Ağla Firuze!

Fecir Alptekin
"Sen ölemezsin, çünkü daha yeni doğdun. Masum, pembe, dopdolu bir varlıksın. Hep olacaksın. Sen ölemezsin çünkü masum bir öpücüksün sen. Dudakların gitse bile sen gidemezsin çünkü zaten öpmüşsündür bir/ bin kere. İşte bu öpücüktür bize senin ölümsüzlüğünü kanıtlayan. Sen ölemezsin çünkü çocuklar ölmez".
Aysel Gürel'in Mehtap Ar'dan olan torunu Söz Ar, sanatçının sözlerini yazdığı şarkılardan oluşan ve geçen haftalarda yayınlanan "Aysel'in" albümüne düştüğü notta işte bu sözlerle anlatıyor anneannesi!

Benim Aysel Gürel'e dair algı ve duygularım da Söz'le aynı paralelde… Kendisini şahsen tanıma fırsatım olmadı; ama yıllar önce bir röportaj için biraraya geldiğim opera sanatçımız Semiha Berksoy'daki o "yaşsız/ hayat, sanat, tutku ve aşk dolu/ daima ve sadece kadın" halinin Aysel Gürel için de geçerli olduğunu hissediyorum. 100 yaşına gelse de incikli boncuklu, rengarenk, hala hayalperest, çapkın, neşeli ve hep üretken!
Evet, onu öncelikle böyle hatırlıyoruz… Ama, mesela ilk gençlik yıllarımızın Firuze gibi efsane bir şarkısını bugünkü aklımızla dinleyince, daha derinlere iniyor Aysel'i kavrayışımız… Yeni albümde Tarkan da öyle bir söylemiş ki, gel de ağlama: "Bir gün dönüp bakınca düşler, içmiş olursa yudum yudum yıllarını, ağla Firuze ağla, anlat bir zaman ne dayanılmaz güzellikte olduğunu… Acılı bir bakış yerleşirse eğer kirpiğinin ucundan gözbebeğine, her şeyin bedeli var, güzelliğinin de… Bir gün gelir ödenir, öde Firuze"!
Evet, dudağında kırmızı ruju, yüzünde hiç eksik olmayan kahkahası, ama içinde kim bilir ne anılar, ne özlemler, ne hayallerle her kadın gibi Aysel de biraz Firuze aslında. Hepimiz biraz Firuze'yiz. Ama o, şarkı sözü yazarının ötesinde bence bir şair… Kendi dizeleriyle bir "sevda büyüsü", "nazlı bir çiçek", "bir orman kuytusu", "üzüm buğusu"…

"Aysel'in" albümü üzerine pek çok şey yazıldı, söylendi. Kimileri göklere çıkardı, kimileri hayal kırıklığına uğradığını ilan etti. Benim kişisel görüşüm ya da başka deyişle "dileğim" şarkı seçkisinin daha farklı yapılması olurdu. Aysel Gürel'in, çok daha sevilen bir sürü şarkısı var… Yine de onca değerli sanatçının imza attığı bir işi eleştirmek bana pek yapıcı gelmiyor. Ortada Aysel'e saygı duruşu ve ardında da emek ile iyi niyet var. Sadece en sevdiğim yorumları belirterek görüşlerimi sunmak istiyorum: Tarkan'dan "Firuze", Ata Demire'den "Sitem", Ayşegül Aldinç'ten "Yolun Başında" ve Mabel Matiz'den "Sultan Süleyman"… Ama en çok da, varsa yoksa Firuzeeeeeee!