Her şeyi Madonna için sigortaladık

Dünyaca ünlü star Madonna, nihayet Türkiye'ye geldi. Bugün saat 21.30'da da Türk Telekom Arena'da sevenleriyle buluşacak. BKM genel müdürü Zümrüt Arol Bekçe ve Madonna'yı Türkiye'ye getirirken birlikte çalıştığı GNL Entertainment'ın sahibi Çağrı Günal; Madonna'nın nasıl Türkiye'ye getirildiğini ve bu organizasyon için yaptıkları hazırlıkları anlattı.
cohen'i çok bekledik!
BKM Organizasyon olarak bu yaz için 32 büyük gösteri ve konser hazırladınız. Konserlerin hazırlık çalışmaları ne kadar zaman alıyor?
ZÜMRÜT AROL BEKÇE: Tabii ki, çalışmaları çok önceden başlıyor. Mesela; Tom Jones'la ilk görüşmeyi 2008'de e-posta'yla yaptık. Madonna için 14 aydır görüşüyoruz.
Bu zamana kadar birçok konser ve organizasyon yaptınız. Bunların arasında sizi en çok zorlayan ve uğraştıran isim kimdi?
Z.A.B.: Mesela Leonard Cohen'i çok uzun zaman bekledik. Madonna'da 19 yıldır Türkiye'ye uğramıyordu; 19 yıl sonra Türkiye'ye geldi. Ama artık sanatçıların turnesini uydurduktan sonra Türkiye'ye getirmek konusunda çok sıkıntı çekmiyoruz. Özellikle 2010 yılından sonra bu iş kolaylaşmaya başladı. Eskiden sadece açıkhava ve stad konserleri yapabiliyorduk. Şimdi birçok kapalı salon da açıldı. Böylelikle, bizim işimiz de çok kolaylaştı.
Yıllar önce bir röportajınızda "Madonna'yı getirmek kolay ama karşılığında bir şey kazanmadıktan sonra anlamı yok!" demişsiniz. Söyledikleriniz hâlâ geçerli mi?
Z.A.B.: Bunu çok kesin hatırlamamakla beraber, bir iş kağıt üzerinde kâr ettirmiyorsa, biz de riske girmiyoruz. Mesela; Türk Telekom Arena gibi bir yer olmasaydı, biz bu prodüksüyonun altından kalkamazdık. 50 bin kişiyi ağırlamak hiç de kolay değil.
Bu sezon yapacağınız konserler arasında en büyüğü; Madonna. Madonna'yı buraya getirmek için nasıl bir çalışma yaptınız?
Z.A.B.: Biz Madonna konserini BKM ve GNL ortaklığında yapıyoruz. Çağrı da, ben de Dubai'de oturduğumuz için, geceleri Skype bağlantısı ile birbirimizle konuşup, bütçemizi belirledik, teklifimizi yaptık. Bütün bu çalışmalar sonucunda teklifimizi kabul edip, bizleri seçerek bu konseri gerçekleştirmeye karar verdiler.
BU KON SERİN KÂRI DÜŞÜK
Bu tarz bir konserin sorumluluğu ve prodüksiyonu zor. 50 bin kişinin geleceği bir konserde kendinizi ve organizasyonunuzu nasıl garantiye alabiliyorsunuz?
Z.A.B.: En büyük garantimiz sigorta yaptırmak... Biz, bu konserle Türkiye Cumhuriyeti'nde bir konser organizasyonu için yapılmış en kapsamlı sigorta poliçesini yaptık.
ÇAĞRI GÜNAL: Alanın kurulumundan, her şeyin sökülmesine kadar olabilecek her şey sigortalı.
Z.A.B.: Gözünüzün gördüğü canlı ve cansız her şey sigortalandı yani.
Büyük starları getirmek organizatörlere para kazandırıyor mu?
Z.A.B.: 'Kâr etmiyorsak da getirelim' diye hiçbir işe yaklaşmayız. Ama bazı işlerde kâr oranı düşük, bazılarında yüksek olur. Zaten bu tarz organizasyonlarda kâr oranı düşük olur. Genelde bu tip büyük starlarda kârın yüzde doksanda fazlası masrafa gider.
BJÖRK TİBET EĞİTİMLİ MASAJCI İSTEMİŞTİ!
Yapmış olduğunuz bütün organizasyonlar arasında hangi sanatçının isteği sizi şaşırttı?
Z.A.B.: Mesela Björk'ün isteğine çok şaşırmıştım. Tibet'te eğitim almış, Çin masajı ve fizik tedavi metodlarını bilen bir fizyoterapist istemişti çünkü o dönem sırt ağrıları vardı. İstediği kişiyi bulduk. Konser sonunda boynuna sarılıp teşekkür etmişti.
MADONA'NIN İSTEKLERİ
Kulisin bembeyaz olmasını istedi.
Yerlere beyaz halı, masa ve sandalye takımı talep etti.
Koşu bantı istedi.
Geri kalan ihtiyaç duyduğu eşyalarını kendisi getiriyor.