Erkeğe çocuk veremiyorsan kafasını karıştır, dert ver
Uğur Uludağ'ın son oyunu 'Bi Oyun Varmış'; evli bir çiftin ilişkisine ayna tutuyor. Kahkaha garantili iki perdelik eser, esprileriyle çok konuşulacak...
ERKEĞE DERT VER!
Oyun, Kevin Costner'ın Demi Moore ile başrolünü paylaştığı 2007 yapımı 'Mr. Brooks' filminden alınan şu replikle başlıyor: "Bir kadının hayatına en az bir alçak girmedikçe yetişkin sayılmaz." Ve sahne sahne, bir erkeğin nasıl da kadınların istediği hayatı yaşadığını aktarıyor. Dışarıda aslan kesilip karısının yanında kediye dönen erkeğin dünyası elbette herkesi kahkahaya boğuyor; evliliklere ve evlenecek çiftlere ilişkiler hakkında ayna tutuyor. 'Neslihan' ile 'Korlan'ın ilişkisini izlerken, kendi ilişkinizde yaşadığınız olaylar da gözlerinizin önüne geliyor ister istemez. İki perdelik oyunda, iki oyuncu da eteklerinde ne kadar taş varsa döküyor. Özellikle ilk kez iki kişilik bir oyunda rol alan Doğa Rutkay tiyatroda rakipsiz olduğunu bir kez daha gösteriyor. "Kendimi gösterme fırsatı buldum" dediği oyunda Rutkay, flört ederken eşine çok düşkün ama evlendikten sonra bir canavara dönüşen 'Neslihan' karakterini canlandırıyor. "Erkeğin kafasını karıştır; ona çocuk veremiyorsan dert ver!" ya da "Aşkı problemler ayakta tutar" gibi veciz sözlerle de tüm canavarlığını ortaya seriyor. Özellikle 'giderli-atarlı' sahnelerdeki performansıyla ağızları açık bırakan bir oyunculuk sergileyen Rutkay, sahnede ilk kez gelinlik de giyiyor. Daha önce cool ve serseri tipleri oynayan Uludağ, bu oyunda kendine zor bir karakter yaratmış: 'Korlan' adında; monoton, evcimen, geleneklerine bağlı, pısırık bir adamı canlandırıyor.
KELİME OYUNLARI
Uludağ'ın beyni çok farklı çalışıyor hakikaten. Daha önceki oyunlarında olduğu gibi, bu kez de kelime oyunları ve ironi dolu replikler havada uçuşuyor. Evlendikten sonra yalnız kalmak isteyen ve kocasının ilgisinden sıkılan 'Neslihan'ın yaptığı "Ben patik giymem. Çünkü antipatiğim" ve "Ayda 750 lira kazanmak ister misin? O zaman aya git!" gibi soğuk espriler kahkaha krizine yol açıyor.
İNTERAKTİFLİĞE GEREK YOK!
Galadan sonra oyunun eleştirilen iki yanı oldu. İlki, ikinci perdede temponun biraz düşmesi... Bunda sahneye izleyicilerden birinin çağrılması da etkili oluyor. Uludağ profesyonelliğiyle her ne kadar durumu kurtarmaya çalışsa da, o interaktif bölüm gereksiz hatta bazı ünlü seyircilere göre 'saçma' olmuş!
SAHNELER UZUN
Ancak, Uludağ gala gecesinde sahneye çıkan kişinin 'şov peşinde' olduğu için o güne kadarki en kötü interaktif sahne olduğunu itiraf etti ve genellikle iki erkeğin dertleşmesi şeklinde gelişen bu sahnelerin çok keyifli geçtiğinin altını çizdi. Oyundaki ikinci eleştirilen taraf ise, bazı sahnelerin uzaması... Bu sahneler yüzünden saatlerine bakan seyirciler oldu, oysa böyle bir durum genel olarak Uğur Uludağ oyunlarında pek rastlanır bir şey değil. Normalde oyun akar gider ve zamanın nasıl geçtiğini unutur seyirci. Birkaç temsilden sonra, oyun oturacaktır ve daha akıcı bir hal alacaktır eminim.
HER ESPRİ AKILLARA KAZINIYOR
ARABESK MÜZİKLER
Konsept gereği, gösteri başlamadan önce, oyun arasında ve oyun içindeki geçişlerde 'damar' diye tanımlayabileceğimiz şarkılar dinliyoruz. Çoğu kişinin bu şarkılara eşlik etmesi, seyircinin oyun arasında ve geçişlerde oyundan kopmamasını sağlıyor.
EN SON HABERLER
- 1 Müzisyen Ömer Faruk Tekbilek, Millet Kütüphanesi'nde öğrencilerle buluştu
- 2 İstanbul'da Türk-Arap Sanat Sergisinde ‘Umut Pencereleri’nde sanatla barışa umut arandı
- 3 Tosca operası MDOB sahnesinde
- 4 “Tiyatro Umut”, özel çocuklara umut oldu
- 5 İshak Paşa Sarayı’nda tarihe yolculuk
- 6 Sinemaya 34,5 milyon lira destek
- 7 “Bremen Mızıkacıları” Mersin DOB sahnesinde
- 8 Çağdaş edebiyatın altın kalemi hayatını kaybetti
- 9 Dijital sanatın kalbi AKM’de atacak
- 10 ‘500 dansçımızla stadyumda gövde gösterisi yapacağız’