“Hangi devletin gücü yetebilir ki seni sevmeme!”

-Nedir bu "Akasya Mevsimi"? İsim kulağa hoş geliyor. Biraz açar mısınız?

Bu soruyu yanıtlayabilmem için karakterlerimizden kısaca bahsetmem lazım. Filmde, Antalya'nın "Kaş" ilçesinde yaşayan "Rüzgar" adında bir gencimiz var. Bu genç, biraz delidolu, başına buyruk, kontrolü zor bir karakter. Annesinin de dediği gibi "Adı gibi Rüzgar". Çok genç yaşlarda babasını kaybeden Rüzgar, annesi ile yaşamaktadır.

Öte yandan Meis Adası'nda yaşayan bir Yunan kızımız var. Adı "Akasya" Kızımız, gülüşüyle yürekleri yakan, utangaç, içine kapanık bir karakter. Kızımız da annesiz kalmış, Rüzgar'ın tam tersi babasıyla büyümüş.

"Akasya Mevsimi" isim olarak, kızımız ile gencimiz sınır tanımayan aşkına atıfta bulunan tam da "Akasya ağacı"nın çiçek açtığı döneme denk gelen bir zamanda geçiyor.

-Rüzgar ve Akasya filmde nasıl bir aşk yaşayacak?

Filmde Rüzgar'ın Akasya'ya ulaşabilmesi biraz zahmet gerektirecek. Zor olan her zaman kıymetlidir. Sadece diyeceğim bu kadar gerisini filmde hep birlikte göreceğiz.

-Sınırlar dediniz. Sınır derken filmde konusu geçen "sınırlar" bildiğimiz ülke sınırları mı?

Çok doğru. Filmde konusu geçen sınırlar, ülkeler arasındaki sınırlar. Günümüz dünyasında iletişim ve ulaşım bu kadar hızlıyken, ünlü iletişim kuramcısı Marshall McLuhan'ın da dediği gibi "Dünya global bir köy" iken, sınırların olması ve insanların hayatlarında bir engel olarak durması bizi çok rahatsız ediyor. Filmimizde de "aşk" için sınırları aşmaya çalışan bir gençten söz ediyoruz. Sınırları aşabilecek mi? Bunu ancak filmde görebileceğiz.

-Bu sizin ilk film deneyiminiz mi? Böylesine büyük bir olaya nasıl cesaret ettiniz?

Günümüzün gündemi "Avrupa ile Vize Muafiyeti" iken, 2 yıldır üzerine düşündüğümüz bu projeyi tam da yapmanın zamanı geldiğine inandık ve tüm şartlarımızı zorlayarak, bu filmi çekmeye karar verdik. İnşallah Allah'ımız bizi bu işimizde muvaffak eğler.

-Projede kimler olacak? İsimleri alabilir miyiz?

- Film için bir çok sinema sanatçısı ile görüşmelerimiz devam ediyor. Fakat şu an için isim vermemiz pek uygun olmaz. Sadece şunu söyleyebiliriz; ortaya çıkacak cast herkes tarafından onaylanacak kalitede olacak.

-Proje şu an hangi aşamada?

- Şu an filmin cast çalışmaları devam ediyor. 2 ay içinde castı tamamlayıp Ekim ayı içinde de çekimleri başlatmak istiyoruz.

-Neden Almanya, İsveç gibi Türklerin yoğun yaşadığı ülkelerden değil bu "Akasya"?

-Ben Kaş'a ilk gittiğimde Kaş'ın karşısında bulunan Meis Adası'nı çıplak göz ile görebildim. Bu adanın hangi ada olduğunu sorduğumda Yunanistan'ın "Meis Adası" olduğunu söylediler. Çok şaşırmıştım. Meis Adası'na da geçtiğimde aslında birbirimizden hiç de yabancı olmadığımızı fark ettim. Camii, Ege'mizdeki güzel Rum evleri, bana hiç yabancı gelmedi. Ulaşımı bu kadar kolayken, geçmişte iç içe yaşadığımız dönemin izlerini taşıyorken, buraya gelmek için vize almam bana saçma geldi. Bu yüzden, örneklemeyi uzaklarda aramaya gerek duymadık ve hemen burnumuzun dibine bakmaya karar verdik.

-Biliyorsunuz Ortadoğu'da bir savaş var ve göçmenler Türkiye üzerinden bu adalara gitmek için ölümü göze alıyorlar. Sizce ülkeler sınırlarını korumak zorunda değil mi?

-Tabi ki her ülke sınırlarını korumalı fakat masum insanlardan değil. Günümüzde silahların hiç susmadığı coğrafyamızda, dünyanın en değerli varlığı Rabbimiz tarafından da bildirilen insan iken, nedir bu kana sebep olan? Koca dünya hepimize yetecek kadar büyükken, hangi ideolojidir bu sınırları çizen?
Bu yüzden ben de ünlü iletişim kuramcısı Marshall McLuhan'ın da dediği "Dünya global bir köydür" düşüncesine ve dünyada ülkeler arasında ki bu vize sorununun insanların gezme ve keşfetme özgürlüğünü mani olmamalı diyenlerdenim.

-Filmden gişede nasıl bir beklentiniz var?

-Öncelikle bu filmi her ne kadar zor şartlarda da çekecek olsak, gişe kaygılı bir film yapmayacağız. Buradaki amaç, insanların yaşadığı ve hep içinden haykırdığı "Oraya neden ben de gidemiyorum" düşüncesine tercüman olmak ve bu sorunu aşk temalı bir film üzerinden anlatmak.