Cerrah'tan aforizmalar kitabı

Can, yaptığı açıklamada, kitabında, hayat felsefesi ve mesleki bakış açısından geniş bir yelpazede, özgün fikirlerini mümkün olduğundan biraz daha espri katarak paylaşmak istediğini söyledi.
Sorunların ve sorumlulukların artmasıyla hayatın bazen dayanılmaz olduğunu belirten Can, bu sebeple herkesin kendini stresten koruma amacıyla içgüdülerini kullandığını ifade etti.
Bu durumda insanların kültürlerine göre çeşitli tepkiler vereceğini vurgulayan Can, ''Ya bir küfür sallar, ya susup içine atar, ya karşısındakine ciddi ciddi nasihat eder. Böyle durumlarda, eskiden ben de aynısını yapıyordum. Bir yararını görmediğim için yavaş yavaş değiştim. Bir espri, bir deyim, atasözü, aforizma, fıkra söyleyerek cevaplarım daha kolay kabul görüyor. Hayatı şakalaşarak, çok daha dolu dolu yaşamamız gerektiğine inanıyorum'' dedi.
Can, bir yıllık yoğun bir çalışmanın ardından bu alandaki kişisel birikimini bir kitap haline getirip, herkesle paylaşmak istediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
''Kalp cerrahisi yoğun bakım hekimliği, dünyanın en stresli işlerinden biridir. Benimsediğim 'Bütüncül Tıp' yaklaşımını her yönümle uygulamaya uğraşıyorum. Gençliğinde iyi eğitim almış, nadir şanslı neslin bir temsilcisiyim. Bizim okutmanlarımız, öğretmenlerimiz yoktu, eğitmenlerimiz vardı. Hep düşünerek öğrenmeyi öğrettirlerdi. Edindiğim genel kültür, hobi ve yeteneklerim, beni sürekli daha fazlasını aramaya yönlendirir. Örneğin, 6 yıldır hastalarıma canlı ney ile sufi müziği icra ederek, müzik terapisi uygulamaktayım. Hastalarımın eğitimine, kültürüne, dine yatkınlığına, kaygılarına, sosyal sorunlarına ve o anki psikolojisine göre, rasyo ya da emosyonel psikoterapi uygulamaktayım. Esprilerimin, uyguladığım psikoterapinin bir parçası olarak, beni ve karşımdakini daha iyi etkilediğini gözlemledim.''

''BENİM KİTABIM DİĞER AFORİZMA KİTAPLARINDAN FARKLI''

Erol Can, 2009 yılının Ocak ayında kendisine hediye gelen özlü sözler kitabını okumaya başladığını ve kitabın kenarlarına farkında olmadan bazı notlar aldığını anlattı.
''Gördüm ki, büyük düşünürlerle tüm fikirlerimiz uyuşmuyor, kitabın kenarlarına kendi fikirlerimi yazmaya başladım. Önce apostrof gibi, dalga geçer gibi sonra bir baktım kendimi kaptırmışım'' diye konuşan Can, daha sonra bu notları bir kitapçık haline getirmeyi düşündüğünü kaydetti.
Can, kendine bu sayede yeni bir hobi edindiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Bir yılda sadece özlü sözler içeren 32 kitap bulabildim ve okudum. Böylece, tarihte gelmiş geçmiş en zeki insanların en değerli düşünceleriyle, dahilerle bir yıl geçirmiş gibi, sohbet etmiş gibi oldum. İş arkadaşlarım tüm bu sürecin şahitleri oldular. Bir ara, haklı olarak, beni asosyalleşmeyle suçlamaya kalkıştılar ama duydukları aforizmaları ya da kitabın okuyabildikleri kısımlarını da çok beğendiler.
Hayatın tüm alanlarını kapsayan birkaç yüz kavram 13 konu başlığında toplanmıştır. Bunlar hayat felsefesi, yaşam, düşünce, ahlak, duygular, sanat, din, siyaset, devlet, adalet, tıp, Kafka'nın aforizmalarına reddiye ve kaçık sözlüktür. Bu kitap, toplama aforizma kitaplarından farklıdır. Özgün düşüncelerimi içerir. Türkiye'de 5 benzer kitap buldum. Biri sadece siyasi düşünceleri içeriyor, biri çok amatörce, kafiye uğruna düşünceleri feda etmiş. Beğendiklerimden biri çok şiirsel, biri çok edebi, biri de çok felsefi. Hepsi, ciddi konulara ciddiyetle yaklaşmış, kavramları toplamalar gibi alfabetik sırayla ele alınmış kitaplardır. Yukarıdaki yeteneklere sahip olamadığımdan dolayı, 'Mütevazı: Benim kitabım edebi olamadı, sadece ebedi oldu' diye bir aforizmam var.
Benim yapmaya çalıştığım şey, gerçekleri gençlerin gözüne sokarak değil de felsefi mizahla, espri ağırlıklı, güldürerek düşünmelerini tetiklemektir. Düşüncelerimi dayatmaktan çok, düşündürmeyi hedefledim. Bir iddiamın altına, bazen tam tersini de yazdım. Sadece birkaç şiirsel teşebbüsüm oldu. Kolay bir iş değilmiş.''
Erol can, kavramları, kolaylık olsun diye 13 konu bölümüne ayırdığını, böylece okura sadece aradığı kelime hakkında değil, o konu hakkında birçok yakın kavramları ele alan düşünceleri de inceleyebilecek fırsat sunulduğunu söyledi.
''Diğer aforizma kitaplarından farklı olarak, her bölüm, her konu, bağımsız bir kitapçık gibi okunabilir durumda'' diye konuşan Can, okuduğu 32 aforizma kitabının hiç birinde bu kadar sosyal duyarlılık ve haksızlığa isyan bulanmadığını savundu.
Hedef kitlesinin düşünmeyi ve espriyi sevenler olduğunu dile getiren Can, ''Yani gençler ve kendini genç hissetmek isteyenler'' diye ekledi.