Ailemle İstanbul'da yaşamak isterim

2009'da tam sekiz dalda birden ödül kazanarak Oscar törenine damgasını vuran 'Slumdog Millionaire' filminin oyuncusu Anil Kapoor, yeni filminin çekimleri için İstanbul'a geldi. Hint sinema oyuncusu ve yönetmeni Raj Kapoor'un oğlu olan Anil Kapoor, yapımcılığını Ritesh Sidhwani ve Farhan Akhtar'ın, yönetmenliğini ise Zoya Akhtar'ın üstlendiği 'Dil Dhadakne Do' adlı filmde Ranveer Singh, Farhan Akhtar, Anushka Sharma ve Shefali Shah gibi oyuncularla kamera karşısına geçti. 5 Haziran 2015'te vizyona girmesi planlanan ve çekimleri İspanya, İtalya, Tunus, Fransa ile Türkiye'de gerçekleştirilen filmde Kapoor, bir işadamını canlandırıyor. Konakladığı Taksim'deki CVK Park Bosphorus Hotel'de bir araya geldiğimiz Anil Kapoor, yeni filmini ve İstanbul'a olan sevgisini anlattı...
İstanbul'a ikinci kez geliyorsunuz. Bu şehri beğendiniz mi?
Herkes gibi İstanbul'u ben de çok beğeniyorum. Tüm dünya için çok önemli bir bölge olduğu için film olmasaydı da yine buraya gelmek isterdim.
Sizce İstanbul'u diğer şehirlerden farklı kılan nedir?
İstanbul'da sevdiğim şey gezip görebileceğiniz tarihi yerler olması. Burada insan olduğunuzu anlıyorsunuz. Mekanik bir şey yok. Bazı ülkelerde kendinizi mekanik hissedebiliyorsunuz. İstanbul'da kendinizi güvende ve mutlu hissediyorsunuz. Çok karakterli bir şehir. Yemekleri, insanları, manzarası, her şeyi çok güzel.
Burada yaşamak ister misiniz?
Her zaman ailemle ve arkadaşlarımla birlikte olmayı tercih ederim. Eğer ailem ve arkadaşlarım da yanımda olsaydı kesinlikle İstanbul'da yaşamayı çok isterdim.
Çekimlerine başladığınız ve sizin başrolünde yer aldığınız 'Dil Dhadakne Do' adlı filmden bahseder misiniz?
Filmde bir işadamını canlandırıyorum. Film, bir ailenin etrafında dönen olayları ve ilişkileri anlatıyor. Filmin hikayesi beni çok etkiledi. Bu yüzden, filmde yer aldığım için çok mutlu oldum.
Son dönemlerde Bollywood'un da Hollywood sineması kadar ön plana çıktığını düşünüyor musunuz?
Bollywood sineması son yıllarda her ülkede daha fazla önem kazanmaya başladı. Yönetmenler tarafından çok iyi filmler çekiliyor ve Bollywood sineması daha çok ülkeye yayılıyor. Biz şarkılı ve danslı çok film yapıyoruz. Bollywood ile Hollywood arasında bir köprü var ve biz o köprüde rol sahibiyiz. Hollywood'da çalışanlar Hindistan'a gelip araştırmalar yapıyor. Nasıl filmler yapılabilir diye çalışıyorlar. Artık birleşme evresindeyiz. Doğu ve batı tarafı da birleşiyor. İki taraf da kendisini daha çok geliştirmek için araştırmalar yapıyor.

Her anımın tadını çıkarıyorum
Oldukça fit görünüyorsunuz. Sporla aranız nasıl?
Haftada altı kez egzersiz yapıyorum. Egzersiz yapmak beni çok mutlu ediyor. Ağırlık kaldırırım, koşarım, yoga yaparım. Ayrıca son zamanlarda sıcak yoga diye bir şey öğrendim, İstanbul'da da bunu yaptım. Bu, benim en sevdiğim sporlardan biri haline geldi ve benim kalbimi de çok yumuşattı.
Korkularınız var mı?
İnsan olarak herkesin özgüvensizlikleri ve korkuları vardır. İş hakkında da bu korkular mevcuttur. İyi ve dikkatli olmak istersin. İnsanların sana bakmasını, işini başarıyla yapmayı arzu edersin. Bunu sürdürebildiğinde de mutlu olursun. Ailenin ve insanların beklentilerini karşılayamamaktan korkabilirsin. Çünkü onları hayal kırıklğına uğratmak istemezsin.
Bizimle paylaşacağınız bir hayat felsefeniz var mı?
Herkesin sonu ölüm, o yüzden hayattan keyif alarak yaşamak lazım. Keyif alıp mutlu olmak ve başkalarını mutlu etmek çok önemli. Ölüm olduğunu bilmezsek sonuna kadar yaşarız ve zamanı nasıl değerlendireceğimizi bilemeyiz. İnsanlar ölümün olduğunu bildiği için hayattan keyif almayı daha iyi becerebiliyorlar. Bu düşünceleri; işimde, hayatımda ve ilişkilerimde kullanıyorum. Yaşadığım her anın tadını çıkarmaya çalışıyorum.

Yeşilçam'la ilgili çok şey duydum
Türk sineması hakkında bilgi sahibi misiniz?
Türk sineması ve Yeşilçam ile ilgili çok şey duydum. İlk izlediğim Türk filmi, Hindistanlı bir yapımcının çektiği filmdi. Hikayesi ve müziği bize çok yakındı. Şu an ismini anımsayamadım fakat Türk insanların beğenisini kazanan bir yapımdı.