Alaçatı elden gitti gidiyor
Hadi başa dönüyorum...
Bodrum'u bırakıp iki günlüğüne Çeşme'ye gittim. Eh Çeşme demek, son yıllarda Alaçatı demek. Geçen yaz çeyrek günlüğüne uğramamı saymazsak, Alaçatı'ya uzun kalmalı, sokaklarını gezmeli, keyif yapmalı olarak en son dört-beş yıl önce gitmiştim. Kaba tabirle, o zamanlar yeni patladığı yıllardı. Herkes Alaçatı'ya gitmek, Alaçatı'da olmak, sokaklarında yürümek istiyordu.
MASAL GİBİYDİ
Bizim Alaçatı aşkımız 12 yıl önce başlamıştı. Alaçatı Kırevimiz, Köşe Kahvemiz, Taş Otelimiz, Tuvalimiz... Birkaç butik otel, bakkalı, köy kahvesi, pazarı, köylülerin dükkanları ile masal gibiydi.
Alaçatılılar'ın yola çıkışı; burayı özel restoranları, yöresel lezzetleri, sunumları, servisiyle gastronomi merkezi yapmaktı. Butik otelleri, evleri, sokakları ile bambaşka, parmakla gösterilecek bir yer olacaktı.
Ne zaman gazetelerde boy boy yazılmaya başladı, bir gelen bir daha geldi, ünlüler sokaklarında yürüdü; Alaçatı'nın düşüşü başladı.
İşte şimdi üzülerek söylüyorum ki; Alaçatı'nın o güzelim atmosferi kaybolmuş. Nargileciler, İstanbul'dan transfer edilmiş kebapçılar, dükkanlar, markalarla bambaşka bir yere dönmüş.
Bir kere Bodrum'un da, Alaçatı'nın da küçük İstanbul havasına bürünmesini aklım almıyor. Niçin İstanbul, İstanbul'da kalmıyor? Biz zaten İstanbul'un kaosundan, yorucu enerjisinden kaçmak için buralara gelmiyor muyuz? Bunlar hep rantçılık, hep durumdan nemalanma hastalığı, hep 100 metre koşuculuğu. Ve bence biz memleketimizi sevmiyoruz; biz parayı seviyoruz, biz cebimizi doldurma derdindeyiz.
SONRA AĞLARIZ
Yazık... Alaçatı sokakları dolu mu? Dolu; yolda yürüyen, dondurma ve mısır yiyenlerle dolu. Oteller boş, taksi şoförleri ağlıyor, esnaf korku içinde.
Bütün mekanlar birbirinin kopyası; müşteriye içki içirip para alma derdi sarmış. Orijinal Alaçatı dokusuna hizmet eden bir-iki yer var, gerisi sezonluk atışlar. Yazıktır, günahtır, ayıptır. Ne zaman sahip olduklarımızın değerini bileceğiz; ne zaman her yeri kebapçıya, nargileciye, AVM'ye döndürmememiz gerektiğini idrak edeceğiz bilemiyorum. Dört yılda bu kadar mı değişir bir yer?
Alaçatılılar acil birlik olup sınırlamalar, kurallar getirmeli. Köylü uzaklaştırılmamalı, yöresel lezzetler öne çıkarılmalı, vur kaç zihniyetlilere kapı gösterilmeli. Sonra çok ağlayacağız haberiniz olsun.
EN SON HABERLER
- 1 Serdar Ortaç göbeğinden zeytin yemişti! 47 yaşındaki İlknur Soydaş estetikle bambaşka biri oldu
- 2 Aldatmak'ta Sezai’den Güzide için son bir hamle
- 3 45 yıl önceki 'Sus' işaretiyle bir ikon haline gelmişti... Gerçek mesleği bakın ne çıktı
- 4 Kızılcık Şerbeti'nin Nilay'ı Feyza Civelek'in torbacıyla telefon konuşmaları ortaya çıktı! “İlk kez uyuşturucu deneyecektim” demişti...‘Bugünlük eski fiyattan yap’
- 5 "Ey estetik sen nelere kadirsin" Şarkıcı Hatice'nin yaptırmadığı yeri kalmadı... Şarkıcı Hatice'nin son haline bakın!
- 6 Sene 1998...Şimdi ekranlarda fırtınalar estiriyor! Tanıyabildiniz mi?
- 7 Nihat Doğan ile Arzu Doğan'ın boşanma tarihi belli oldu! Ayrılığın perde arkası şoke etmişti! 'Meğer birçok kadınla..."
- 8 İbrahim Tatlıses ile Perihan Savaş'ın kızları Melek Zübeyde evliliğinde 16 yılı geride bıraktı... İşte İbrahim Tatlıses'in damadı...
- 9 Dizilerimizin başarısı New York'ta kutlanacak
- 10 Yeşilçam'ın ketum ve gaddar kadınıydı! Aliye Rona meğer ünlü oyuncunun akrabasıymış...