Ne için savaşıyoruz ve ölüyoruz?
SANAT-SİYASET ÇATIŞMASI
İstanbul genelinde hemen her gece yaklaşık 200 oyun sahneleniyor. Televizyon dizilerinde rol alan oyuncular da, birçok seyirciyi tiyatroya çekiyor. Nitekim, Semaver Kumpanya bünyesi altında yönettiği ve rol aldığı oyunlarla dikkat çeken Serkan Keskin de; 'Leyla ile Mecnun' dizisiyle hayran kitlesini artırdı. Dizide 'İsmail Abi' karakterini canlandıran Keskin, rolünün fenomen haline gelmesinin zevkini tiyatroda sürüyor. Geçtiğimiz sene İsmail Dümbüllü Ödülü'nü alan Keskin'in, ikisinde de başrol oynadığı 'Bir İnfazın Portresi' ve 'Metot' oyunlarını izledim. 'Bir İnfazın Portresi'; sanatla siyaset çatışmasını, 16'ncı yüzyıldaki İnebahtı Savaşı üzerinden anlatıyor. Howard Barker'ın yazdığı, Ani Haddeler ve Yavuz Pekman'ın Türkçe'ye çevirdiği, Zeynep Su Kasapoğlu'nun yönettiği oyun; 'Sanat ne kadar gerçek? Sanatta asıl amaç yaşamın gerçeği mi, piyasanın gerçeği mi?' sorularına yanıt ararken, seyirciye, "Ne için savaşıyor ve ölüyoruz?" sorularını sordurtuyor.
DEKOR VE KOSTÜM İLGİ ÇEKİCİ
Oyunda; Elif Ürse, Serkan Keskin, Sezin Bozacı, Sarp Aydınoğlu başta olmak üzere Sibel Altan, Hakan Atalay, Merve Dağlı, Merve Dizdar, Mustafa Kırantepe, Yavuz Pekman, Volkan Sarıöz, Serkan Tınmaz ve Sabahattin Yakut'tan oluşan 13 kişilik bir kadro rol alıyor. Cem Yılmazer imzalı dekor ve ışık tasarımı ile Hande Tomris Kuzu imzalı kostümleriyle dikkat çeken oyun, İnebahtı Savaşı sonrasında Venedik devletinin, kazandığı zaferi ölümsüzleştirmek için bir kadın ressama sipariş ettiği 30 metrelik tablonun hikayesini anlatıyor. Bu tablo üzerinden; sanatçının bağımsızlığı, özgünlüğü gibi kavramlar ile sanat-siyaset çatışmasını sorguluyor. Oyunun konusuna gelince... Venedik Başkanı, İnebahtı Deniz Savaşı'nda elde ettikleri başarıların resmedilmesini ister ve bu görevi 'Galactia'ya verir. Ancak 'Galactia', savaşta bir kazananın olmadığını düşünmektedir. O yüzden beklenen ihtişamlı tabloyu yapmakta zorlanır. Kendi bakış açısını mı yansıtmalı, yoksa iradeye boyun mu eğmeli? Ressamla Venedik Cumhuriyeti arasındaki bu mücadelenin sonucu da, en az savaşın kendisi kadar ağır olur. Salona girdiğinizde loş ışıklar gözünüze batıyor, oyun sırasında da rahatsız ediyor ama ışıkların, dekora büyük etki ettiğini görünce umursamıyorsunuz. Sahneler arasındaki geçişler; büyük yatay düzlem üzerine sarkıtılan iplerle sağlanıyor. Kafasına ok saplanmış bir adamın kendi resmini yaptırmak istemesi, kostümlerin iç organları gösteren şekilde tasarlanması gibi ilginç unsurlar da seyirciyi şaşırtıyor.
OYUNDA 16 YAŞ SINIRI VAR
16 yaş sınırı bulunan oyunun yükünü sırtlanan oyuncu ise; sisteme direnen aykırı ressam 'Galactia'yı oynayan Elif Ürse. Ürse; gözlerindeki deli bakışlarıyla, dağılmış saçlarıyla, mimikleriyle aykırı ressam rolünde son derece inandırıcı. Serkan Keskin ise devlet adamı rolüyle başarılı bir oyunculuk çıkarıyor. Özellikle bir yandan üzüm yerken, bir yandan da 'Galactia'nın tablo eksizini eleştirdiği sahne; seyirciden olumlu reaksiyon alıyor. Bu arada hatırlatayım; Semaver Kumpanya, yeni sezonu Ekim ayında açacak.
EN SON HABERLER
- 1 Çağdaş edebiyatın altın kalemi hayatını kaybetti
- 2 Dijital sanatın kalbi AKM’de atacak
- 3 ‘500 dansçımızla stadyumda gövde gösterisi yapacağız’
- 4 Kidman’a yaşam boyu başarı ödülü
- 5 ‘Sıra dışı ve sıkıcı olmayan bir film yaptık’
- 6 Yarım asırlık sanatın izleri sergide
- 7 Sözcük Eş Anlamlısı Nedir? Sözcük Kelimesinin Eş Anlamlısı ve Cümle İçinde Kullanımı
- 8 İstanbul Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu
- 9 Tereddüt çizgisi Türkıye prömiyerini festivalde yaptı
- 10 CSO’dan dostluk, barış ve kardeşlik şarkıları