Cumartesi 04.02.2012

'Babam bütün hayatını belgeledi'

Yazar Sabahattin Ali'nin pek de bilinmeyen fotoğraflarının yer aldığı Bir Fotoğraf Camı başlıklı sergi açıldı. Yazarın kızı Filiz Ali "Babam bütün hayatını fotoğraflarla belgeledi" diyor

Usta yazar Sabahattin Ali, eserleri ve yayımladığı dergiler ile yakın tarihimize damgasını vuran yazarların başında geliyor. Ali, 1948'de öldürüldüğünde de maalesef bu kez de 'Türkiye'nin ilk faili meçhul cinayetinin kurbanı' olarak geçti tarihe. Sabahattin Ali'yi öldüren 'el' yakalandı ama bu işin arkasındakiler hiçbir zaman ortaya çıkarılamadı. Cinayetin 'faili meçhul' olarak anılmasının sebebi de bu zaten. Sabahattin Ali cinayeti, Türkiye'nin yakın tarihiyle yüzleştiği bu günlerde tekrar gündemde. Sahnelenen oyunlar, faili meçhul cinayetleri konu alan filmler ve yazılan eserlerin bunda büyük bir payı var tabii ki. İşte bu günlerde, Yapı Kredi Yayınları da Sabahattin Ali'yi, kendi çektiği fotoğraflarla anlatan bir sergiyle çıktı karşımıza. Bir Fotoğraf Camı başlıklı sergi, dün akşam Caddebostan Kültür Merkezi'nde açıldı. 3 Mart'a kadar açık kalacak sergi, ziyaretçilerine, Sabahattin Ali'nin 41 yıllık hayatını fotoğraflardan izleme fırsatı veriyor. Sergide yer alan fotoğrafların büyük bir bölümü ilk kez görücüye çıkıyor.

YENİ FOTOĞRAFLAR

Sergiki fotoğrafların hepsi, Sabahattin Ali'nin müzikolog kızı Filiz Ali'nin arşivinden toplanmış. Sergiyi birlikte gezdiğimiz Filiz Ali, "Evde, babamdan kalma binlerce fotoğraf var. Bu sergide yer alacak fotoğrafları da onların arasından seçtik. Bu araştırma sırasında yeni fotoğraflar da keşfettik" diyor. Filiz Ali, babası Sabahattin Ali'nin bütün hayatını belgelediğini anlatıyor: "Babam neredeyse bir gazeteci gibi, fotoğraflarla hayatını belgelemiş bir insan. Ölümüne kadar yanında fotoğraf makinasıyla gezerdi. Ve sürekli fotoğraf çekerdi. Yalnız ailesini ve dostlarını değil, gezdiği, gördüğü yerleri de fotoğraflardı. Aslında Sabahattin Ali'nin fotoğraflarla yaşadığı dönemin belgeselini çektiğini söyleyebilirim. Bu nedenle 'bu belgeler'i bir sergiyle Sabahattin Ali'yi tanıyan ve tanımayanlara gösterebilmek benim için çok büyük bir mutluluk."
'HEPSİ DE ÖZEL'
Sergiyi gezerken Filiz Ali'nin duygulandığını farketmek zor değil. Ali, "Hepsi benim için özeldir" dese de özellikle kendi fotoğraflarına bakarken duraksıyor. "Ben tek çocuk olduğum için kılıktan kılığa girmeyi çok severmişim. Babam da beni, bu kıyafetler içerisinde fotoğraflamayı çok severdi. Onun bir eğlencesiydim herhalde." Filiz Ali'nin annesi Aliye Ali hakkında da söyleyecekleri var: "Annemin de çok hoş fotoğrafları var sergide. Babam her fırsatta annemin fotoğraflarını da çekerdi."
'DOSYALARA HİÇ ULAŞAMADIM'
1965'ten sonra Filiz Ali'ye göre bir yumuşama dönemi başlamıştı: "Sabahattin Ali'nin kitapları artık basılabiliyordu. Onun hakkında konuşabiliyorduk." Filiz Ali, "Ama yine de," diyor "Ben ne zaman Sabahattin Ali cinayeti ile ilgili dosyaların peşine düşsem sonuç alamadım. Avukatlar veya gazetecilerle bu dosyaları araştırmaya kalktığımda, karşımda sadece bahaneler buldum. Ve bu dosyalara hiçbir zaman ulaşamadım." Bu yaşananlar Filiz Ali'nin umutlarını kırmış. Ali "Gelişmeler de beni umutlandırmıyor!" diyor. Ama Türkiye'nin yakın tarihinin sergilerle, edebiyatla, tiyatroyla ve sinema filmleriyle gündeme gelmesinden memnun: "Sabahattin Ali'nin ölümüyle ilgili çok eser yazıldı. Oyunlar oynandı, filmler çekildi, kitaplar basıldı. Bunun nedeni, çözümlenmesi gereken bir olayın çözümsüz kalması. Sanatçının merakını uyandıran bir olay bu. Hâlâ esrarını koruduğu için de ortaya sanat eserlerinin çıkması gayet doğal ve sevindirici." Filiz Ali, son olarak Sabahattin Ali'nin son bir saatini anlatan Ağaç İrfan oyununu izlemiş. "Çok beğendim" diyor.
1965'E KADAR BABAM YASAKLI KALDI
Yazar Sabahattin Ali'nin eserlerini, bu günlerde, rahatlıkla bulmak mümkün. Fakat bu durum, her zaman böyle değildi. Sabahattin Ali'nin eserleri, yazarın öldürüldüğü 1948'den 1965'e kadar basılmıyordu. Bu dönemin en yakın tanıklarından biri olan, yazarın tek çocuğu Filiz Ali, o yılları, "Sabahattin Ali öldürüldükten sonra 1948'den 1965'e kadar, Sabahattin Ali'nin ailesi için de çevresi, arkadaşları için de müthiş tehlikeli bir ortam vardı. Bu nedenle Sabahattin Ali'den bahsedilmez, Sabahattin Ali'nin kitapları basılmaz, onunla ilgili hiçbir soru sorulamazdı" sözleriyle anlatıyor. Filiz Ali'ye göre, bu süreç, Sabahattin Ali cinayetini, Türkiye tarihinin ilk faili meçhul cinayetlerinden birine dönüştürdü. Çünkü, Sabahattin Ali'nin katili, Ali Ertekin yakalanmış ve suçunu itiraf etmişti. Fakat hiçbir zaman, cinayetin sorumluları ortaya çıkarılamadı. Filiz Ali, 1948 ve 1965 yılları arasında yaşananların Sabahattin Ali'nin ailesinin ve arkadaşlarının elini kolunu bağladığını söylüyor. Ve o yılları "Büyük bir korku yaşadık" diyerek hatırlıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.