Tatil günlüğüne devam...
"Çeşme'de tatildeyim, kaldığım Sheraton Oteli ünlü kaynıyor" diye yazmıştım ya, eksik yazmışım. Çok üst düzey, 'möhim' adamlar da var burada; bir tek şöhretleri eksik! Yani ne ararsan...
Ortaya karışık! Şimdi bahsedeceğim Fenerbahçe kulübünde üst düzey görev yapan yönetici de onlardan biri. Kalabalık bir masada tanıştık, biz sorduk o anlattı... Öyle de ilginç ki anlattıkları... Ben bile kendimi futbol muhabbeti yaparken buldum! Kâh gülüyoruz, kâh hayretler içinde dinliyoruz, "Vayy meğer perde arkasında neler oluyormuş neler" diyoruz. Hikayelerden biri,
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki özel localara dair... Her yıl belli kişi ve kurumlara, belli bir fiyat karşılığında kiralanan bu localar sezon başlamadan önce kapanın elinde kalıyor malum. Zira bu localarda maç keyfi inanılmazdır; rahat rahat oturursunuz, her türlü servis vardır, içkinizi yudumlarken, puronuzu tüttürürken (19 Temmuz sonrası ne olacak acaba?) maçı izlersiniz, görüş mükemmeldir... Her şeyden öte
loca sahibi olmak bir ayrıcalıktır, zenginliğin göstergesidir. İşte 60 adet bulunan ve her sene dolar üzerinden kiralanan bu localar Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın isteğiyle bu yıl Euro üzerinden kiralanmış.
En pahalısının fiyatı 125 bin Euro! 400 bin Euro teklif edip 'bize kirala' diyenler bile çıkmış... Bütün locaları alıp 'biz kiralayalım' teklifinde bulunan kurum ve bankalar da çokmuş ancak eskiden beri locaları kiralayan 'müdavimleri' kırmamak adına bu büyük paraları reddediyormuş kulüp; verdikleri sözlerden dönmüyormuş.
En pahalı locaların da sarı-lacivertli kulübe ait olduğunu öğreniyorum bu arada. Bir maç keyfi için harcanan paralara bakar mısınız?
***İlginç bir ayrıntı daha...
Başkan Aziz Yıldırım yönetim kurulu toplantılarında; kulüple ilgili her tür lisanslı ürünün satıldığı Fenerium mağazalarına borcu olan yöneticileri bir güzel afişe ediyormuş! Elindeki listeye bakıyor, tek tek isimleri okuyup 'senin şu kadar borcun var, senin şu kadar' diyerek
içeri pos makinesi getirtiyor, her birinin borçlarını anında tahsil ediyormuş. Bizzat! Tam dinsizin hakkından imansız gelir, hikayesi. Aman yanlış anlaşılmasın; lafın gelişi...
***Fenerbahçe Kulübü olarak belli maçlarda,
Milli Eğitim Bakanlığı'na bilet gönderip, kimsesiz çocukların maç izlemelerini sağlıyorlar ayrıca. Yüzlerce çocuğa forma hediye ediliyor, her türlü ikram yapılıyor, stadın her bir köşesi gezdiriliyor, sonra da; belki de o güne kadar hiç maç izlemeyen çocukların maç izlemesine önayak olunuyormuş.
Bundan güzel iyilik mi olur, söylesenize. Bir taşla iki kuş ayrıca! Geleceğin Fener taraftarları böyle çıkıyor işte. Bugün değilse bile gelecekte herkesin Fenerli olması sağlama alınmış.
***Yemekte Rıdvan Dilmen de var. Harıl harıl kitap yazıyor şu sıra. Sezon başladığında kitabı da çıkmış olacak NTV Yayınları'ndan. Adını çok beğendim:
Bana Şeytan Demeyin!
