Kabine Toplantısı, 10 Kasım 2024 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında 9 senenin ardından ilk kez Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirildi. Kabine Toplantısı'nın gündem maddelerinden ekonomi, terörle mücadele, uluslararası ilişkiler gibi pek çok konu başlığı masadaki yerini aldı. Peki, 10 Kasım Pazar günü düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi kararları ve sonuçları açıklandı mı, Bakanlar Kurulu kararları ne yönde oldu?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının yıl dönümü 10 Kasım'da Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Çankaya Köşkü'nde bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Bakanlar Kurulu toplantısı kapsamında gündemde yer alan birçok konu değerlendirmeye alındı ve karara bağlandı. Peki, Kabine Toplantısı kararları ve sonuçları neler? İşte, 10 Kasım Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'na ilişkin ayrıntılar haberin devamında…
10 KASIM 2024 KABİNE TOPLANTISI KARARLARI VE SONUÇLARI
10 Kasım Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları şöyle sıralandı;
"Terörün olmadığı, bölücü örgütün karanlık gölgesinin, siyasetin ve toplumun üzerinden tamamen çekildiği müreffeh, huzurlu ve güvenli bir iklimi ülkemiz genelinde mutlaka tesis ve tahkim edeceğiz. Grup toplantımızda da belirttiğimize, Türkiye'nin geleceğinde terörizme yer olmadığı gibi terör destekli siyasete de yer yoktur. Türkiye, kan dildeki terör baronlarının körüklediği bu kanlı ve kalleş ölüm tezgahını darmadağın etmekte kararlıdır. Bundan da geri adım atmayacaktır."
"YOLUMUZA, ESKİ TAS ESKİ HAMAM DEVAM ETMEYECEĞİZ!"
"Mücadelemiz sadece askerimize, polisimize, güvenlik korucularımıza ve sivil vatandaşlarımıza kurşun sıkanlarla sınırlı değildir. Bizim asıl mücadelemiz teröristler yanında bunları üzerimize salanlarla terör belasını 40 yıldır bu milletin başına musallat edenlerledir. Bakınız, üzerine basa basa ifade ediyorum. Bölgemizde sınırlar kanla, bombalarla, siyasi suikastlerle yeniden çizilmeye çalışırken devlet ve millet olarak yolumuza eski tas, eski hamam devam etmeyeceğiz. Küresel sistem, soğuk savaştan beri en büyük değişimini yaşarken bizim gelişmeleri tribünden seyretme gibi bir lüksümüz bulunmuyor. Ya bu süreci cesur adımlarla bir şekilde kendi lehimize çevireceğiz ya da Allah korusun, istikbalimizi ipotek altına alacak bu sorunlarla karşılaşacağız. Bunun önündeki engellerin en başında bölücü terör belası vardır."
"ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ"
"Uhtemizde bulunan tüm imkan ve araçlardan istifade etmek suretiyle bu terör kamburundan ülkemizi inşallah ebediyen kurtaracağız. Bu konuda hem iktidarımızın hem de partimizin ve Cumhur İttifakı'nın iradesi azmi kararlılığı dayanışması en üst düzeydedir. Tabi bu arada şu hususun altını bir kez daha ve kuvvetle çizmek istiyorum. Demokrasi ile şiddet, sivil siyaset ile terör aynı kapta bir arada bulunmaz, bulunamaz. Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde sırtını terör örgütüne dayayarak siyaset yapılmasına müsaade edilmez. Avrupa dahil dünyanın her yerinde böyle bir tavır, siyasi partiler için kapatma, bu siyaseti yapanlar için cezai takip sebebidir. Çünkü demokrasinin ilk ve öncelikli şartı şiddeti reddetmek, terörle araya kalın duvarlar örmektir. Ülkemizde sivil siyasetin meşru kapıları ardına kadar açıkken hileli yöntemlerle bölücü örgüte kuklalık yapanlara müsamaha gösterilmesi asla beklenemez. Şu tutarsızlık bizim gibi milletimizin de gözünden kaçmıyor. Yargının ve idarenin bazı belediyelerle ilgili aldığı hukuki ve idari tedbirler konusunda 2 haftadır ortalığı ayağa kaldıranlar maalesef kan dilden yerel yönetimlere uzanan kirli ve kanlı elleri ısrarla görmezden gelmektedir. Seçilmiş başkanlar değil, örgütün atadığı neydi belirsiz tipler tarafından yönetilen belediyelerin şehirleri yerine terör örgütüne hizmet edeceği izahdan varestedir. Milletin boğazından kısarak ödediği belgelerden belediyelere tahsis edilen helal kaynağın bölücü haramzadelere aktarılmasına asla izin verilemez."
"GÖREVDEN ALINAN BELEDİYELERDE DURUM BUDUR"
"Terör örgütünün belediye gücüyle haraç mekanizmaları kurmasına göz yumamayız. Ölücü örgüt komiserlerinin belediye binalarının mahzenlerinde başkan tokatladığı belediye araç gereçlerinin hizmet için değil, çukur kazmak için kullanıldığı bir manzarayı bu ülkeye ve şehirlerimize kesinlikle yaşatmayacağız. İnanıyorum ki böyle bir tabloya bizim gibi akıl ve vicdan sahibi hiç kimse rıza göstermez, hiç kimse kayıtsız kalamaz, bunu tasvip edemez. Aziz milletim, görevden alınan tüm belediyelerde olan işte budur. Esenyurt belediye başkanının kağıt üzerinde bir başka partinin mensubu gözükmesi bu hakikati değiştirmiyor. Asıl üzüntü verici olan ise devletin bu çerçevede hayata geçirdiği meşru tasarrufları karşısında adeta aslan kesilenlerin polisimize, jandarmamıza atılan taşlar bombalar karşısında süt dökmüş kediye dönmeleridir."