Bir araya geliyorlar

Babasının adına kültür merkezi açmaya hazırlanan Eğilmez, Arzu Film'in yapımlarında rol alan oyuncuları aynı filmde buluşturacak bir proje hazırlığında.
Ferdi Eğilmez, Türk dahisi olarak kabul edilen Ertem Eğilmez'in oğlu. Baba mesleğini devam ettirmek için İtalya'da sinema okudu. Türkiye'ye döndükten sonra Türker İnanoğlu, Kartal Tibet ve Atıf Yılmaz'ın asistanlığını yaptı. Sonra da 'Zamanı geldi' diyerek Arzu Film'nin işlerini devraldı. 'Işıklar Sönmesin' ile yapımcılığa, 'Hababam Sınıfı Askerde' ile yönetmenliğe başladı. 13 filmin yapımcılığını, 3 filmin ise yönetmenliğini üstlendi.
'Hababam Sınıfı'nın yeni versiyonunu çektiği için maruz kaldığı eleştirilere kızarak 5 yıl boyunca sektörden uzaklaştı. Arzu Film'in 50'nci yılı nedeniyle bir kez daha işlerinin başına geçen Ferdi Eğilmez babasının filmlerinde rol alan herkesi aynı filmde buluşturacak bir film projesi hazırladı. Aynı zamanda 'Ertem Eğilmez Kültür Merkezi'ni kurmaya hazırlanan Eğilmez, Arzu Film'in filmlerinin kahramanlarının hediyelik ve hatıra eşyalarını üretip satacak
Bir yandan da Arzu Film'in 102 filmini restore ettirmekle uğraşan Ferdi Eğilmez, oldukça ilginç açıklamalarda bulundu.
Arzu Film'in Türk sinemasına katkısı ne olmuştur?
Yılda 10 film üretimde bulunan Arzu Film'in Türk sinemasına katkısını birkaç kelimeye sığdıramam. Bu konu üniversitelerde araştırma tezi olacak kadar kapsamlı.
Sizce tesadüfen sinemaya geçen Ertem Eğilmez'in filmlerinin 4 nesildir ilgi görmesinin nedeni nedir?
Babam önce tıp sonra iktisat okudu. Sinemadan önce 18 ayrı meslek yaptı ve hepsinde de battı. Sinemadan önceki işi Tef Dergisi'nin yayıncılığıydı. Dergi sayesinde Münir Özkul ile tanışıp dost olmuşlar. Bir gün Münir Abi ile yolda yürürken karşılarına bir film seti çıkıyor. Yönetmen Memduh Ün. Babam, Memduh Abi'ye bakıp bakıp 'Ne güzel bir iş bu. Adam bir rayın (şaryo) üzerinde gelip gidiyor.
Böyle keyifli bir işi ben de yapacağım' diyerek Efe Film'i kuruyor. Münir Abi'ye de 'Senin tanıdıkların vardır. Birkaç oyuncu bul da film çekelim' diyor. Öztürk Serengil'le anlaşıp Fatoş'un Fendi Ferdi'yi Yendi'yi çekiyor. Sonra da Altın Portakal kazandığı 'Bir Millet Uyanıyor'u. Ne var ki bu iki filmden de batınca şirketi kapatıyor.
Sonra...
Münir Özkul,babama 'Bak Münir,bu iş böyle yürümez.18 tane meslekte batıp kaçtın.Bir iş bata bata öğrenilir.Bu kez kaçma, gel yeni bir şirket kur. Eminim başarılı olacaksın' diyor.Babam da Münir Abi'nin ısrarları karşısında Arzu Film'i kuruyor
O halde Münir Özkul ısrar etmese Arzu Film olmayacaktı...
Aynen. Münir Abi ile Sadık Şendil Arzu Film'in kurucularındandır. Akacak kan damarda durmaz. Evrim gibi bir şey bu.
O kadar çok tesadüflerin bir araya gelmesi gerekiyordu ki. Arzu Film'in başarısı birçok denklemin yerli yerine oturmasıyla oluşmuştur. Arada sırada kendi yazdığı senaryolara başkalarının adını yazardı.
Neden?
Utangaç ve paylaşmaktan hoşlanan bir insandı. Ayrıca olaya 'Bu film Ahmet'in, Mehmet'in filmi' diye değil 'Ekibin filmi, ekibin başarısı' diye bakardı. Arzu Film ekibi her filmle tuğlanın üzerine bir tuğla daha koydu. Örneğin 'Hababam Sınıfı' projesini babama Zeki Alasya ile Metin Akpınar getirdi.
Peki neden onlar rol almamış?
Öyle bir yıla denk geliyor ki... Daha iyi teklifler geldiği için Arzu film'den ayrıldılar. Ayrılmış olsalar da her ikisinin de Arzu Film'in filmlerinde etkisi büyük olmuştur.
Keza 'Süt Kardeşler'de Münir Özkul oyuncu olarak yoktur ama kamera arkasında vardır. Herkes işin bir yerinden tutardı. Sadık Şendil gibi bir senarist ekibin yemek işinden de sorumluydu. Oyuncular, çay getirip götürürdü.
Kimse gocunmazdı. Başarı da işte böyle elde ediliyor. Bunun yanı sıra babam üçgen teorisine inanırdı.
O teori nedir?
İnsanın hayatını kontrol eden üç ana unsur vardır. 'Libido', 'Aile' ve 'İş'. Playboylukta çok başarılı olabilirsiniz ama iş ve aile hayatında başarılı olamazsınız. Babam o üçgende 'En büyük aşkım' dediği işi seçti.
"BÜTÜN EKİP BU FİLMDE OLACAK"
50'nci yıla özel bir çalışma yapacak mısınız?
Arzu Film, bugüne kadar hiç televizyon filmi çekmedi. Artık o işe de girmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Sinema filmi ise babamın filmlerinde rol almış hayatta kalan herkesi bir araya getirecek. Zeki Alasya, Metin Akpınar, Tarık Akan, Emel Sayın, Müjde Ar, Itır Esen, Şevket Altuğ, İlyas Salman, Ayşen Gruda, Şener Şen, Halit Akçatepe, Hale Soygazi...
Proje hazır. Komedi-dram türünde bir aile filmi olacak. 'Ertem Eğilmez Kültür Merkezi'ni kurmaya da başladık.
'Ertem Eğilmez Kültür Merkezi'nin işlevi ne olacak?
İçinde sinema müzesi, sinema,tiyatro ve sergi salonu olacak.Oyunculuk öğrenimi için de bir atölye.Bunun yanı sıra Arzu Film'in filmlerinin kahramanlarının hediyelik ve hatıra eşyalarını da üreteceğiz
Örneğin 'Süt Kardeşler'deki 'Şaban'ın, 'Ramazan'ın, 'Hüsamettin'in küçük heykelciklerini, magnetlerini, kupalarını, tişörtlerini, şapkalarını, anahtarlıklarını yaptırıp satacağız. Ve daha bunun gibi birçok film kahramanının ürününü aynı şekilde üreteceğiz

"YEDİĞİM KÜFÜRLER BENİ SEKTÖRDEN UZAKLAŞTIRDI"

Baba mesleğinizi devam ettirmekten neden vazgeçtiniz?
'Kahpe Bizans'ı, 'Işıklar Sönmesin'i ve 'Hemşo'yu çektim. Sonra da yeni nesil 'Hababam Sınıfı' Gişelerinin iyi olacağını biliyordum para kazanıp başka filmler çekme planlarım vardı. Bir de baktım ki benim 'Hababam Sınıfı' serisini babamın 'Hababam Sınıfı' serisiyle karşılaştırıp 'Babanı mezarda ters çevirdin' diyerek hakaret ve küfür yağdırdılar. 'Babam, benim babam

Mezarda ters çevirdiysem kendi babamı çevirdim. Sizin babanızı mı çevirdim, size ne? Ha Taksim'deki Atatürk Heykeli'ne dokunmuşsun ha Hababam Sınıfı'nın yeni versiyonunu çekmişsin. Aynı dayağı yiyorsun.
Ben de biliyorum çektiğim 'Hababam Sınıfı' serisinin babamınkilerin tadını vermeyeceğini. Babam mezarından kalkıp gelse, yeni 'Hababam Sınıfı' çekse yine aynı tatta olur mu? Eleştiriler ve yediğim küfürler beni sektörden bir süre uzak tuttu.

Kaynak: Habertürk