Cuma 10.04.2015 00:00

Nihayet Cemre Düştü Yüreğe

Havalar kışa çevirse de, mevsimidir, cemre havaya düştü, suya düştü, toprağa düştü. Mevsimidir, nihayet cemre yüreğe düştü.
Nihayet, çünkü yazar çok gecikti.
Yazarın kendine özgü üslubu olan yazıları, zaten muhtelif yayınlarda çıkıyordu. Bulutların toplanmasından nasıl yağmurun yağması beklenirse, üslubu olan yazıların da bir esere dönüşmesi beklenmeliydi. Her bir kitap, yazarı için bir doğuma benzetilebilirse eğer, Cemre Düştü Yüreğe zor bir doğum oldu. İlk doğum, her zaman için zordur; umarız yazar bundan sonra zorlanmaz.
Cemre Düştü Yüreğe için birkaç cümle etmek icap etse, ilk söylenecek şey şu olurdu herhalde: Güçlü bir eser. İçeriği, samimiyeti ve üslubu ile bu övgüyü hak ediyor.
Bazı kitaplar vardır, ezbere yazıldığı besbellidir, içinden bir cümle çekseniz, bütün ezber bozulur. Bazı kitaplar ise akılla, mantıkla, bilgiyle yazılmıştır; sıkı kitaptır. Alâ! Ne ki, yazar, okuyucudan daha birikimli ve bittabi daha akıllı olduğu hüsnü kuruntusunu kabul ettirmek için didinir durur, didinirken de didişir, dahası bir güzel cedelleşir okuyucu ile.
Bazı kitaplar ise gönülle yazılmıştır, azdır böyleleri, Cemre Düştü Yüreğe işte bunlardandır. Ben eminim ki, cemre hakikaten yazarın yüreğine düşmüş olmasaydı, bu kitap yazılamazdı.
Yazarın önsözde söylediği gibi, bu kitap, öğreten, belleten ve kendi doğrularını dayatan –sizin bildiğiniz- kitaplardan değildir.
Üst perdeden okuyucuya hitap etme (ukelâlık) derdi de yok, enaniyet gösterisinde bulunup kendini ispatlama derdi de… Aslında iddiasız bir kitap;
samimi olmanın dışında bir iddia sahibi değil. Onun için okuyucuyu hiçbir şekilde germiyor.

İster akşam-sabah okuyun, ister bir başından, bir sonundan, ister bir çırpıda ya da yüreğinize düştüğünde parça parça, keyfinize kalmış, hiç fark etmiyor. Yazarın latifesine kanacak olursanız, yemekten sonra okunması tavsiye edilmez; çünkü uyku getirebilir. Bizim tavsiyemiz ise şudur: Kitabı okurken, yüreğinizi, yazarın yüreğinin dalga boyuna ayarlarsanız, mutlaka o cemre, sizin de yüreğinize düşecektir.
Baharın muştusu olmak üzere, cemre havaya düştü; hava ısındı, suya düştü; su, toprağa düştü; toprak… Ve Cemre
Yüreğe Düştü; artık yürekler ısınacaktır.
Bahar tamama erdi; duygular döllenecek, düşünceler demlenecektir.
Yazarın dediği gibi, hâlâ "Ipılık duygular meltem olup esmiyorsa yürekte, bahar yürümüyorsa damarlarda, bütün kâinat aşka gelirken yürek aşka gelmiyorsa, kelimeler mermi olsun, top olsun, gülle olsun yüreğe. Şakımıyorsa bülbül, varsın yarasa tünesin, baykuş ötsün.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.