Yeni yılda taze yazarlar...

2011'in ilk ayında sizi taptaze beş yeni yazarla tanıştırmak istiyoruz. Geçtiğimiz yıl içinde ilk romanı yayımlanmış beş yazar. Taze olduklarına bakmayın, her biri 2011'de size keyifli okumalar sunacak, ehil kalemlere taş çıkaracak romanlarla çıkıyor karşımıza.
Elma Kabuğu Gizem Pınar Karaboğa Altın Kitaplar
Elma Kabuğu, genç kızlığa adım atmakta olan Nehir'in hikayesi. Nehir, kimi zaman gece annesinden istediği bir bardak su sebebiyle anneciğini depreme kurban etmenin suçluluğunu, kimi zaman 'kızına sarılmak yerine onu büyümek üzere kendi haline bırakan yorgun bir baba' tarafından ihmal edilmiş olmanın kızgınlığını yaşayan küçücük bir kız çocuğu. Kimi zaman kendini sevmek için hiçbir sebep bulamayacak kadar özgüveni eksik, kimi zaman kimseleri beğenmeyecek kadar burnu havada bir ergen. Sıkça mutlu olma kararı alıp, en ufak bir sendelemeyle hüzne boğulan küskün Nehir'in yüzünü ve yüreğini ne güldürebilir? Ne 'içindeki kısrakları' dörtnala koşturabilir? 'Saçlarını açtırıp savurtacak kadar güzel şeyler'i ne yaşatabilir? Tabii ki tatlı tatlı esen, yakışıklı bir Rüzgâr! Büyümek... Zor zanaat! Büyümeyi anlatmaksa maharet isteyen, cesaret isteyen bir yazı serüveni. Bu zorlu işe kalkışan gencecik bir yazar olunca, üstelik bunu isabetli tespitler ve edebi tadı yerinde cümlelerle kotarınca, bize de şapka çıkarmaktan başka yapacak bir şey kalmıyor.
Gizli Kapı, Karabasan Ormanı Burcu Ünsal Mavibulut
İşte karşınızda özene bezene kurgulanmış, soluk soluğa okuyacağınız fantastik bir macera; gizli bir kapının ardındaki masalsı dünyada zindana düşen kardeşini kurtarmaya çalışan Ahmet'in öyküsü. Gizli Kapı, fantastik edebiyatın Batılı örneklerinde görmeye alıştığımız her türlü öğeyi barındırıyor. Üstelik fazlası var. Nasıl mı? Karakterler yerel; Keloğlan, Nasreddin Hoca, Attila, Ak Sakallı Dede... "Off, artık çocuklar onları okumak istemiyor!" demeyin çünkü bu karakterler öylesine kıvamında kullanılmış ki, tadı tuzu tam yerinde, leziz bir karışım çıkmış ortaya. Çehov'un silahı gibi, bu kitapta karşımıza çıkan her karakter, her olay, her diyalog bir amaca hizmet ediyor... Ne eksik ne fazla. Olay örgüsünü renklendiren karmaşık sorunlar, asla kısa yoldan tesadüflerle çözülmüyor. Kahramanların en çaresiz kaldığı anlarda bile imkansızın içinde muhtemel olan, mantıklı adımlarla aydınlığa ulaşılıyor. Üstelik hiçbir adım okur tarafından kolayca tahmin edilir nitelikte değil... Her biri "Vay be," dedirtecek kadar sürprizli. Zekice kotarılmış bir kurgu söz konusu, anlayacağınız. Ancak canına susayanların girdiği Karabasan Ormanı'ndan, en büyük hakaretin "Tomurcuk" olduğu Florazar Şehri'ne birbirinden sıradışı mekanlara en sıradışı karakterler eşliğinde yolculuk yapmaya cesaretiniz varsa, Gizli Kapı'nın sayfalarında koyulun yollara, bırakın 'rüzgar sizi sürüklesin'!
Bugün Hayal Kuracaktım Bugün Aşktan Çok Sıkıldım Gökçe Ateş Aytuğ Hayykitap
Anlatıcının küçük bir çocuk olduğu öykülerde bir yetişkin olan yazarın, okurla anlatıcının arasına girip kendini göstermesi okuma keyfine nasıl da limon sıkar! Oysa bu durumun tersini becermiş kitapların tadına doyum olmaz. Bugün Hayal Kuracaktım işte böyle bir kitap; Gökçe Ateş Aytuğ, anlatıcımız Aslı'yla bizi kitap boyunca başbaşa bırakmayı başarmış. Aslı'nın yaşadıklarını, aklından geçenleri tam da o yaş çocuğunun diliyle aktarıyor; kahramanımızın kafa karışıklıklarını, duygu ve düşünce gelgitlerini sempatik bir naiflikle sergiliyor. Tam anlamıyla 'çocukca' yazılmış bu çocuk kitabında Aslı'nın mahallede yaşadığı heyecanlı bir cumartesi gününü uzaktan gözlemler gibi değil, yan apartmandaki bir dairenin penceresinden izler gibi okuyacaksınız. Kitabı bitirdiğinizde mahalle arkadaşlarınızdan ayrıldığınızı düşünüp üzülebilirsiniz. Boşuna dertlenmeyin... Yazarın ikinci kitabı Bugün Aşktan Çok Sıkıldım sizi, aynı mahalledeki aynı günü Aslı'nın arkadaşı Aret'in bakış açısıyla yaşamaya davet ediyor. Tadı damağınızda kalan okuma keyfini devam ettirebilmeniz için.
Kayıp Ülke Aldorian Aysun Pekşen Genç Turkuvaz
Kitabın başkahramanı rüyalarında kendini ülkeden ülkeye gezen bir gezgin olarak gören Elif... Yoksa Kayıp Ülke Aldorian'ın prensesi mi desek? Elif'in yaşadığı serüvende ona eşlik eden, yardımcı oyuncu ise kimi zaman heyecanla ısınan, kimi zaman korkudan buz kesen bir kolye. Heyecan dolu, fantastik bir macera kitabının sayfalarını çevirdiğimizi çoktan anladınız, değil mi? "Unutmayın bazı masallar gerçektir," diyor kitabın fantastik kahramanlarından biri. Aynı zamanda gezi yazıları yazan Aysun Pekşen, maceranın geçtiği Uzakdoğu şehirlerinde bizi bir rehber ustalığıyla dolaştırırken, gerçek dünyayla fantastik dünya arasında yaptığımız yolculukları da keyifli bir okuma deneyimine dönüştürmeyi başarıyor. Bu mistik serüven, yaşı kaç olursa olsun, hâlâ masallara inananlar için biçilmiş kaftan.
Can ve Çamur'un Orman Macerası Zeynep Alpaslan Mavibulut
Dünya üzerindeki en güzel şey nedir? En sevdiğimiz şey olabilir mi acaba? Can için öyle... Köpeği Çamur! Peki ama onun yüzünden sınıftan atılma cezası alınca, hâlâ aynı hisleri besleyebilir mi köpeğine karşı? Yoksa öfkeyle dolu sözler sarfedip kalbini mi kırar köpeğinin? Öfkeyle kalkan da zararla oturur elbet. Ormanda yaşanan, korkutucu bir Dev'le başedeceği macera 'zarar' sayılırsa tabii! Ne de olsa Can gibi akıllı bir çocuk için macera maceradır... İster korkutucu olsun, ister eğlenceli. Hem Dev'in de aslında 'ürkek, öfkeli, küskün' bir çocuk olmadığını kim iddia edebilir? Su gibi akan, bu sıcacık öykünün yazarı Zeynep Alpaslan, cümleleriyle 'kocaman, dolu dolu bir kahkaha'nın resmini yapmayı becerebiliyor. Size de keyifle okumak düşüyor.