Aşk-ı Memnu' dizisindeki sevişme sahneleri nedeniyle RTÜK yayıncı kanala
'çocuk ve gençlerin, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedelediği' gerekçesiyle para cezası verdi. Bunun üzerine Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf da bir açıklama yaptı, Türk aile yapısıyla örtüşmeyen programlar için şifre uygulamasının gündeme gelebileceğini söyledi. Alın size tartışma... Türk aile yapısının
temel kriterleri nedir? Kriterler toplumun her kesiminde aynı mıdır? Yapımcılar, diziler izlensin diye bu kriterlerden çok mu uzaklaşıyor? Konu tartışıldı, herkes kendi tarafından olayı değerlendirdi. Evet, ilk bakışta bütün o karmaşık ilişkilerin yaşandığı diziler Türk aile yapısıyla örtüşmüyor gibi görünüyor. Ama Türk toplumu bireylerinin canlı canlı katıldığı ve hiçbir ezber yaptırılmadan kendi dilek ve istekleriyle konuştuğu programlarda bakın nasıl diyaloglar yaşanıyor... Bir bey, bir evlilik programında tanıştığı hanıma,
evlenene kadar nikahsız yaşama teklifinde bulunuyor. Hanım, gözyaşları içinde, "Dışarıdan
öyle mi görünüyorum" diyor ve ağlıyor. ('Öyle mi?' ne demek?) Oradan hanım kızımızın annesi ortaya atılıyor, "Ben kızımı peşkeş çekmek için buraya getirmedim" diyor. Diyaloglara bakar mısınız? İyi de,
böylesi televizyon dizilerinde bile yaşanmıyor! Ama neymiş; diziler Türk aile normlarına hiç uymuyormuş.