30 Ağustos işte böyle kutlanır
Şimdi soruyorum; 30 Ağustos kutlamaları öncesinde devletin aldığı pandemi tedbirlerini kendi siyasetleri için istismar edenler, bugüne kadar böylesine anlamlı, böylesine coşkulu, böylesine yürekten bir kutlama gördüler mi?
Söylemiştim ama ne fayda...
Aşağıda okuyacağınız yazıyı 18 Haziran günü bu sütunlarda yazmıştım, 'Siz bir de düğünlerden sonra görün' başlığıyla...
"Dün bu sütunlarda yazdım, 'gevşemenin' tarih boyunca bize nelere mal olduğunu... Koronavirüs tedbirlerindeki birazcık gevşemeyi bile 'Oh virüs bitti, artık popomu parklarda, caddelerde güzelce gezdirebilirim' diye algılayan sorumsuzlar yüzünden biz yine eve takılmaya devam edeceğiz. Çocuklarımız bunalacak, esnaf sıkıntıya girecek, sağlık çalışanları perişan olacak. 15 Haziran'dan itibaren düğünler de serbest oldu ya, asıl ben ondan korkuyorum. Çünkü alkol kana karışınca sosyal mesafe filan kimsenin umurunda olmayacak. Kimse de halay çekerken sopanın ucundan filan tutmayacak. Her düğün salonuna bir polis ya da zabıta da görevlendirilemeyeceğine göre bu işi denetlemenin imkanı da kalmayacak. Yani... Onlar erecek muradına, biz çıkalım yoğun bakıma..."
Peki ne oldu? İki ay sonra düğünler tekrar kısıtlandı. Çünkü vaka sayısı da, yoğun bakımda yatanlar da, hayatını kaybedenler de katlanarak arttı. Düğüne gidenler virüsü yaydı. Hani diyorlardı ya, "Ulaşım araçları sizi A noktasından B noktasına götürür, halay ise her yere" diye... Oysa bu dönemde halay en neşeli 'ulaşım' aracı değil, en tehlikeli 'bulaşım' aracıydı. Keşke şu garibin gördüğünü Bilim Kurulu da görebilseydi...
Bir yazar düşünün ki, "Ben demiştim" demekten artık utanır hale gelmiş. O benim işte...
Bir yudum su veremeyen TRT'miz
TRT spikeri Nilgün Balkaç'ın canlı yayında bayıldığı anlar beni çok üzdü. 40 derece sıcakta, güneşin altında Afyon'dan 4 saat süreyle canlı yayın yapan spiker, neredeyse bir dakika boyunca bayılacağını rejiye anlatmaya çalıştı. Su istedi, veremediler. Yayını kesip araya bir tanıtım koyarak spikerlerinin imdadına koşamadılar. Ben manevra yeteneği bu kadar zayıf bir televizyon kurumu görmedim...
Geçmiş olsun Nilgün kardeş. Üstüne bir tente geremeyen, masana bir bardak su koyamayanlarla çalışmak zor olsa gerek...
Gaf'let kürsüsü
Bursa'daki düğünde piyanist, davetlileri piste çağırdı: "Oynamayan korona olsun..." Bu çağrıya uyanlar maskeleri fora edip halaya durdu. Tabii asıl halay çeken, koronavirüsün kendisi oldu!
Zap'tiye
Fenerbahçe yıllardır yerini dolduramadığı Gökhan Gönül ile Caner Erkin'i geri aldı. Rıdvan Dilmen ile Cemil Turan antrenmanlara başlasa iyi olur...
Ne demiş?
"Düğün davetiyesi aldığım zaman icra kağıdı gelmiş gibi hissediyorum." (Artan altın fiyatlarından sonra Show Haber'e konuşan bir vatandaş)
EN SON HABERLER
- 1 Fahriye Evcen ve Burak Özçivit’ten sette aşk pozu!
- 2 Esra Erol kız kardeşleriyle davete katıldı! Esra Erol ve kız kardeşlerinin benzerliği şaşırttı!
- 3 İbrahim Çelikkol ve sevgilisi Natali Yarcan evleniyor mu? İşte İbrahim Çelikkol’un dikkat çeken o açıklaması!
- 4 Kızılcık Şerbeti oyuncularına neler oluyor? Kızılcık Şerbeti'nin Alev'i Müjde Uzman'ın hastalığı endişelendirdi! "Kimse bana inanmıyor"
- 5 Bahar'ın yıldızı Demet Evgar meğer yakışıklı kardeşiyle aynı dizideymiş... Demet Evgar'ın oyuncu kardeşi bakın kim!
- 6 Oyuncu Yıldız Çağrı Atiksoy ile Berk Oktay'ın kızları doğdu! İşte bebeklerine verdikleri isim...
- 7 Bahar'ın Timur'u ters köşe yaptı! Bahar'ın Timur'u Mehmet Yılmaz Ak 'Yok artık' dedirtti!
- 8 Serenay Sarıkaya'nın eski sevgilileriyle pişti olduğu gecede kimler geldi kimler geçti...
- 9 Kuruluş Osman’da Osman Bey Bizans’a savaş açıyor
- 10 33 yaşındaki Melisa Aslı Pamuk sosyal medyada ilgi odağı oldu! Annesi güzelliğiyle kızını solladı! “Abla kardeş gibi”