Son Güncelleme: Pazartesi 14.02.2011
'Alamancılar'ın öyküsü film festivalini coşturdu
Yasemin Samdereli'nin yönettiği, Türkiye'den Almanya'ya göç eden bir ailenin yaşadıklarını anlatan Almanya'ya Hoş Geldiniz filmi, Berlin Film Festivali'ni hareketlendirdi. Dünyanın her yanından gelen gazeteciler filme iltifatlar yağdırdı
GERÇEK BİR HİKÂYE
Almanya'ya Türk göçünün 50. yılına denk gelen film, iki kız kardeşin, Yasemin ve Nesrin Samdereli'nin elinden çıkma. Ve ailelerinin gerçek hikâyesinden esinlenmiş. Birlikte yazdıkları senaryoyu Yasemin yönetmiş. Ve tümüyle Almanya'da özellikle TV'de ün yapmış Türk oyuncular rol almış: Yaşlı ana-babada Vedat Erincin ve Lilay Huser, gençlerde Fahri Yardım, Aylin Tezel, Demet Gül gibi. Hepsi Almanya'daki Türk, hatta Alman seyircinin tanıdığı, bizimse bu filmle keşfetmekten büyük zevk alacağımız değerli oyuncular... Film, göçle ilişkili bilinen ve çok anlatılmış tüm temalara, bu kez mizah yoluyla ve son derece zekice yaklaşıyor. İlk yarısında insanı içten kahkahalarla güldüren filmin finali ise çok duygusal. Basın gösteriminde uzun uzun alkışlanan filmin basın toplantısı çok renkli geçti. Dünyanın her yanından gelen gazeteciler sözlerine filme iltifatlar yağdırarak başladı. Hatta Chaplin'le kıyaslayanlar bile oldu. Yasemin Samdereli, soruna hep olumsuz olarak yaklaşıldığını, oysa Almanya göçünün sadece dram ve ezilmişlik getiren bir olay değil, milyonlarca Türk'e iş, ekmek ve yeni bir vatan getiren bir olay olduğunu, uç durumları değil sıradan insanların yaşadıklarını göstermek istediklerini belirtti. Kızkardeşler özellikle 'kadın filmi' yapmak istemediklerini söylerken, Nesrin Samdereli'nin "Ben zaten erkek gibi kadınımdır" demesi herkesi güldürdü.
MERKEL'E İNCEDEN ELEŞTİRİ
Oyuncular Vedat Erincin ve Lilay Huser de, uzun zaman döviz makinası gözüyle bakılan 'Alamancılar'ın iki kültür arasında kaldıklarınına işaret ederek, iki ülkenin de kendilerine sahip çıkmadığını söyledi. Yönetmen Yasemin Samdereli ise filmin Almanya Başbakanı Angela Merkel'in 'çok kültürlülüğün' başarılı olamadığı dair açıklamalarına yönelik incelikli bir eleştiri olduğunu belirtti. Filmin yapımcısı Andreas Richter senaryoyu gördükleri anda bayıldıklarını anlatırken, ayrıca filmin Almanlara gerçek Türk değerlerini tanıtarak büyük ilgi göreceğini, Türkiye'ye şimdiden satıldığını ve daha çok Türkçe konuşulan özel bir kopya hazırladıklarını belirtti. Benim kişisel görüşüme göre, film birkaç yıl önce ABD'de Yunan kökenli bir grup sanatçınının yarattığı ve bütün dünyada büyük ilgi gören Kalbinin Sesini Dinle/My Big Fat Greek Wedding filminin Yunan kültürü için yaptığını bizim için yapmaya ve hemen her ülkeye satılmaya aday. Ve Berlin 2011, artık biz Türkler için biraz da bu filmle anılacak.
EN SON HABERLER
- 1 “Bremen Mızıkacıları” Mersin DOB sahnesinde
- 2 Çağdaş edebiyatın altın kalemi hayatını kaybetti
- 3 Dijital sanatın kalbi AKM’de atacak
- 4 ‘500 dansçımızla stadyumda gövde gösterisi yapacağız’
- 5 Kidman’a yaşam boyu başarı ödülü
- 6 ‘Sıra dışı ve sıkıcı olmayan bir film yaptık’
- 7 Yarım asırlık sanatın izleri sergide
- 8 Sözcük Eş Anlamlısı Nedir? Sözcük Kelimesinin Eş Anlamlısı ve Cümle İçinde Kullanımı
- 9 İstanbul Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu
- 10 Tereddüt çizgisi Türkıye prömiyerini festivalde yaptı