Ekranda polis olmak sorumluluk gerektirir

Burak Tamdoğan, Ahmet Tansu Taşanlar ve İlkin Tüfekçi; 'Kara Para Aşk'ın gözükara polisleri 'Hüseyin', 'Arda' ve 'Pelin'e hayat veriyor. Yeni sezonda yine büyük bir heyecanın yaşanacağı dizinin üç komiseri, GÜNAYDIN'ın sorularını yanıtladı...
Dizinin komiserleri olarak, bitmeyen bir aksiyonun içindesiniz. Rolünüze nasıl hazırlandınız?
BURAK TAMDOĞAN: Çekimlere başlamadan önce bir aylık prova süreci yaşadık. Bu, birbirimize ısınmamızı sağladı. Bunun dışında, silah kullanımına dair eğitim alıp atış talimleri yaptık. Cinayet Büro'da da zaman geçirdik. Bu da karakterleri yaratırken bize çok yardımcı oldu.
AHMET TANSU TAŞANLAR: Aslında çok uzak olduğum bir meslek değil; babam da emniyet kökenli olduğu için polislerle beraber büyüdüm. Telsiz sesleriyle uyurdum. Dizinin hazırlık sürecinde poligona gittik, tabancanın nasıl tutulacağını, nasıl atış yapılacağını öğrendik. Hazırlanmak için çok vaktimizin olması, diğer oyuncularla iyi bir uyum yakalamamızı sağladı.
SİLAHLARI SEVMEM
İLKİN TÜFEKÇİ: Polis olarak seyircinin karşısına çıkmak, ayrı bir sorumluluk gerektiriyor. Polislik, büyük özveri isteyen bir meslek olduğu için bunu doğru bir şekilde algılayıp doğru aksettirmemiz gerekiyordu. O nedenle, hazırlık süresinde ciddi bir araştırma yaptım. Bir kadın polisin özel hayatı nasıl olur, çalıştığı ortamda ne gibi zorluklarla karşılaşır; bunları araştırıp bulmaya çalıştım.
Silah kullanırken zorluk yaşadınız mı? Yanınızda silah taşımak korkutucu geldi mi?
B.T.: Çekimlere başlamadan önce silah eğitimi aldığımız için pek zorluk yaşamadım. Silahları sevmem ancak bu, hayatın gerçeklerinden biri. Açıkçası çekimlerde kullandığımız silahlar gerçek olmasa bile, bende pek sevgi hissi uyandırdığını söyleyemem.
A.T.T.: Başlarda soğuk, sevimsiz bir makine gibi gelen şey, karaktere ısındıkça bir parçanız haline geliyor. Kıyafetlerinizi seçerken, onu da dahil ediyorsunuz beden ölçünüze. Bu mesleğin doğasında silah var.
İ.T.: Ben de silah konusunda hiç zorluk yaşamadım. Silahla, ilk kez poligona gittiğimizde tanıştım. Belki de çalışırken çok eğlendiğimiz için silaha çabuk alıştım. Hiç ürkütücü gelmiyor; benimsediğim için olabilir. Ama sette bazen dalgınlıkla silahı belime takmak yerine, arka cebime koyabiliyorum.
'KOMİSERİM ' DİYORLAR
Dışarıda izleyicilerden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
B.T.: Genelde insanlar bana 'Hüseyin Komiserim' diye sesleniyor. Daha da komik olanı; ben de çok normal bir şeymiş gibi dönüp bakıyorum.
A.T.T.: En çok duyduğum cümle; "Komiserim, 'Pelin'le konuş artık. Evlenmiyor musunuz?" oluyor.
İ.T.: Bana da 'Komiser Hanım' diye sesleniyorlar. Gece setten dönerken trafikte çevirmeye girdiğim zaman, polis arkadaşlar, "Ehliyet, ruhsat alalım Komiser Hanım" diye takılıyor.
Kendinizi izlediğinizde bir polis olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
İ.T.: 'Pelin'; zeki, cesur, olay çözümlemede bir sonraki adımı görebilen, durumu kolayca algılayabilen iyi bir polis. Oynaması çok keyifli ama değerlendirme kısmında en güzel cevabı seyirci verir her zaman.
Dizinin sezon finali çok şaşırtmacalıydı; 'Hüseyin'in katil çıkması, herkesi şoke etti...
B.T.: Elbette 'Hüseyin' de hayalleri, hırsları ve hataları olan biri. Bu işlediği suçta, çıkış noktası para hırsı değildi. Şimdilik daha fazlasını söyleyemeyeceğim ama işin ardında bambaşka sebepler de var.
Yeni sezonda 'Arda'-'Pelin' aşkının nasıl sonuçlanacağı da merak ediliyor.
A.T.T.: 'Arda', biraz cesaret bulursa 'Pelin'e açılabilir. İ.T.: 'Arda' ve 'Pelin' aşkında heyecan dolu günlerin bizi beklediğini söyleyebilirim.

İLKİN TÜFEKÇİ
Babam sıkı bir hayranım
Babanız yeşil sahaların eski yıldızlarından İlyas Tüfekçi. Kendisi diziyi takip ediyor mu? Ediyor, hem de büyük bir merakla. Oyunculuğumu doğal ve samimi bulduğunu söylüyor. Çok dile getirmez ama sıkı bir hayranım bence.
Baba-kız olarak reklam teklifleri alıyor musunuz? Evet, aldık ama hayata geçiremedik. Güzel bir anı olarak kalacağı için böyle bir proje olmasını isterim.

BURAK TAMDOĞAN
Anneme özel bir albüm yapacağım
Dizide söylediğiniz 'Naçar Ömrüm' şarkısı size aitmiş. Kaç tane şarkınız var? 1.5 albüm yapacak kadar şarkım var. Müzikle uğraştığım süreyi göze alırsak, bu sayı çok sayılmaz. Doğaçlama müzik yapan Çirkin Ses Analiz Lab. adında bir grubumuz var. Sanırım bu doğaçlama şarkı söyleme işi, beste yapmamın önünü kesiyor. Kafamı toplamak ve ritmimi ayarlamak için sette çok şarkı söylediğim olmuştur. Çok şükür henüz 'Sus' diyen olmadı.
Albüm yapmayı düşünüyor musunuz? Bu çok başka bir alan. Müziği meslek edinmiş bunca insan varken, 'Hadi bir albüm yapayım' demek bana çok ukalaca geliyor. Sanırım albüm çıkarmaya ikna edilmem gerekiyor. Bu konuda tek bir planım var; annemin sevdiği türküleri söylediğim, anneme özel bir albüm yapmak.