Ben, bu hafta sonu yıllardır tanıdığım
Ajda Pekkan'ı yeniden keşfettim. Onunla, baş başa vakit geçirdim, onun dünyasında gezdim. Kimse boşu boşuna bir yere gelip, orada da yıllarca kalmıyormuş, öğrendim. Ajda Pekkan, detaylarda saklıymış bir kere daha fark ettim. Gerisi nerede?
Gerisi bu pazar, SABAH PAZAR'da... Bizi bekleyin, sürprizimiz var.
* Ben, geçen cumartesi gecesi
Berrin Şeker'i izledim. Programının Adı
: 'Berrin'le Gecenin Rengi'... Kanalı: Kanaltürk, saati: 00:15... Berrin Şeker, geleceğin televizyon yıldızlarından biri. Enerjisi sağlam, çenesi sağlam, esprileri sağlam, ekran yüzü sağlam. Artık her cumartesi gecesi izlerim, izlemeyenlere de öneririm.
SİZ HİÇ AŞIK OLMADINIZ MI?
* Aaaaa! 90'lara damgasına vuran üçlü
İzel-Çelik-Ercan birleşecekmiş. Vayy beee, süper haber... Bir merak, bir heyecan, bir nostalji salınıverdi bünyeme şimdi. İzel-Çelik-Ercan,
"Sahi biz neden ayrıldık ki?" demiş. İnsanda, bazen öyle bir his hasıl oluyor değil mi? Zaman geçince soruyorsun kendine, "
Sahi biz neden ayrılmıştık, neden küsmüştük, neden vazgeçmiştik" diye. Eee hırslar, kavgalar, inatlar, kıskançlıklar, çıt kırıldımlıklar aradan çıkmadan gerçeği göremiyor insan. Yapımız bu, ne yapalım!
*
Pınar Altuğ, yine soğuk havada minisiyle, çıplak bacaklarıyla geziyormuş. Pınar ve onun gibi ablalar, dışarısı 3-5 dereceyken nasıl üşümüyor anlamıyordum. Artık anlıyorum. Sigara yasağı nur olsun, artık hiçbirimiz üşümüyoruz! Meğer bütün mesela alışkanlıkmış... Pencere yarım açık kalsa, tir tir titreyen ablam Zeynep bile soğukta saatlerce oturabiliyorsa, anlayın artık. Soyunun kızlar!
*
Tuna Kiremitçi'nin filmi
'Adını Sen Koy'un hikâyesinden kalkarak ünlü kadınlara sormuşlar;
'Nişanlının arkadaşı sana aşık olsa ne yaparsın?'.
Gamze Karaman, "Durumu saklamam, hemen nişanlıma anlatırım" demiş, şarkıcı
Nazlı, "Tepkim korkunç olur",
Arzu Yanardağ, "O kişiyi, nişanlımın ellerine teslim ederim",
Burcu Kara ise "Deşifre ederim"... Yapmayın kızlar!
Yoksa siz gerçekten aşık olmadınız mı hiç? Çünkü aşığın halinden sadece aşık olmuş anlar. Koskoca kadınlarsınız, durumu idare etmeyi, karşıdakinin kalbini kırmadan mesaj vermeyi bilmiyor musunuz? Tamam arkadaşının nişanlısına aşık olmak çok cici bir durum değil ama ya olduysa? Ya yarın sizin de başınıza gelirse? Biraz anlayış, biraz nezaket lazım, siz kadınsınız, durumu toparlamayı bilmek lazım.
AÇIK ADRES EROTİK Mİ?
* 'Glamour' dergisi şöyle bir haber yapmış;
'Kadınlar vücut diliyle erkeği nasıl etkiler?'. Hımmm, enteresan bir göz atalım. Nedense böyle haberler yıllardır biz kadınların ilgisini çeker. Zannederiz ki '
Erkeği etkilemenin 10-20 30' tane maddesi var. Ya da seks hayatımızı renklendirmek de bu maddelere bağlı. Yani bu maddeleri çözersek, ezberimizi kuvvetlendirip pratiğe dökersek gerçekten de şu aşk-meşk durumlarını kıvıracağız. Bakın dergiye göre erkeği etkilemek için neler yapacakmışız?
1. Nazlı nazlı gülümseyecekmişiz 2. 30 saniyelik bir bakışın ardından, utangaç bir ifade takınacakmışız 3. Saçlarımıza ve kıyafetimize dikkat edecekmişiz 4. Küçük küçük abiye dokunacakmışız 5. Başkalarıyla da ilgilenecekmişiz falan da filan. Yani şimdi bütün bunları yapınca erkeği ele mi geçireceğiz? Hadi canım. Peki yıllardır bu kadar kadın dergisi ve dergilerin önerileri varken biz niye hâlâ yalnızız? Bu işte, bir yanlışlık var ama ne?
* Bak şimdi! Olacak şey mi hiç.
Sertab Erener'in son şarkısı '
Açık Adres'in klibi, bazıları tarafından erotik bulunmuş. Ne bulunmuş, ne? Erotik, erotik! O klibi izlerken aklıma gelecek son şey bu olurdu herhalde. Oradaki aşktı aşk. Hem de en saf ve temizinden. Niçin ikisi arasındaki farkı bilemiyoruz. Niçin 'erotik', 'seksi' gibi damgaları vurmadan rahat edemiyoruz?
