Hayata sıkı sıkı tutunan yaşsız insanların öyküsü

Dostlukları BKM'nin unutulmaz oyunu 'Bir Demet Tiyatro'yla başlayan üç tiyatro aşığı Ayberk Atilla, Zerrin Sümer ve Şebnem Sönmez; uzun yıllar sonra yeniden bir araya gelmenin keyfini yaşıyor. Onları buluşturan proje ise; Ocak ayında Sümer ve Sönmez'in desteğiyle, Evren Ercan tarafından kurulan Tebdil-i Mekan Prodüksiyon Tiyatrosu'nun ilk oyunu 'Eski Moda Komedya'. Tiyatronun kurulmasının hareket noktası; Zerrin Sümer'in yeniden 'oyun oynama' isteğiymiş. Yıllarca 'Bana Bir Şeyhler Oluyor', 'Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?', 'Düğün' gibi önemli oyunlarda oynayan Sümer; dizilerden tatmin olmayınca, sahnelere dönme kararı almış. Evren Ercan ve Şebnem Sönmez'le birlikte ekibe, 45 yıllık tiyatrocu Ayberk Atilla da dahil olunca; sahnelenecek oyun arayışına girmişler.
SALON SIKINTISI
Onlarca oyun arasından içlerine en çok Rus yazar Aleksei Arbuzov'un yazdığı 'Eski Moda Komedya' adlı oyun sinmiş. Ancak prova yapabilecekleri sahne konusunda sıkıntısı yaşamışlar. Bu noktada kendilerine en büyük desteği FMV Işık Okulları vermiş. FMV Işık Okulları; tiyatro salonlarını açarak provalar için mekan sponsoru olmuş. Oyun, ilk kez 13 Mart Çarşamba günü Işık Lisesi Muvaffak Benderli Tiyatro Salonu'nda seyirciyle buluştu. 'Eski Moda Komedya', iki büyük savaşın yanı sıra büyük bir iç savaştan geçmiş 1968 Rusya'sında geçiyor. Oyunda; yolları bir klinikte kesişen bir kadın ve adamın, önce soğuk ve mesafeli başlayan, sonra arkadaşlığa dönüşen hikayesini izliyoruz.
NEŞELİ OL GENÇ KAL
Adam; 'Rodyov Nikoloyoviç'; hastane başhekimi. Kuralcı, sabit fikirli, sinirli. Kendisi gibi cerrah olan karısını savaşta kaybetmiş. Karısının mezarına her gün taze çiçek bırakacak kadar tutkulu bir adam. Kadın; 'Lidya Vasiliyena'. Damar yollarındaki rahatsızlık sebebiyle hastanede yatıyor. Geceleri pencereden aşağı atlayıp yine aynı yolla geri dönecek kadar deli dolu bir kadın... Duygularını belli edemeyen adamın aksine; düşüncelerini olduğu gibi ifade edebilmeyi başarıyor. 'Neşeli ol ki genç kalasın' felsefesini benimseyen, sokakta dans edecek kadar cesur bir kadın... Ama o da acılar çekmiş; çocuğunu savaşta kaybetmiş, son kocası onu aldatmış. "Ölümün işlendiği yer, nasıl sanat olarak kabul edilebilir? Oysa sirklerde kahkaha var" diyerek tiyatroyu bırakıp sirkte çalışmaya başlamış.
ALKIŞALIYORLAR
Zerrin Sümer ve Ayberk Atilla; yılların verdiği deneyimi seyirciye öyle güzel yansıtıyorlar ki, çoğu yerde alkış almayı başarıyorlar. Bir saat süren tek perdelik oyunda; İpek Taşdan ve Tanju Girişken de anlatıcı rolünü üstlenerek iki ustaya yardımcı oluyor. Umarım şimdilik mekansız olan tiyatro, en kısa zamanda sahnesine kavuşur ve bu sıcak hikayeyi daha çok seyirciyle buluşturur.
BEDENLERİ YAŞLI AMA RUHLARI GENÇ
Türk-Rus Kültür Vakfı'nın desteğiyle sahneye taşınan oyunu ben de izleme şansı buldum. Oyunu izleyenlerin çoğu orta yaşın üstündeydi. Bu durum ister istemez gözümü korkuttu. Sahnede yaklaşık 50 yılını bu işe vermiş, bedenleri yaşlı ama ruhları genç iki usta oyuncu ve etrafımda onlarca yaşlı insan vardı.
SIKICI MI?
Acaba çok ağır, durağan ve sıkıcı bir oyun mu izleyecektik? Yoksa oyun; beden olarak yaş alan kişilerin, kalp olarak baharı yaşadıklarını mı bize fark ettirecekti? Açıkçası ikincisini izlemekten çok memnun oldum.
İYİ Kİ BU OYUNU OYNUYORUZ
Yönetmen Şebnem Sönmez, her şeye rağmen hayata tutunan iki insanın hikayesini anlattıkları oyunla ilgili şunları söyledi: "Tiyatroların acımasızca kapatıldığı günümüzde; iyi ki bu oyunu oynuyoruz. İyi ki ölüme direnmişlerin, hayata sımsıkı sarılmışların, savaşlardan kendini insanca çıkarabilmişlerin, aşka ve sevgiye inanmayı tek güç saymışların ruhlarıyla doluyoruz."
YAŞLANMAK ÇOK CAN SIKICI
Oyunda; sevdiklerini kaybetmiş ama yaşama sevinçlerini hiç yitirmemiş, yaşlı olsalar da ruhları hep genç kalmış iki insanın hikayesi, izleyiciyi hüzünlendiriyor. Özellikle yalnız yaşamak zorunda kalan, çocuklarının yolunu gözleyen, aldatılan ve acı çeken kişilerin gözleri nemleniyor. Ama oyun her şeye rağmen hayata sıkı sıkı bağlanma arzusunu da maksimum seviyeye çıkarıyor. "Yaşlanmak can sıkıcı. Uzun yaşamak maharet değil, önemli olan güzel yaşamak" repliği, oyunu özetliyor. 'Eski Moda Komedya'da rol alan Ayberk Atilla, "Bu oyun; teknolojinin, sanal âlemin bizi esir almadığı, daha sıcak, daha samimi ilişkileri yaşayabildiğimiz güzel zamanlara götürüyor" diyor.