Cumartesi 18.02.2012 00:00
Son Güncelleme: Cuma 20.04.2012 17:38

Yedi tepeli şehrin Fatih'i!

Türkiye'ye polisiyeyi sevdiren Ahmet Ümit, kalemini Fatih dönemine çeviriyor! Günümüzde işlenen bir cinayetin izlerini 500 yıl ötede sürüyor! Kitap kendi cinayetini çözmeye çalışırken, Fatih öldürüldü mü sorusuna da cevap arıyor! Dönem, tam da Fetih 1453 filmiyle yeniden gündeme oturmuşken biz de "Fatih'i konuşmak için bundan münasip zaman olamaz" diye düşünüyor ve ismi bile yeni konmuş kitabı "Sultanı Öldürmek"i konuşmak üzere Ahmet Ümit'in kapısını çalıyoruz!

Bu kitabı yazmak için o dönem üzerine aylarca çalışan, faklı kaynaklardan onlarca kitabı didik didik inceleyen usta yazara çok tartışılan şeyleri sorduk... Mesela Fatih hakikaten de kendine atfedilen "Baba eğer sen padişahsan gel ve ordunun başına geç, yok eğer ben padişahsam sana emrediyorum gel ve ordunun başına geç" cümlesini etti mi? Ya da Ulubatlı Hasan diye biri gerçekten de yaşadı mı? Ahmet Ümit bunların cevabını verdi… Fatih'in İstanbul'u fethetmekten neredeyse vazgeçmek üzere olduğu anı, kuşatmanın kalbinin hangi günde attığı gibi bilinmeyen hikayeleri o kendine has üslubuyla anlattı.
'Atatürk Osmanlı'ya nasıl bakıyordu?', 'Harf İnkilabı edebiyatımızı etkiledi mi?', 'Orhan Pamuk elli yıl sonra hatırlanacak mı?' Fatih tekrar gelse İstanbul'u tanıyabilir mi gibi ilginç sorular da cevaplar verdi...
İşte Ahmet Ümit'le yaptığımız o keyifli sohbet…
Ümit Buget / Sabah.com.tr

*************************

Kitap için araştırmaya başlamadan önceki Fatih'le sonraki Fatih arasında ne fark vardı? Nasıl bir karakterle karşı karşıya kaldınız?
Bir gerçek kişilik var aslında onu bilmek de çok zor artık! Çünkü 1432 yılında doğmuş, 1481 yılında ölmüş bir insandan bahsediyoruz, beş yüz küsur yıl önce. Bir de herkesin kendi Fatih Sultan Mehmet'i var! Tıpkı Atatürk gibi, tıpkı Mevlana gibi... Ben mümkün olduğu kadar gerçek Fatih Sultan Mehmet'le ilgilenmeye çalıştım. Fakat ne yazık ki Osmanlı dönemi yazarlarının ve bizim Türk yazarların bu konuda çok kapsamlı metinleri yok. Ancak satır aralarında okuyabiliyorsunuz. Fatih'i öven ya da onu 'deccal' diye gösteren birçok görüş var. Bunların hepsini karşılaştırıp 'acaba doğru nerede' diye sordum. Mesela babasının vasiyetnamesi var. Enteresan bir vasiyetname... İkinci Murat: "Ailemden kimseyi benim katıma, yani öldüğüm yere getirmesinler" diyor. Ailem dediği kişi de o anda sadece daha sonra Fatih olacak İkinci Mehmet. Daha önceki çocukları ölmüş. Fatih'e bakınca sanki karmaşık bir kişilikle karşı karşıyayız. Babası tarafından çok sevilip sevilmediği belli olmayan, belki de sevilmeyen bir çocuk bu.
İkinci sayfadan: "Babam gelmesin ben bu işi hallederim"

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.