikmek yerine fikri ortada; zengin ülkeler kötücül karbonu, mecburen üretemeyen fakir ülkelerden karbon kredisi alarak eşitlesin! (Çevreci Tarkan'ın yanında sahne almaması bundan mıdır?)
Boğaz Köprüsü'nü bizim devlet erkanıyla birlikte geçtiğini söylediğinde ıslıklanınca, hemen lafı çevirmeyi de bildi. Daha geçenlerde Rusya'da, Başbakan Medvedev'le haşır neşir olduğunda yaşanan protestolardan alışıktır kendileri.
Gerçi biz de artık 'Aziz Bono markası'na tekamül eden bir 'müesseseyi' çözemiyoruz. 1980'lerdeki Sunday Bloody Sunday şarkılarında İrlanda'ya karşı İngiliz mezalimini hatırlattığıyla kalmışız. Meşhur With or Without You adlı şarkısını bu arada kalmışlığa dair yorumlamışlığımız da var. Şanlı bir rock starının dünya meselelerini kendine dert bellemesi ne hoştu oysa ki. Peki şimdilerde, Naomi Klein'ın deyişiyle onları 'stadyum eylemcisi' olarak yaftalayan, sermaye ile mağdur arasında 'tampon' bölge olarak belirleyen nedir?

VERGİDEN KAÇTI

Bizzat G8 ülkelerinin zirvesinde 'sokağa düşmeyin' çağrısı yaptığı üzere Bono, başkaldırıyı değil, sistemle bir arada varolmayı öneriyor. New York Times 'köşecisi' olarak korsana karşı sansürü savunuyor. İyi de, 'takip edin şu kerataları' diyerek mevzuyu Çin'in internet yasaklarına övgüye getiriyor. Yani '80'lerde İngiliz 'Sir' Bob Geldof'un başlattığı ünlü 'Afrika'ya Yardım' konserlerinin romantik çıkışı şimdilerde çok uluslu şirketlerin ve süpergüçlerin neo-liberalizm seferberliğine dönüşmüş.
Şöyle ki. Bono'nun gururla poz verdiği eski ABD başkanı George Bush, Afrika'ya yardımı artırıyor ama fondaki yüklü para yine Afrika'ya AIDS'e karşı ilaçları veren şirketlere gidiyor. Muhafazakâr Bush, 'nikahtan önce asla' desturuyla prezarvatifin dağıtılmasını engelliyor! Her konser verdiği ülkenin yüksek mevkilerinde edindiği dostlarına, vergilerin üçüncü dünya ülkelerine transfer edilmesini tavsiye ediyor. Ne var ki kendi milyon dolarlık şirketini vergi matrağı nedeniyle İrlanda'dan Hollanda'ya taşıdığında karşılaştığı tepkilere yanıt vermiyor. Kapitalizmin her derde deva olabileceğini söyleyerek, 2006 Davos zirvesinde 'Product Red'i tanıtıyor: 'Alışveriş yap, yoksulluğa son ver! Batılı markaları satın alarak sadece şıklaşmıyor, hayırsever de oluyoruz! Ne kadarının Afrika'ya gittiğini bilmesek de Başbakan Erdoğan'a hediye ettiği müzik çalar da bu kampanyadan. Ama kârını daha fakir ülkelerdeki üretimle dengeleyen bu hesabın şirinliğine gurusu ve dostu, ekonomist Jeffrey Sachs bile şapka çıkarmıştır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.