Perşembe 27.01.2011

Masanın arka tarafından notlar

'Murathan Mungan'ın 1998-2010 yılları arasındaki çeşitli yazılarından derlenen Stüdyo Kayıtları, asıl olarak onun eserlerine dair ipuçlarını, bugüne dek çekmecede kalmış arka planda yaşananları ve bir 'sanatçı' beynin işleyişine dair detayları samimi bir tonda aktarıyor' diyor

"Yazarlığım, hissettiğim şeylerin doğru kelimelerini arama, bulma tarihidir bir bakıma," diyor Murathan Mungan, denemelerinden oluşan Stüdyo Kayıtları'nın bir yerinde. Deneme dediğimize bakmayın, bu kitap bildiğiniz anlamda denemelerden oluşmuyor. Zaten Mungan da kitabın başında şöyle açıklıyor çalışmasını: "Diğer deneme kitaplarıma göre biraz daha farklı bir içeriğe sahip olan bu kitapta yer alan yazıların çoğu, yazarlık dünyam hakkında masamın arka tarafından söz alan; yazdığım şiir, öykü, oyunlara ilişkin kimi ipuçları taşıyan, bazen aydınlatıcı göndermelerde bulunup, bazen açıklama yerine geçebilecek notlar düşen irili ufaklı yazılardan oluşuyor." Yani kendi sözünden yola çıkacak olursak eğer, Mungan bir bakıma yazarlık hayatı boyunca doğru kelimeleri nasıl arayıp bulduğuna dair bir tarihçe yazmış. 1998-2010 arasında yazılmış yazıların çoğu daha önce çeşitli yerlerde yayınlanmış ancak içlerinden ilk defa bu kitapta ortaya çıkanları da var. Yazıların kimi yerlerindeyse yeni, güncellenmiş yorumları yer alabiliyor Mungan'ın. Böylece bu kitap aracılığıyla hem okuyucusunu hem de bir anlamda kendisini, yazarlığı üstünden bir tür 'arkeolojik' geziye çıkarıyor. Katmanları kazdıkça ortaya çıkan buluntularla hem Mungan'ın yazarlık sırlarına dair fikir sahibi oluyor hem de bir anlamda yazarlık, şairlik, genel olarak yaratıcılık üstüne bir çeşit belgesel izlemiş hissine kapılıyorsunuz. Mungan kendisi de bu konuda şunları söylüyor: "Yazı'mın kendimce ışıklandırabildiğim art alanlarını okura açmak, ön çalışma ve tasarımlara ilişkin bazı fazladan bilgileri onunla paylaşmak, bu vesileyle de kendi üstüme yüksek sesle düşünme isteği..."
SÖZ KAYBOLMAZ

Dört bölüm halinde düzenlenmiş yazıları okumanın en hoş yanlarından biri de –özellikle de eğer Mungan sevdiğiniz ve tüm eserlerini yakından takip ettiğiniz bir yazarsa- onun takıntıları, merakları, inat ve hassasiyetleri üstünde fikir sahibi olmak... Kitabın samimi bir tonu var. Zaman zaman itiraflarda bulunabiliyor: "Her zaman bir rock şarkıcısı olmak istemişimdir." Ya da dertleşebiliyor: "Başkalarının kendileri için belirlemeye çalıştığı bir gündemde açtıkları gereksiz polemiklerin oyuncusu olmak istemediğinizden, kişisel çekişme olarak anlaşılma riski taşıyan bu çeşit konuları zamanın ellerine teslim eder, günü geldiğinde, kişileri ve günlük çekişmeleri aşan, temel olguları kuşatan bir teorik çerçeve içinde kendi lisanınız ve üslubunuzla söz alırsınız. Yoksa söz kaybolmaz. Zamanı gelince herkes cevabını alır." Bazen de hüzünlendiriyor: "Paranın Cinleri'ndeki 'Fazla Cesaret Fazla Merhamet Fazla Sevgi' adlı metinde benim için acı olan hatırasını anar, 1983'te tamamladığım Cenk Hikayeleri'ni babama ithaf ettiğimi, ama o kitabın yayımlandığını görmeden öldüğü için 1984'te dosyanın başına 'anısına' yazan bir sayfa daha eklemek zorunda kaldığımı kederle anlatırım." Örneklerden de göreceğiniz üzere bu tür bir 'edebi kazı' çalışması ister istemez yazarın özel dünyasındaki ayrıntılara sokuyor insanı. Ancak Mungan üstüne basa basa 'edebiyatın yazarın başından geçenleri anlatma sanatı olmadığını' söylüyor ve kendisine yöneltilen eserlerine dair kişisel soruları (örneğin Terastaki Havlu şiirindeki havlunun renginin ne olduğu gibi) yanıtlamadığını belirtiyor. Ve bu konuda karşılaştığı ilginç olayları anlatıyor. Öte yandan Stüdyo Kayıtları, her şeyden önce Mungan'ın eserlerini daha yakından tanımak, onun yaratıcılık evrelerini öğrenmek ve satır aralarında kalan sırları keşfetmek için benzersiz bir kaynak. Mungan'ın ne denli çalışkan bir sanatçı olduğu bilinir. Ancak onun yalnızca yazmak değil farklı türler yaratmak, örneğin şiiri yalnızca 'yazmak' değil bir tür küratörlük çalışması gibi 'şiir yapmak' üstüne nasıl kılı kırk yararak kafa yorduğunu ve farklı arayışlar içine girdiğini izlemek de sanat ve sanatçı olmak üstüne zihin açıcı bir deneyim sunuyor.

ANLAŞILMIŞ OLMAK DAHA ÖNEMLİ

Murathan Mungan'ın, hep farklı türlerin arayışına giren bir yazar olduğu bilinir. Farklı türleri ya da yazı sanatlarını bir arada kullanarak farklı türler oluşturmayı dener. Yazılarından yazı doğabilir, organik biçimlerde çoğalır ve yeni yaşamlar sürebilirler. Stüdyo Kayıtları da benzer bir doğaya sahip. Yazar, daha önceki yazılarını alıp kimi zaman yeni yorumlarla güncelleyip, kimi zaman da yazılışına dair arka plandaki sırları fısıldayarak yazının ömrünün yazıldığı haliyle sınırlı olmadığını, yaşamaya devam edebileceğini gösteriyor. Satır aralarında ise bu kitabın macerasının da, düşünülüp kurgulanmış ancak yer bulamamış kimi başka yazılarıyla, ileride de devam edeceğini müjdeliyor. Öte yandan Mungan'ın, çoğu kendi okurluk geçmişinizde de izler bırakan eserlerine dair bilinmeyenleri öğrenip, yeni baştan bir kez daha andıkça, öğrendiğiniz bu yeni bilgiler ışığında elinizde olmadan hepsini yeni baştan okumak iştahıyla da doluyorsunuz. Kitap bu anlamda da okuyucusuna o an okumakla sonlanmayan ve devam edecek farklı bir sanat- edebiyat deneyimi sunuyor. Yazarın kendi eserlerine dair bilgilerin ötesinde yıllar içinde onda iz bırakmış, kendi sanatçı kimliğini geliştirmesine yardımcı olmuş pek çok sanatçıya dair bilgi ve anekdotun yanı sıra sinemadan edebiyata, müziğe dek çok sayıda eserle ilgili de ilginç oldukları kadar ufuk açıcı bilgiler de yer alıyor. Kimi zaman da genç yazar adaylarına yazarlığının ilk başlarında kendi başından geçen talihsizlik yayıncılık serüvenlerinden örnekler vererek ümitlerini ve azimlerini kaybetmemeleri konusunda gönendirici öğütler veriyor. Kitabında defalarca onun için bir eserin kapanış biçimi ve kapanış cümlesinin ne denli önemli olduğundan bahseden yazarın, bir küratör titizliğiyle yalnızca içerik olarak değil biçimsel olarak da tasarladığı kitabının sonlandırılış hali de yine kitabın esprisiyle hoş bir bütünlük içeriyor. Arka kapak yazılarından ithaflara, kitap ya da şiir adı seçiminden tarihlendirme işaretlerine kadar eserlerinin oluşturulması sürecine dair en küçük detayları bile ele alan Mungan, kitabı sonlanırken "Başka şair, yazarları bilmem ama, benim için sevilmekten daha önemli olan şey, anlaşılmış olmaktır," diyor.
Stüdyo Kayıtları Murathan Mungan, Metis Yayınları, 277 s., 21,50 TL

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.