Akıllı telefonlar yokken hepimiz daha mutluyduk
‘Yok Artık! 2’ filminde sosyal medyada kazara ortalığı karıştıran bir adamı oynayan Zafer Algöz: Ben teknoloji özürlüsü bir adamım. Eskiden akıllı telefonlar yokken, herkes daha mutluydu. Teknoloji büyük kolaylık sunuyor ama sosyal ilişkileri yıprattığı da bir gerçek
İlk film 'Yok Artık', çok beğendiğim bir yapımdı. Bana gelip 'Filmin ikincisini yapıyoruz, baba rolünü oynar mısınız?' dediler. Kadroyu saydılar, çok iyi isimler vardı. Bir de Caner'le (Özyurtlu) daha önce 'Sınav' filminde oynamıştım ve performansını çok beğenmiştim. Aklımın bir yerinde vardı onunla tekrar çalışmak. Filmi Caner'in yöneteceğini öğrenince rolü kabul ettim, iyi ki de etmişim.
Sevdim... Genelde adam işinde pısırıksa, emekli olduktan sonra evde coşar. Eğer işte amir, müdür falansa, emekli olduktan sonra müdür yardımcısı pozisyonuna düşer. 'İzzet' de işte ezilmiş, evde esip gürleyen bir adam.
Çok iyi değil... Eskiden akıllı telefonlar yokken, insanlar daha mutluydu. Çok büyük kolaylık sunuyor ama sosyal ilişkilerimizi yıprattığı da bir gerçek. Ölçülü olarak kullanmak lazım ama ölçüsü ne, onu bilmiyorum. Teknoloji özürlüsü bir adamım; yeni gelen güncellemeleri bile yapamam. Ancak teknolojinin akıllı kullanıldığı takdirde, hayat kurtardığı bir gerçek.
Ben maçlarda öyleyim. Hele eyyamcı hakem gördüğümde çok sinirleniyorum!
Ben gazozuna oynanan maçları bile seyrederim, hiç kaçırmam. Arjantin ligi, Bolivya ligini bile izlerim. Kadınların futbol maçını da seyrettim geçen gün.
Son dönemde bir darbe girişimi yaşandı ve pek çok insanımız öldü. Bütün bu gerginliklerden sonra, artık halkımızın gülmeye ve rahatlamaya ihtiyacı var. Bu ortamın yeşerebilmesi için; sadece bizim filmimizin değil, diğer filmlerin de başarılı olmasını diliyorum. Biz de filmde insanlara bol kahkaha vâdediyoruz.
Bir televizyon kanalı için BKM ile 'Deli Dumrul' adlı bir film yaptık. Burak Aksak yazdı, çok güzel bir kadrosu var. Keşke daha çok televizyon filmi yapılsa...
Evet, Cem'le birlikte Kaman Kardeşler'in yaptığı, Adana'da çekilecek bir filme konuk olacağız. Destek vereceğiz onlara... Daha sonra Cem'in yeni filmine başlarız diye düşünüyorum.
Cem; çok sevdiğim ve iyi anlaştığım bir arkadaşım. Ben işin senaryosuna, oyuncu olarak işten keyif almaya bakarım. Ayrıca gördüğünüz gibi, sadece Cem Yılmaz'ın filmlerinde oynamıyorum.
Ne güzel; öyle anılmak hoşuma gider. Çünkü komedyen olmak kolay bir iş değil. Cem'le yaptığım sinema filmleri benim için çok değerli. Yapım aşamasından montaja kadar tüm aşamaların içinde olduğum için, Cem'in ne kadar emek harcadığını çok iyi bilirim. O yüzden hepsi çok kıymetli.
Allah bıraktırmasın! Hâlâ Devlet Tiyatroları'nda oyuncu olarak görevime devam ediyorum. 32 yıldır içinde olduğum bir kurum. Zaman zaman emekli olsam mı diye düşünüyorum ama bir taraftan da vefa duygusu var. Çünkü oyuncu olarak bir yere geldiysem, bunu Devlet Tiyatroları'na borçluyum.
15 TEMMUZ GECESİ İKİ KÖPRÜ ARASINDA SIKIŞTIK
O gün, İstanbul'da Anadolu Yakası'nda dizi çekimindeydim. Saat 20.00 gibi oyuncu arkadaşım Zeynep Eronat'la setten dönerken, Altunizade tarafında trafik sıkıştı. Şoföre "Beylerbeyi'nden gidelim" dedim. Sahil tarafına indik, silah seslerinin geldiğini duydum. İnsanlar sokaklardaydı. Önce bomba var sandım, sonra askerlerin köprüyü kapattığını gördüm ama anlam veremedim. Bomba ihbarı olsa, polis müdahale eder diye düşündüm. Zeynep, çok panik oldu. İki köprünün arasında sıkıştık. Bebek'te deniz taksiciliği yapan çocuklardan birini aradım. 15 dakika içinde gelip bizi Çengelköy'den alıp Beşiktaş'a bıraktılar. Zaten sonra çatışma başladı.
Ben 1980 ihtilalini yaşamış biriyim. Bir daha hiç yaşanmaması gereken günlerdi. Genç evlatlar gitti, sokakta insanlar takır takır öldürülüyordu. O zamanlar lisedeydim, annem arkamdan dua ederdi, sağ salim gidip geleyim diye. Sokağa çıkma yasağı 2.5 yıl sürdü. 12 Eylül darbesi, toplumda çok büyük yaralar açtı. 15 Temmuz'da da her şey film şeridi gibi gözümün önünden geçti. 'Allah'ım o kara günleri yeniden görmeyeyim' dedim ve bir şeye çok üzüldüm.
Köprüde can pazarı yaşanırken, dışarıda hayat bir şekilde devam ediyordu. Herkes bir anda marketlere ve benzinliklere hücum etti. Böyle bencilce bir düşünceyi kendi insanıma yakıştıramadım. Düşünsene; evde iki kişisin, 12 ekmek alıyorsun. Biz dört kişiyiz, bir ekmek alabildik. Bu, beni rahatsız
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum’da Vicdan’ tatile çıktı! Bodrum’da yeni sezon açıldı ama yeni fiyat listeleri görenleri şoke ediyor!
- 2 Bir de estetiksiz halini görün!‘ Ufak tefek dokunuşlar var’ diyen Gökçe Bahadır estetik harikası çıktı!
- 3 Akasya Durağı'nın köylü güzeli Zeyno değişimi ile yürek hoplattı! Oyuncu Sitare Akbaş Instagram halleri baş döndürüyor!
- 4 Duyanlar çok şaşırıyor! Annesi Zerrin Tekindor, babası Çetin Tekindor! İşte ünlü çiftin yönetmen oğulları Hira Tekindor...
- 5 Afra Saraçoğlu'na benzetilen Bahar'ın Umay'ı Alisa Sezen Sever sosyal medyadan isyan etti!
- 6 Hayat Bilgisi'nin Beton Ayşe’sini tanıyabilene aşk olsun! Beton Ayşe Hayfa Safi'nin son halini gören inanamadı!
- 7 Aldatmak'ta Yeşim’le Dündar’ın ilişkisi ortalığı karıştırıyor
- 8 Görenler şoke oldu “Güzeller güzeli Semra Hoca’ya ne olmuş böyle” Hababam Sınıfı'nın Semra Hoca’sı yıllar sonra ortaya çıktı!
- 9 ‘Filistin’de bir işgal ordusu var’ Amerikalı oyuncu Susan Sarandon İsrail'in Filistin'e karşı saldırılarına sessiz kalmadı!
- 10 Kardeşlerim’in oyuncuları Şeyma Korkmaz ve Cüneyt Mete 5. Evlilik yıldönümlerini böyle kutladılar!