Edebiyat dünyası hareketli

Edebiyatımız açısından son derece verimli günler yaşıyoruz bu aralar. Geçtiğimiz hafta iki çok önemli yazarımızın İnci Aral ve Murathan Mungan'ın romanları yaymnlandı, bu hafta ise Hakan Günday'ın uzun süredir beklenen yeni romanı piyasaya çıkıyor. İnci Aral'ın Şarkını Söylediğin Zaman'ı Kırmızı Kedi etiketiyle aynı gün, hem basılı hem de idefix üzerinden e-kitap formatında çıktı. Yayınevinden öğrendiğime göre e-kitap formatının satışları da diğerini aratmayacak şekilde gayet başarılı gidiyormuş. Bu, kuşkusuz e-kitap'ların yaygınlaşması açısından sevindirici bir gelişme... Peki, kitapta ne anlatılıyor? Aral, hem günümüzde hem de 12 Eylül öncesi dönemde paralel ilerleyen, üç kahramanlı bir aşk hikayesini katman katman dile getiriyor. Aşkın ve siyasetin yanı sıra bu derinlikli romanın temalarından biri de müzik tutkusu... Bu müzik tutkusunu bir kenara yazın, çünkü Aral'ın kendi sesinden söylediği ve kitabı yazarken ona fon oluşturan şarkıları yakında dinleyebilirsiniz! Birbirine zaman içinde yontulan iki karakterin şiddet dolu öyküsünü paralel bir biçimde anlatan Hakan Günday'ın AZ'ı (Doğan Kitap) hakkındaki haberleri takip ettiyseniz, romanın gizli kahramanlarından birinin müteveffa yazar Oğuz Atay olduğunu öğrenmişsinizdir. Günday'ın Atay'ı oraya koyma nedeni onu tüm iyiliklerin bir simgesi olarak görmesi ve tabii bunun yanı sıra kendisinin de Atay'a olan ve bilinen hayranlığı. Romanda Atay'ın mezarının da önemli bir yeri var. Peki Günday söz ettiği bu mezarı ziyaret etmiş mi? Evet, etmiş. Ama tabii orayı hayalinde tasarladığı bir yer olarak tasarlamış romanda. Romanda bir de kahramanı Derda'ya, Atay'ın sağlığında değerini bilmeyen entelektüel tayfasına intikamını aldırdığı dehşetli bir 'aksiyon' sahnesi var ki okur okumaz kimler olduğunu merak etmeye başlıyorsunuz. Günday'a "Bu kimin intikamı, sizin mi yoksa kahramanınız Derda'nın mı?" diyorum. Gülüyor. "O hareket benim kahramanımın karakterinin sevgisini gösterme biçimi, benimle ilgisi yok!" diyor.