50 yılı aşkın sanat hayatı boyunca 300'den fazla hite imza atan, son olarak 'Eskimeyen Şarkılar' turnesiyle şehir şehir Türkiye'yi gezen Selami Şahin, GÜNAYDIN'a konuştu. Şahin, "Nefes aldığım sürece beste yapıp sahnede olacağım" dedi.
■
Turneniz nasıl geçiyor? 12 konserimizi geride bıraktık. Ben halkın sevgisi ile varım. Onlara çok şey borçluyum. Müzik benim için aşk. Sahneye çıktığımda kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum
■
Sahnelere asla veda etmeyeceksiniz, öyle değil mi? Nefes aldığım müddetçe şarkı söyleyeceğim, besteler, albümler yapacağım.
ŞARKILARIM MARŞ GİBİ
■
Kitap çıkarmayı düşünüyordunuz... Aslında yazdık ama daha tam
olarak bitmedi. Hit olmuş şarkılarımın
hikayeleri, sözleri, notaları
var kitapta. Mesela herkes "Özledim'
şarkısını nasıl yazdınız?"
diye soruyor. Bu sorunun cevabı
da kitabımda olacak.
■
300 şarkıdan fazla hite imza attınız. Şarkı yazarken en çok hangi konulardan etkileniyorsunuz?
Bir arkadaşım bekarlık zamanımda
"Selami'ciğim ben birisini
çok seviyorum, unutmaya çalışıyorum
ama unutamıyorum. Tanrım
canımı alsın da kurtulayım"
dedi, beni ağlattı. Kendimi onun
yerine koydum ve 'Tanrım aşk
çemberi sarmış dört bir yanımı...'
şarkısını yazdım. Yani yaşadığım
aşklardan veya arkadaşlarımın
yaşadığı aşklardan etkilenip
yazıyorum. "Bugün beste yapacağım"
diyerek şartlamam kendimi.
İlham gelir, yazarım. Ama
yazılmamışı yazmak, işlenmemiş
konuları kaleme almak çok
önemli. Yeni albümüm 'Selami
Şahin Baştan Başa Sen' çıktı.
12 yeni parça. İnanılmaz güzel
şarkılar.
■
20 yaşındaki eserinizle şimdi yaptığınız eseri kıyaslasanız; neler değişti hayatınızda?
Zaman değişince insanlar
da, ortamlar da değişiyor. Ama
benim yaptığım şarkılar yıllar
geçse de dinleniyor. Bir yere gidiyorum,
14-15 yaşında gençler
1969'da yaptığım 'Yalancı Dünya
Gibi'yi dinliyor, marş gibi okuyorlar.
1972'de 'Sensiz Olmuyor'u,
1973'te 'Dün Akşam Yine
Benim Yollarıma Bakmışsın'ı
yaptım, hâlâ severek dinliyor
insanlar. Bu eserler
unutulmuyor.
Ben unutulmayacak
şarkı yapmak
için uğraş veriyorum.
Olgunluk
çağında olgun şarkılar
yapıyorum.
■
Müzik değişim içinde. CD'ler satmıyor, dijital indirmeler artık revaçta... Bir müzik adamı olarak sektörü değerlendirir misiniz?
Teknoloji ilerledi,
CD olayı bitti.
Ama şarkı seslendirmezsen
de güncelliğin
bitiyor.
Zamanında 'Özledim' şarkısı 3
milyonun üstünde sattı. 'Seninle
Başım Dertte' de öyle. Ama şimdi
100 bin sattığında düğün-bayram
ediyorsun. Fakat ne oluyor;
internette çalıyorlar, dinleniyor
yine de bir şekilde. Şarkı yapmasan
olmaz, müzik de seni bırakır.
Şimdilerde bir şarkı yapıyorsun
ama bir yıl sonra unutuluyorsun.
AVRUPA'DA UÇAĞIM OLURDU
■
Çok sayıda esere imza atmış bir sanatçısınız. Maddi olarak karşılığını alabiliyor musunuz?
Avrupa ülkelerinde olsam bu
kadar eserimle özel uçaklarım
olurdu.
■
Komik bir anınız var mı?
Bir gün, o zamanlar cep telefonu
filan yok tabii, Zeki Müren
evden aradı beni. 'Selami'ciğim
Levent'teki evimdeyim. Eser istiyorum
senden, sen olmazsan
albüm yapmam" dedi. Hemen
yanına gittim, bir şarkı okudum.
"Selami'ciğim benim okumama
gerek yok. Sen gir oku. Aynı
benim gibi okuyorsun" dedi. Ben
sanatçıya eser verdiğim zaman
onun sesini taklit ederek, onun
sesine uygun eser veririm. İbrahim
Tatlıses'in en meşhur şarkılarından
sekizi benim; 'Ağlama
Demenin Ne Faydası Var', 'Hesabım
Var', 'Namert Olayım', 'Seni
Sevmediğim Yalan'...
■
Genç nesil şarkıcıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her insan bir değil tabii ki.
Mesela ben yolda yürüyorum,
sevenlerim "Fotoğraf çektirelim"
diyor, hiçbir zaman "Hayır, şu
an olmaz" demiyorum. Onların
sevgisi ile varım, müzikseverler
olmasa biz yokuz. Zevkle fotoğraf
çektiriyorum sevenlerimle. Ama
daha bir şarkısı tutan bazı sanatçılar,
fotoğraf çektirmek isteyen
bir hayranına "Şu an olmaz"
diyebiliyor. Bir havalardalar.
Yapmasınlar lütfen. Müzikseverlerimize
çok şey borçluyuz. Lütfen
sevgi ve saygıyla yaklaşsınlar
onlara. Hasat zamanı tarlaya
bakın; dolu başakların başı eğik,
boş başakların dik olur.
HAYATIMI ANLATAN FİLMDE ROL ALMAK İSTERİM
■
Kitabınızın filmi çekilse rol alır mısınız?
Benim hayatım roman
gibi. Notayı kendi kendime
öğrendim, Türkçe'yi de 8
yaşında öğrendim. Annem
Mısırlı, babam Hataylı. Dedemin
babası Atatürk'ün
silah arkadaşı. Hatay'da
Ermeni'si, Laz'ı, Çerkes'i,
Süryanisi her milletten
insan vardır. Hepimiz el
ele yaşarız. Din, dil, ırk
ayrımı yoktur. Benim hikayem
çok başka. Filmimde
oynamak isterim tabii. Hayatımı
dinleyen ağlıyor. 15
yaşında annemin babamın
rızasını alarak şarkıcı olmak
için İstanbul'a geldim.
O ne cesaret! Beyoğlu'nda
Ağa Cami'de namazımı kıldım.
"Allah'ım iş bulayım,
annem-babam çok fakir,
onlara bakayım" diye dua
ettim. Camiden çıktım.
Şato Oteli var, oraya girdim.
Sahibine "Ben şarkıcı
olmaya geldim, bana iş
verir misiniz?" dedim. İş
verdi, komi oldum. Parkta
yattığım günler oldu. Tüm
paramı anneme babama
yolladım. Soğan-ekmek
yedim, onlara baktım.
17 yaşında ünlü oldum.
Ünlendikten sonra annemi
babamı kral kraliçe
gibi yaşattım, onları hacca
gönderdim. Anne-baba
duasıyla Allah bana birçok
ödül nasip etti. Çok şükür.
YAZILMAMIŞI YAZSINLAR UNUTULMAZ ŞARKILAR YAPSINLAR
■ Şarkılarınızı okumayan kaldı mı?
Zeki Müren 30 şarkımı okudu. Gönül Akkor, Behiye Aksoy, Bergen, Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses de şarkılarımı seslendirdi. Anneler doğurdukça güzel sesler çıkacak. Hepsine sevgim sonsuz. Hiç kimseyi küçük görmem. Şairi gelecek, bestecisi gelecek. Gençlere tavsiyem; yazılmamışı yazsınlar, unutulmayacak şarkılar yapsınlar.