bu kitabın bir müsveddesi yok!

Mimar Murat Atabarut, ilk kitabı 'Kış Masalları'nda; Gürcistan'dan Türkiye'ye göç eden bir ailenin yaşamından kesitler sunuyor. Kitap için araştırma yaparken büyük dedelerinin yaşadığı Gürcistan'a birçok kez giden Atabarut, kitabını Şamdan Plus dergisinden Gülru İncu'ya anlattı...
'Kış Masalları', samimiyetle yazılmış bir kitap. Sadece bir roman ya da bir masal değil; kitapta hayat görüşüm ve insan ilişkilerinde nelere önem verdiğim var.

HER ŞEY MADİYAT BAZLI
Tüketim toplumundayız ve her şey çok maddiyat bazlı hayatımızda; sevgiler, aşklar bile... Derinlemesine değil, sadece yüzeysel olarak gördüğümüz şeylerin üzerine inşa ediyoruz hayatımızı. İnsanın daha derin olması gerektiği kanaatindeyim.
Kitapta, günümüzün Türkiye'sinde artık unutulan şeyleri vurguladım. Kalbinizle yaşayabilmeyi ve yüzeyi değil, altında yatanları görebilme alışkanlığının gerekliliğini anlattım.
Kitabımda, yaşadıklarımdan kesitlerin yanı sıra tarihi anekdotlar ve gerçeküstü olaylar var.

SAMİMİ BİR KİTAP OLDU
Komplo teorileri üzerine yazılmış kitapları çok severim. Dinler tarihini, araştırma gerektiren kitapları okumayı tercih ederim.
Kitabı yazarken biri kulağıma bir şeyler fısıldıyor gibiydi adeta. Hiç müsvedde yapmadım mesela. Zaten kitabın samimiyeti de burada bence. "Şunu nasıl ifade edeyim, nasıl dersem doğru olur?" demedim hiç.
Hayat; bu yaşadığımız ortamlardan ya da anlardan ibaret değil. Gerçeküstü diye nitelendirdiğimiz birçok şeyin aslında gerçek olduğunu, gerçek zannettiğimiz birçok şeyin de aslında gerçeküstü olduğunu düşünüyorum. Hayat benim için gerçekle gerçeküstünün kesiştiği noktada duruyor.
AŞK ÇOK DERİN BİR DUYGU
Aşk çok derin bir duygu. Yaşadığınız aşkın ne kadar güçlü olduğu da, ruh dünyanızın zenginliğiyle alakalı. Eskiden insanlar birbirlerini görmese de yıllarca süren, hiç küllenmeyen aşklar yaşardı ve bu aşklar onlarla beraber gömülüp giderdi. Artık öyle aşklar yok çünkü insanlar birbirlerini tanımadan öyle çok şeyi yaşayıp tüketiyor ki; artık aşkın derinliğinden bahsetmek maalesef çok kolay değil.
edebiyatçı değilim
Ben bir edebiyatçı değilim ve 10 kitap bile yazsam yine de kendimi edebiyatçı olarak göremem. Ben kitap yazmış olabilirim, bana yazar denebilir ama edebiyatçı olmak çok büyük bir misyon. Bu hatayı yapmamaya çok gayret ediyorum. Sevdiğim yazarlara gelince; Amin Maalouf'u ve Bernard Lewis'i çok severim ve çok okurum.