‘İstanbul sinema merkezi olabilir’

SABAH ve Daily Sabah'ın ana sponsorluğunda bu yıl 4'üncüsü yapılan Uluslararası Boğaziçi Film Festivali'nin başkanı olan Şanlıer ile festivalin dününü, bugününü ve geleceğini konuştuk. 10 Kasım'da başlayan festival, yarın sona erecek.
Festivalde sona yaklaştık. Nasıl geçti bu yılki festival?
122 ülkeden 4 bine yakın film başvurusu vardı. Bu yıl ilk kez gerçekleştirilen "Ulusal Uzun Metraj Yarışması"na 68, "Ulusal Kısa Belgesel ve Kurmaca Yarışmaları"na 347 film başvurdu. Bunların içinden etik estetik ve teknik açıdan elediğimiz en iyi film seçkilerimizi yaptık. 150 filmi sinemaseverlerle buluşturduk. Sektörün önemli isimleriyle söyleşiler düzenledik ve yüzde yüze yakın doluluk oranı yakaladık. Dün de dünyaca ünlü Amerikalı senarist Robert Mckee seminerimiz başladı.

Boğaziçi Film Festivali istanbulluları sinemaya doyuracak

Böyle bir ismi festival programına dâhil etmeyi nasıl başardınız?
Biliyorsunuz kendisi dünyada senaristlere okutulan "Story" adlı kitabının yazarı. Ülkemiz hakkında yanlış bir algı var. Mckee de gelmekten vazgeçmişti. Biz çok ısrarcı davrandık. Kafalarındaki soru işaretlerini ortadan kaldırdık. Gelip endişe edilecek bir şey olmadığını gördü. Ülkemizde senaryoyla ilgili sıkıntılar olduğunu hepimiz biliyoruz. Biz de bu noktada dünyanın en iyi senaryo hocasını getirelim dedik ve geniş bir katılım oranı sağladık. Üç gün boyunca sabah 9'dan akşam 6'ya kadar 500 kişi dinleyecek kendisini.

Hedefiniz nedir?
Öncelikli hedefimiz sürekliliği sağlamak. Orta vadedeki en büyük amacımız, İstanbul'u sinema merkezi haline getirmek. İstanbul doğal bir plato. Tarihiyle, mimarisiyle, kültürüyle, nüfusuyla İstanbul'un bu potansiyeli var. Diğer festivallerin de böyle bakmasını istiyoruz. "Bir festival daha" diye bakmasınlar, bizi rakip olarak değil sinemaya katkı sağlayan bir nefer olarak görsünler. İstanbul'un sinema merkezi haline gelmesi herkese yarar, ülke tanıtımına ve sinemasına çok büyük katkı sunar.