Tarihimize aralanan kapı: ‘Mehmetçik Kutûlamâre’

'Diriliş Ertuğrul' dizisinin yapımcısı Mehmet Bozdağ, unutulan zaferimiz 'Kûtulamâre' projesini de hayata geçirdi. Oyuncu kadrosundan dönemi yansıtan platosuna, dönemin kıyafetlerinden tarihi kurgusuna kadar her aşaması titizlikle hazırlanan dizi Birinci Cihan Harbi'ne hazırlanan Osmanlı devletinde, tek hayalleri devletin yeniden dirilişi ve kurtuluşu olan, gönlünde vatan sevdasından başka bir şey bulunmayan Mehmet ve arkadaşlarının destansı hikâyesini konu alıyor. Dizi kadrosunda Kaan Taşaner, İsmail Ege Şaşmaz, İlker Aksum, İsmail Hacıoğlu, Gamze Özçelik, Özgü Kaya, Yevlayiva Dedova, Semih Ertürk, Uğur Karabulut, İsmail Hakkı ve Serdar Gökhan paylaşırken dizide 35 ana cast oyuncu ve 160 kişilik özel bir aksiyon ekibi yer alıyor.

TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK PLATOSU HAZIRLANDI

Geçtiğimiz günlerde konuk olduğumuz İstanbul Beykoz/Riva'daki 180 dönüm arazinin üzerine 60 sokağı ile Kut Şehri, Kut Kalesi, Çarşısı, Cami, Tekke, evleri, Dicle Nehri; Bağdat Şehri, karargâh, kışla, hanlar, Bağdat çarşı, siperler, pentatlon alanları ve çöl inşa edilerek Türkiye'deki en büyük film/dizi platosu inşa edildi.

OYUNCULARA OSMANLI ASKERİ EĞİTİMİ

Türkiye'nin en iyi askerleri tarafından altı ay geceli-gündüzlü eğitim alan oyuncu ve aksiyon ekibi at binme, silah atışı, pentatlon, yakın dövüş, intikal, gece eğitimi, kamp gibi askeri eğitim ve çölde mücadele gibi 19. Yüzyıl'daki Osmanlı askerlerinin aldığı eğitimi tatbik etti. Ayrıca bir dönem dizisinin en büyük görseli olan kıyafetleri için 70 bin metre kumaş kullanılarak döneme ait Türk askeri, Arap Aşireti, İngiliz askeri ve dönem halkına ait binlerce kostüm dikildi. Özel tasarım atölyesi ve sanat depoları kurularak 60 kişilik sanat ekibi tarafından döneme ait binlerce silah, mühimmat, mermi; onlarca top, nehir gambotu; döneme ait arabalar, araç-gereçler, sağlık malzemeleri, aksesuarlar üretildi.

İSTANBUL'DAN TARİHE AÇILAN BİR KAPI

Dizi setini gezerken büyük bir emeğin ortaya çıkardığı havayı teneffüs edebiliyorsunuz. İstanbul içerisinde Osmanlı dönemine açılan bir kapıdan geçmiş gibi oluyorsunuz adeta. İşte böyle bir mekânda projeye yüreğini koymuş ekip de yağmur, çamur, soğuk demeden durmadan çalışıyor.

DİZİNİN MEHMET'İ: İSMAİL EGE ŞAŞMAZ

Yoğun temponun ve hızını hiç kesmeden yağan yağmurun altında koşturan ekibi izlerken dizinin kahramanı İsmail Ege Şaşmaz'ı bekliyoruz. Şaşmaz dizide Darülfünun talebesi Mehmet'i canlandırıyor. Vatanı için her türlü fedakârlığı ve çabayı göstermekten geri durmayan, bu amaçla başında Süleyman Askeri Bey'in bulunduğu ve en kabiliyetli askerlerin seçildiği Osmancık Taburu'na katılıp cepheye gitmek için büyük bir mücadele gösteren asker Mehmet'i İsmail Ege Şaşmaz bize şöyle anlatıyor:

MEHMET GURUR DUYULACAK BİR KARAKTER

"Mehmet, insanların örnek alacağı, onlar örnek alırken sizin de gurur duyacağınız bir karakter. Biz bu plato içinde o dönemi yaşıyoruz. 'Kûtulamâre' ile alakalı birçok kitap okudum. O dönemin bu kadar çetin geçtiğini bilmiyordum. Bizim tüfeğimiz üç kurşun atarken İngilizlerin tüfeği beş kurşun atıyor. Bu haksız rekabetin ortasında böyle bir zaferi kazanmak büyük bir onur."

BUGÜNÜMÜZÜ O KAHRAMANLARA BORÇLUYUZ

Hikayenin geçtiği topraklarda birçok insanımız şehit olduğuna dikkat çeken Şaşmaz, "Biz, bugünleri yaşayabilmemizi sağlayan insanları canlandırıyoruz. Vatan sevdalısı Mehmet de çok hırslı. Her şeyi yapabileceğine inanıyor. Her türlü badireyi atlatıyor. Çatışmalara giriyor. Savaşıyor. Çok özel bir rolü üstleniyor. Her zaman bir kahramanı oynamak istemiştim. Mehmet de gerçek bir kahraman" dedi.

ASKERİMİZ DE BİZİ İZLİYOR

'Kûtulamâre' cephesinde savaşan Türk askeriyle empati kurduğunu söyleyen Şaşmaz tekrar sete dönmeye hazırlanırken sözlerini şöyle noktaladı: "Eğer askerlerimizin yaşadığı zorlukları düşünüp empati kurmasaydım oynadığım karakteri insanımıza benimsetemezdim. Subay arkadaşlarımız bizi ziyarete geliyor. Komutanlarımız arıyor, teşekkür ediyorlar. Bizleri izlediklerini söylüyorlar. Biz oradaki ambiyansla aynı şeyleri yaşıyoruz ki onlar da bizi anlıyor, ortak bir paydada buluşuyoruz."

YETİMHANEDEN AJANLIĞA: COX

Osmanlı Devleti'nin, İngilizleri Kutûlamâre'de kuşatıp teslim almasında canını ortaya koyacak olan Mehmet ile birlikte Osmancık Taburu'nun diğer kahraman askerlerini de yakından tanımış olacağız. Osmanlı askerleriyle, İngiliz askerleri arasında çöllerde, dağ başlarında, nehirlerde yaşanan amansız mücadele tarihi kaynaklara dayanılarak anlatılan dizinin bir diğer önemli karakteri de İngiliz İstihbaratı tarafından beş yaşında yetimhaneden alınıp, sıkı bir eğitimden geçirilen, İngiltere'nin çıkarlarına hizmet etmek için, hedefi doğrultusunda her şeyi mübah gören bir ajan olan Cox. Bir Arap kadar Arapça, bir Türk kadar Türkçe konuşabilen Cox'u deneyimli Oyuncu İlker Aksum canlandırıyor. Set arasında o dönemin kıyafetleri içerisinde Aksum'la dizi üzerine hasbihal ettik. Daha önce Kutûlamâre hakkında bilgi sahibi olmadığını ifade eden Aksum şöyle konuştu:

DESTANSI BİR HİKÂYE

"Halkın bilmediği bir zaferi bizim anlatacak olmamız beni çok heyecanlandırdı. Anlattığımız hikâye ecdadımıza ait. Destansı bir hikâye ve büyük bir proje. Hakkında birçok kitap okudum. Üç ay boyunca çalıştım. At binmeyi, kılıç kuşanmayı ve silah kullanmayı öğrendim. Değişik roller oynamayı seviyorum. Ortadoğu'nun haritasının çiziminde büyük bir rolü olan Cox gerçek bir karakter. Bu anlamda konsantrasyon çok önemli. Cox nasıl giyiniyor, nasıl bakıyor, yemek yiyor, neye gülüyor hepsine çalışıyorum. Zaten bir karakteri onun gibi on metre yürütemiyorsan en baştan durmak lazım."

YUMRUĞUMUZU MASAYA VURDUK

Türkiye'nin sınırlarının çizildiği günden beri aynı şeyleri yaşandığının altını çizen Aksum, "Tarihimizi biraz bilen 1500 yıldır bu topraklarda aynı şeyleri yaşadığımızı görecektir. Güçlü millet, güçlü ordu ve birliktelik çok önemli. Bize hiç bir şey yapamazlar ama üzerler. Bu yüzden yumruğumuzu masaya vuracağız. Diplomasi bir yere kadar. Erdoğan da yumruğunu masaya koydu. Helal olsun, yanındayım. Askerimizin de ordumuzun da yanındayım" dedi.

AYLA'DAN, MEHMETÇİK KUTÛLAMÂRE'YE

Oynadığı her rolün hakkını veren ve Cox karakteriyle de büyük beğeni toplayan İlker Aksum'la sette fotoğraf çekimimizin ardından diziye altıncı bölümden itibaren dâhil olan oyuncu İsmail Hacıoğlu'yla buluştuk. Ayla filmindeki performansıyla sinema izleyicisini hikâyenin içine çeken Hacıoğlu Mehmetçik Kutûlamâre'de bir Osmanlı neferini canlandırıyor. Tarihimizde çok önemli bir yer tutan Kutûlamâre zaferi ve cephesinin topluma daha önce anlatılmadığını söyleyen Hacıoğlu heyecanını bizlerle şu cümlelerle paylaştı:

BU BÜYÜK ZAFER GENÇ NESİLE ANLATILMALI

"Bu büyük zaferin genç nesille bir an evvel tanıştırılması gerekiyor. Aksiyonu çok bol, prodüksiyon anlamında da çok büyük bir yapıma imza atılıyor. Diziye gireceğim belli olduktan sonra yayınlanan bölümleri baştan sona izledim ve ağzım açık kaldı. Diziyi izlediğinizde güç şartlarda muhteşem bir oyunculuk sergilendiğini anlıyorsunuz."

TEŞKİLAT-I MAHSUSA'NIN ÖNEMİNİ KAVRADIM

Gerçek hikâyelerle kurmaca hikâyeler arasında bir ayrım yapmadığını vurgulayan Hacıoğlu sözlerini şöyle bitirdi: "Kurmacaya da saygım var ama gerçek olandan etkilenmemek imkânsız. At binme eğitimi alıyorum. Kutûlamâre ile ilgili okumalar yapıyorum. Teşkilat-ı Mahsusa'nın ne kadar önemli bir teşkilat olduğunu öğrendim. Bir oyuncu her rolü oynayabilmeli. O dönemin şartları çok zor. Burada da o döneme uygun bir plato kuruldu. Bu plato da dolaşırken kendinizi o atmosferde buluyorsunuz. Şimdi de askerimiz Afrin'de biz de buradayız. Kendi savaşımızı burada veriyoruz. Birileri orada olduğu sürece içimiz rahat etmiyor, kanamamız devam ediyor. Allah yardımcıları olsun."

'MEHMETÇİK KUTÛLAMÂRE' BÜYÜK BİR EMEĞİN ÜRÜNÜ

Bize bizi, tarihimizi, zaferimizi anlatan, o topraklarda savaşan askerlerimizin çektiği sıkıntıları, gösterdiği fedakârlıkları, ardında bıraktığı sevdiklerine kavuşamadan vatan uğruna canlarını feda ettikleri şanlı bir hikâyeyi Mehmetçik Kutûlamâre dizisiyle Perşembe TRT'de izleyebilmeniz mümkün. Oyuncusundan set çalışanlarına kadar nasıl özverili çalıştıklarına bizzat şahit olduk. Bize yazmak, seyirciye de izleyip takdir etmek düşüyor. Bu tür yapımların hakkının verilmesi kalitesi yüksek yeni dizi ve filmlerin çekilmesine vesile olacaktır.

Kaynak: Milat