Giriş Tarihi: 13.5.2011 10:57 Son Güncelleme: 13.5.2011 10:59

Ayşe Kara, Lâl'ı anlattı!

Kitabında muhafazakar insanları hikayelendirdiğini ifade eden Kara, Fatih ilçesinin tarihi anlamda kültür ve idari bir havza olduğunu ve bu özelliklerini halen koruyarak, kültür ihraç ettiğini kaydetti.

Türkiye Yazarlar Birliği'nden geçen yıl ''yılın romanı ödülü''nü alan yazar Ayşe Kara, romana ismini verdiği ''Lâl''in anlamının, insanın özünü yansıttığına inandığını belirterek, ''Yazarken varlığın özünün ateş olduğunu hissettim'' dedi.
Kara, roman yazma duygusunun ilham beklemediğini belirterek, ''İçimde zorbaca bir yazar var. Bu önce duyguyu, sonra malzemeyi getiriyor. İnsanın içinde güçlü bir ses oluyor. Sizi anlatmaya zorlayan şey çok önemli'' diye konuştu.
Kitabında muhafazakar insanları hikayelendirdiğini ifade eden Kara, Fatih ilçesinin tarihi anlamda kültür ve idari bir havza olduğunu ve bu özelliklerini halen koruyarak, kültür ihraç ettiğini kaydetti.
Kara, Fatih ilçesinin mekan olarak iyi bir malzeme olduğunu anlatarak, ''Fatih'te yaşayan bazı kesimlerin halen sorun ve sıkıntıları devam ediyor. Bu kesim, dışarıya rağmen halen burada rahatlar. Kitabımda Fatih Camisi'nin kubbesinin sallanması şu anki din algısının durumunu gösteriyor. Kitabın konusundaki sarsıntı ve depremle yüzleşme iyi bir arka plandı'' dedi.
Kitapta bahsettiği köklü Sermüezzin ailesi gibi çok aile bulunmadığını ve Nergis karakterinin aile kurallarına uygun davranmadığını belirten Kara, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Son zamanlarda kusursuz Müslüman olma arayışına girdik. Bu durum insanlarda güdükleşmeyi getirdi. Aslında hata iyidir. İnsanlara bir baş eğikliği verir. Müslümanlar'da hayat acemiliği var.
Sanki Müslümanlar, insan değilmiş, aşık olamazmış gibi bakılıyor. Dışarıdan böyle bakıldığı gibi insanlar da kendilerine böyle bakıyor. Utanıyor, saklıyor, erteliyor... Ben mahremiyete dikkat edenlerin, gezmek için bile nikahlandığı hikayelerini duydum.''
Kara, kitabın ismine Nergis'in içindeki ateşten yola çıkarak, karar verdiğini ifade ederek, ''Lâl''de açık açık siyaset de yaptığını, idealist insanları da anlattığını, ayrıca öz eleştiride de bulunduğunu kaydetti.
''Lâl''in, ateş renkli mücevher anlamına geldiğini anlatan Kara, ''Lâl'in anlamının, insanın özünü yansıttığına inanıyorum. Yazarken varlığın özünün ateş olduğunu hissettim'' diye konuştu.
Dünyanın merkezindeki magmadan, iki insanın arasında olanlara kadar bu ateşin var olduğunu hatırlatan Kara, Türkiye Yazarlar Birliği'nden geçen yıl oy birliğiyle ''yılın romanı ödülü''nü aldığını ve bundan mutluluk duyduğunu söyledi.
''LÂL, YARIM KALACAK DİYE KORKTUM''

Kara, bu kitabının çok konuşulduğunu ve yeni kitabına odaklanamadığını belirterek, ''Lâl, ölmeden önce yazmak istediğim bir kitaptı. 'Hastalanırsam öleceğim ve çocuklarım kalacak' diye değil, 'hastalanırsam öleceğim ve Lâl yarım kalacak' diye korkuyordum'' dedi.
Şu anki okur ile birlikte gelecek nesile de önem verdiğini ifade eden Kara, bir çok insanın Fatih'teki yaşantıya yabancı olduğunu, kendisinin bu kapıyı aralamak istediğini ve bunu başardığına inandığını söyledi.
Kara, ''Lâl''i yazmasaydı, Fatih'te yaşanılan hayatın zaman içinde kaybolup gideceğine işaret ederek, kitabının bu zamanı kayıt altına aldığını ve 100 yıl sonra bu kitabı okuyacakların bu dönemden haberdar olacağını anlattı.
Tarih okurken zaman içindeki farklılıkların ilgisini çektiğini aktaran Kara, tarihte yazılması gereken bir çok hikaye bulunduğunu ve bundan beslenilmesi gerektiğini kaydetti.
Tarihi konulara ilişkin yapılan dizileri desteklediğini belirten Kara, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de eskiden tarih konuşulamıyordu. Önce küfredip sonra tarihten bahsetmeniz gerekiyordu. Aksi takdirde size saltanat yanlısı olarak bakıyorlardı. Tarihi konularda dizi yapma korkusu biraz biraz giderilmiş gibi. Bu tür diziler halkın tarihe olan ilgisini arttırıyor. Benim de Tanzimat Dönemi'ni anlatan Refia Sultan isimli bir kitabım var. Şimdi akşam sabah baskısı yapılıyor.''
Kara, yeni kitabında tarihi ve fantastik bir hikaye kaleme aldığını ifade ederek, şehrin kendi hikayesini kendi dilinden anlattığını, kitabın proje, taslak ve karakter çalışmalarını hazırladığını söyledi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.