Giriş Tarihi: 27.01.2011

Bir zamanlar Rusya'da...

Nitelikli bir araştırma kitabı, bir roman ve bir otobiyografi, devrim öncesi ve devrim sonrasıyla bir zamanların Rusyası'nı paralel anlatımlarla gözlerimizin önüne seriyor. Kitapları ELİF TANRIYAR yazdı

"Antonina Golovina annesi ve daha küçük iki erkek kardeşiyle birlikte Sibirya'nın ücra Altay bölgesine sürgün edildiğinde sekiz yaşındaydı. Kuzey Rusya'daki köylerinin kolektifleştirilmesi sırasında babası bir 'kulak', yani 'zengin' köylü olduğu gerekçesiyle tutuklanıp bir çalışma kampında üç yıl cezaya çarptırılmış ve ailenin el konulan mülkü, tarım aletleri ve hayvanları kolektif çiftliğe verilmişti. Antonina'nın annesine uzun yolculuk için birkaç elbiseyi denkleştirmek üzere sadece bir saatlik süre tanındı. Ardından Golovin'lerin kuşaklar boyunca yaşamış olduğu ev yıkıldı ve ailenin geri kalan üyeleri dağıtıldı; Antonina'nın büyük erkek kardeşleri ve kız kardeşi, nine ve dedesi, amcaları, halaları ve kuzenleri tutuklanmamak için dört bir yana kaçtı. Ama bunların büyük bölümü polisçe yakalanıp Sibirya'ya sürüldü ya da Gulag çalışma kamplarına gönderildi ve birçoğu bir daha hiç görülmedi." Karanlıkta Fısıldaşanlar, işte bu çarpıcı satırlarla başlıyor. Daha sonra Antonina ve ailesinin üç yıllık bir kamp hayatının ardından 'normal' yaşama döndüğünü ancak 'kulak' geçmişi nedeniyle ilk gençlik yılları boyunca aşağılandığını ve yaşadığı korkusunu ömrü boyunca atamadığını öğreniyoruz. Hatta Komünist Parti içinde yükselse dahi bu korkuyu atamadığını ve evlendiği kocasıyla, hatta kızıyla dahi geçmişini paylaşamadığını öğreniyoruz. Hep susuyor Antonina. 1990'ların ortalarına dek, o da ancak fısıldayarak anlatana dek... Karanlıkta Fısıldaşanlar, Golovin'ler gibi birçok ailenin gizli geçmişlerini açığa çıkarırken, Stalin terörünün kişisel ve ailevi yaşam üzerindeki etkisini derinlemesine inceleyen ilk kitap olma iddiasını taşıyor. Aile ahlakı, Karanlıkta Fısıldaşanlar'ın asıl ilgi alanını oluşturuyor. Kitap ailelerin Sovyet rejiminin çeşitli baskılarına nasıl tepki verdiğini irdeliyor. İnandıkları değerlerin okullar ve Komsomol gibi kurumlar aracılığıyla daha genç kuşağa aşılanan Sovyet sisteminin kamusal hedefleriyle ve ahlak ilkeleriyle çatıştığı durumlarda, kendi geleneklerini ve inançlarını koruyup çocuklarına aktarmayı nasıl başardılar? Terörün hüküm sürdüğü bir sistemde yaşamak yakın ilişkilerini nasıl etkiledi? İngiliz yazar ve tarih profesörü Orlando Figes'in çalışması, Rusya'nın her tarafından Stalin teröründen sağ kurtulanların gizli çekmecelerde ve döşek altlarında sakladığı mektuplara, günlüklere, fotoğraflara, kişisel belgelere ve sözlü tanıklıklara dayanıyor.
ÜÇ KUŞAĞIN ÖYKÜSÜ
Rusya'da genç ve güzel bir kadının devrimle birlikte başlayan, 1930'lardaki Stalin dönemiyle iyice yön değiştiren ve 1990'lar Moskovası'na dek uzanan yaşam öyküsünün anlatıldığı Şaşenka adlı roman, ilginç bir şekilde Karanlıkta Fısıldaşanlar'la neredeyse paralel bir anlatıma sahip. Kendi ailesi de Rus asıllı olan İngiliz yazar Simon Montefiore de öyküsünü Rus devlet arşivlerindeki gerçek insan hikayelerine dayanarak kaleme almış. Kitabına dair şöyle diyor Montefiore; "Rus devlet arşivlerini karıştırmaya devam ettim ve hikayeler karşımdaydı işte: İsimler, kişisel bilgiler, sevdikleri ile aileleri ellerinden alınan ve Stalin'in ölüm kamplarında kayıplara karışan kadınların resimleri. Devrimi, savaşı ve bu sallantılı değişimi yaşayan bir kadın hakkında bir roman yazmaya karar verdim." Kendi aile geçmişinden de esintiler taşıyan romanının ilk bölümünde Montefiore, devrim öncesi son günlerde hayli varlıklı bir Yahudi ailesinin, unvanını parayla satın almış bir baronun 16 yaşındaki sıradışı kızının hikayesini anlatmaya başlıyor. 16 yaşındaki Saşenka, okul çıkışı Çarlık askerleri tarafından yasadışı örgüte destek verdiği gerekçesiyle tutuklanır. Saşenka'nın babası duygularını belli etmeyen, ciddi bir işadamı olsa da çok sevdiği kızını kurtarabilmek için sahip olduğu tüm üst düzey ilişkilerini ve müthiş servetini seferber eder. Öte yandan Saşenka'nın güzeller güzeli annesi, yaşadığı şaşaalı hayattan başka bir şey düşünmeyen, düşük ahlaklı ve içki, uyuşturucu düşkünü bir sosyete güzelidir. Hayatta, dönemin sıradışı figürü, İmparatoriçe'nin yakın dostu olan, tuhaf güçlü mistik güçlere ve şeytani bir havaya sahip Rasputin'den başkasına değer vermez. Saşenka ise bu ortamda hiç kimse fark etmeden annesinin anarşist düşünceleriyle ünlü kardeşi; dayısıyla yakınlaşmış ve ondan devrim ideolojisiyle ilgili dersler almıştır. Aynı zamanda edebiyat düşkünü bir entelektüel olan, keskin zekalı Saşenka, ailesinin sahip olduğu servetten ve şaşaalı hayattan iğrenir. Giderek Boleşviklere daha çok bağlanır. Ailesine karşıysa tamamen duygusuzdur artık. Öte yandan peşine takılan bir gizli polisle de tuhaf bir aşk hikayesi yaşar. Beklenen devrim gelir ancak, peşinde Saşenka'nın annesinin intiharını ve babasının mahvolmasını da getirir. Kitabın ikinci bölümünde 1930'lu yılların, Stalin Rusyası'ndaki Saşenka ile tanışırız. Genç kadın artık partide saygın bir yere, bir dergi editörü olarak saygın bir işe ve yine aynı partiden genç bir erkekle iyi bir evliliğe ve güzel çocuklara sahiptir. Çift öylesine çekici ve başarılıdır ki, bir gece evlerinde verdikleri partide Stalin'in bizzat kendisini ve partinin üst düzey yöneticilerini dahi ağırlarlar. Öte yandan Saşenka'nın hiç beklemediği bir anda yaşamaya başlayacağı yasak bir ilişki hem evliliğini hem partideki yerini, hem de yaşamını tehlikeye atacak, bu idealist kadın, rejimin hiç tanımadığı sert yüzüyle tanışmak zorunda kalacaktır. Romanın son bölümünde ise 1990'ların Moskova'sında bir başka genç kadınla tanışırız. Bu kadın Stalin'in özel arşivlerine girerek, Saşenka'nın başına gelen gizemli olayları araştırması için tutulmuştur.

ANLAT EY HAFIZA, BİR ZAMANLARI!

Bir zamanların Rusyası'nda geçen etkileyici ve bir o kadar da değerli olan bir diğer kitap ise Vladimir Nabokov'un Rusya'da geçen çocukluk ve ilk gençlik yıllarına dair anılarından yola çıkarak yazdığı Konuş, Hafıza adlı otobiyografisi... Nabokov, kitapta hatıralarını coğrafi olarak St. Petersburg'dan St. Nazarre'a kadar uzanan ve 1903 ağustosundan Amerika'ya gittiği 1940 mayısına kadarki 37 yılı kapsayacak şekilde kaleme almış. Cambridge ve Berlin yıllarının anlatıldığı son üç bölüm hariç, ilk 12 bölümde tamamen Rusya'daki çocukluk ve ilk gençlik yıllarına yoğunlaşmış. İlk aşklar gibi kişisel duygusal ayrıntılarla, devrim nedeniyle tüm ailesinin yaşamını da etkileyen olaylar ve gözlemler iç içe geçmiş. Yaşananları edebi bir dehanın kaleminden okumak bambaşka lezzette bir deneyim sunuyor elbette. Tıpkı şu satırlardaki gibi: "İki yıl sonra, o basmakalıp deus ex machina (Makineden Tanrı, Lat.), yani Rus devrimi geldi ve benim bu unutulmaz dekordan uzaklaşmama sebep oldu." Kitap, özellikle Rusya'nın yitip giden bir zamanına, devrim öncesi yıllarına odaklanırken hem çeşitli tarihi olaylar ve insanlara dair anekdotlarla zenginleşiyor hem de kendisinin diğer romanlarına dair ipuçları veriyor. Yazarın kendi belleğinde yolculuğa çıkmasıyla Proustvari bir lezzete de sahip olan bu göz kamaştırıcı kitap, Nabokov hayranlarına olduğu kadar tüm edebiyat severlere de kaçırılmayacak bir okuma deneyimi sunuyor.
Karanlıkta Fısıldaşanlar/ Stalin Rusya'sında Özel Yaşam Orlando Figes Çeviren: Nurettin Elhüseyni, Yapı Kredi Yayınları, 741 s., 58 TL
Saşenka Simon Montefiore Çeviren: Pınar Aslan Doğan Kitap 460 s., 24 TL
Konuş, Hafıza Vladimir Nabokov Çeviren: Yiğit Yavuz İletişim Yayınları 309 s., 21,50 TL

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.