Pazartesi 11.10.2010
Son Güncelleme: Pazartesi 11.10.2010

Kusturica jüri üyeliğinden çekildi

Yönetmen Emir Kusturica, Bakan Günay'ı 'düşman' ilan ederek Altın Portakal'ın jüri üyeliğinden çekildi. Yanlış anlaşıldığını belirten yönetmen, "İnsanlığa karşı işlenmiş suça destek olmadım. Uğruna savaştığım, Birleşik Yugoslavya idi" dedi.

Bu yıl 47'ncisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin ilk gününe de, uluslararası jüride yer alan yönetmen Emir Kusturica damgasını vurdu. Bosna'da Sırplar tarafından Müslümanlara yönelik soykırımı desteklediği iddialarıyla Türkiye'de çeşitli grupların protestosuyla karşılaşan Kusturica, dün sabah basın toplantısı düzenleyerek jüri üyeliğinden çekildiğini açıkladı ve ekibiyle birlikte Antalya'dan ayrıldı. Toplantıda konuşan Kusturica, yıllar önce yaptığı açıklamalara ilişkin olarak Bosna'daki savaş sırasında '260 bin insan öldürüldü' haberini 'abartı' olarak nitelemesi konusunda yanlış anlaşıldığını öne sürdü. "Kadınlarla ilgili bir şey söylemedim, sadece yedi günde söyledikleri kadar çok insanın öldürülemeyeceğini belirttim. Söylediklerim Kızılhaç verileriyle doğrulandı ve Kızılhaç savaşta 100 bin insanın öldürüldüğünü açıkladı" diyen Kusturica konuşmasını, "Ne pahasına olursa olsun barış taraftarıyım. Hiçbir siyasi parti üyesi değilim. Hayatım boyunca insanlığa karşı işlenmiş suça destek olmadım" diye sürdürdü. Bir süre önce Bursa'da verdikleri konserin oldukça güzel geçtiğini hatırlatan sanatçı, "Konserimde dans eden başörtülü kadınlar vardı. Bu beni mutlu etmişti. Büyükannem de başı örtülü bir kadındı" diye konuştu, akabinde ekledi: "Önce neden polis tarafından korunduğumu, niye protesto edildiğimi anlayamamıştım. Ama sonra anladım, çünkü bir ülkenin kültür bakanı bir sanatçı için 'Şunları yaptı, bunları yaptı' derse, sokaktaki adam da gelip beni öldürebilir. Bu ülkenin kültür bakanını düşman olarak görüyorum."
'SUÇA DESTEK OLMADIM'
"Sırbistan'ın Bosna'daki Müslümanlara karşı işlediği suçlara her zaman tavır aldım ve mesafe koydum. Bosna'da olduğu gibi, benim ulusumda da işlenen cinayetlere karşı tavır koydum ve protesto ettim. Aynı şekilde Bosna'da birçok Sırp da öldü. Siz ne kadar insan kalıp eski suçlara karşı tavır alsanız da suçun, cinayetin politik vizyonuna uyamıyorsunuz. Sonra da bu anlamsız suçlamalara muhatap oluyorsunuz" diye konuşmasını sürdürdü. Kusturica, "Tony Blair ve George Bush, Irak'ta ne yaptı? Bana tavır alan yönetmen (Semih Kaplanoğlu), Irak'ta suç işlediği açık olan Tony Blair'e neden tavır almadı? Bu kadar duyarlıysa neden 1. Dünya Savaşı'nda Ermenilere yapılanlarla ilgili konuşmuyor?" diye sordu. Kusturica'nın ayrıldığını ilan etmesinden sonra ise Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, sanat ve kültüre politik ve ırkçı saldırıyla karşı karşıya olduklarını belirterek, iki aydır bu politik müdahalenin alt yapısının oluşturulduğunu ileri sürdü. Akaydın, "Kusturica, İstanbul ve Bursa'da çeşitli etkinliklere katıldı. İstanbul ve Bursa'da ses çıkarmayan kültür düşmanları neden Antalya'da tepki verdi?" dedi. Akaydın ayrıca, "Bakan Günay'ın Altın Portakal tarihine kara bir leke olarak geçtiğini" vurgulayarak, "Kültür Bakanı kültürsüzlüğün temsili olamaz. Üstünde daha kültürsüz makamlar var. Tanıdığım bakan böyle tepkiler vermezdi. Daha üstten bu şekilde bir açıklama gereği almış olabilir" diye konuştu.

GÜNAY: TALİHSİZ SÖZLER

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise yaşanan gelişmeleri, "Balkanlar'da yaşadığımız büyük trajedi sırasında sadece kendi halkını değil, dünyadaki bütün savaş karşıtlarını yaptığı açıklamalarla incittiğini, tepki gördüğünü, bu tepkilere duyarsız kalamayacağımı ve bu nedenle şenliğin açılışına katılmayacağımı söyledim. Ne gelsin, ne gelmesin dedim" diye yorumladı. Günay konuşmasını şöyle sürdürdü: "Haksız, abartılı çeviriler yapılmış. Bu yüzden Kusturica ayrılırken talihsiz açıklamalar yapmış. Keşke böyle bir tartışma olmasaydı. Siyasi düşünceleriyle ilgili bir tartışmaya meydan verilmeseydi. Bu tür tartışmaların Altın Portakal'ı gölgelememesini dilerdim." TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ise Kusturica'nın açıklamalarını, "Ülkemizde hiç kimse bir başka şahsa düşman olmaz, ama sarf edilen talihsiz sözler varsa ve bu talihsiz sözler özellikle kadınlara yönelik, kadınlara yapılan zulmü âdeta meşru gören sözlerse, bunlara herkes tepki gösterebilir. Türk halkı da sayın bakan da bu sözlere tepki göstermiştir. Yoksa kim hangi sözü söylerse söylesin, her insanın şahsı ve şahsının güvenliği, Türkiye Cumhuriyeti yasalarıyla teminat altındadır. O tür suçlamalarda bulunması bir noktada kendi kabahatini bastırmaya yönelik sözlerdir diye değerlendiriyorum" diye değerlendirdi.
'Yugoslavya'yı ABD ve Avrupa parçaladı'
Kusturıca, "Benim antiemperyalist olduğum bilinir. Çalışmalarımı ve hayatımı bu nokta üzerine kurdum. Bana bu noktadan gelen saldırılar ise hep anlamsız geldi. Benim uğruna savaştığım şey Birleşik Yugoslavya idi. Savaş öncesi ve savaş sonrası yaklaşımları bu çerçevede ele almak gerekir" dedi. Yugoslavya'nın neden yok olduğuna dair iki versiyon bulunduğunu, kendisinin de bu noktada suçlandığını kaydeden Kusturica, Slobodan Miloseviç'in Yugoslavya'nın parçalanmamasına yönelik çabalarına rağmen, ülkenin Berlin Duvarı'nın yıkılmasının ardından ABD ve Avrupa'nın Balkanlar'ı yeniden şekillendirme isteği yüzünden parçalandığını savundu.
Suçlamalar yeni değil
Dünya çapında tanınan, Saraybosna doğumlu, Müslüman-Sırp asıllı Kusturica, 1995'te, Yeraltı filmiyle Cannes'da ikinci Altın Palmiye'yi kazandığında, filmde Sırp propagandası yapmakla suçlandı. Bu tarihten sonra Kusturica'nın 'Sırp milliyetçisi' olduğu sık sık telaffuz edilirken, Mayıs 2005'te Belgrad'da vaftiz edilerek Ortodoks olması ve 'Nemenja' adını alması bu yöndeki iddiaları güçlendirdi. Emir Kusturica'nın 47. Altın Portakal'daki jüri üyeliğine ilk tepki Bosna-Hersek'ten, Srebrenitsa ve Zepa Anneleri Derneği cephesinden geldi. Buna karşılık Altın Portakal'ı düzenleyen Antalya Kültür Sanat Vakfı'nın (AKSAV) bir açıklama yayınlayarak "Bizim için üst kimlik sanatçı olmaktır" dedi. Festivalde de gösterilmesi planlanan Altın Ayı'lı ve Altın Koza'lı Bal'ın yönetmeni Semih Kaplanoğlu, Bal ekibinin imzalarının da bulunduğu açıklamayla hem filmini festivalden çekti hem de AKSAV'a cevap verdi. Bu gelişmelerin sonrasında ise Bakan Günay, festivale katılmayacağını açıkladı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.