Herkese iyi pazarlar. İdilika'nın Mutfağı, bugün fazlasıyla mutlu bir güne uyandı. Çocukluğumun geçtiği, her bir karışında hikayem olan, dağ kekiği, arapsaçı, ebegümeci, turp otu kokan, sakız tadında canımın içi memleketim İzmir'e bağlı Alaçatı'dayız. Siz bakmayın Alaçatı'nın şimdi böyle popüler olduğuna, benim burayla ilk tanıştığım yıllarda Alaçatı gerçekten bir köydü. Kirece boyanmış evleri, çivit mavisi kapı ve panjurlarıyla, sardunya ve begonvilin en güzel renklerini barındıran kapı önünde duran tenekelere ekilmiş çiçekleriyle çocukluğumun en güzel yaz tatillerini geçirdiğim, beni bugün Giritli İdilika yapan tohumlarımın ekildiği yegane yerdir. Benim çocukluğumda burada bir kuyu vardı ve tulumbadan su çekmek için sıraya girerdik. Hey gidi günler hey...
2010 yılından beri Alaçatı'da şahane bir festival organize ediliyor. Bu sene sekizincisi düzenlenen ve bugün sona erecek olan Alaçatı Ot Festivali'nde, bölgede yetişen otlardan yapılan yemekler, halkın beğenisine sunuluyor ve fark yaratanlar her sene kıyasıya bir lezzet rekabetine giriyor. Festivalin asıl hedefi, bölgemizin ve ot çeşitlerimizin tanıtılması olduğundan, festival her sene ilkbahar aylarında düzenleniyor. Bölgemize ziyarete gelen tüm misafirlerimiz, her sene ısırgan otlu revaniden baklalı sarmaya, lavantalı limonatadan ot mücverine ve rengarenk köy eriştelerine kadar akla hayale sığmayacak türden otlu ve enginarlı lezzetlere merhaba diyor. Benim ise her sene aksatmadan denediğim, İstanbul'a eve bile getirdiğim iki lezzet var. Biri otlu el açması börek, diğeri ise köy eriştesi. Bugün sizlere onların yapılışlarını anlattım. Alaçatı'dan şimdilik bu kadar ve dahası için arkası yarın diyorum. Mutlu sofralarda buluşabilmek dileği ile...
KISA KISA ALAÇATI
Alaçatı, İzmir'in Çeşme ilçesine bağlı bir mahalledir.
Tarihi taş evleri ve rüzgar sörfüne elverişli plajları ile ünlüdür.
Antik dönemdeki ismi Agrilia'dır.
Alaçatı ismini, Alacaat adı verilen Osmanlı aşiretinden alır.
Ege otları ve sakız ağaçları, mavi beyaz evleri ile meşhurdur.
OTLU BÖREK
Hamur için:
2 su bardağı su
1 su bardağı yoğurt
1 çay bardağı
zeytinyağı
1 tatlı kaşığı
kuru maya
1 çay kaşığı
kabartma tozu
1.5 tatlı kaşığı tuz
5 su bardağı un
2 su bardağı tam
buğday unu
İçi için:
1 bağ ısırgan otu
Yarım kg. ıspanak
2 su bardağı çökelek
Tuz
Karabiber
Kırmızı pul biber
Üzeri için:
5 yemek kaşığı
zeytinyağı
2 yemek kaşığı
yoğurt
1 adet yumurtanın
sarısı
Yapılışı: Hamur malzemesini bir araya getirip yoğuruyoruz. Nemli bir bez örterek mayalanmasını sağlıyoruz. İç malzeme için; çiğden tüm malzemeyi doğrayıp karıştırıyoruz. Hamur mayalanınca bezelere ayırıp açıyoruz ve zeytinyağı sürüyoruz. Otlu iç malzemeden koyup rulo şeklinde sarıp yuvarlak bir tepsinin ortasına gül gibi biçim veriyoruz. Diğer hazırladığımız ruloları etrafına sarıyoruz. Zeytinyağı, yoğurt ve yumurta sarısını karıştırıp böreğin üzerine sürüyor, önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişiriyoruz.
PÜF NOKTASI
İçi için turpotu, pazı, sarmaşık gibi diğer Ege otlarını kullanarak da hazırlayabilirsiniz.
ISIRGANLI ERİŞTE
50 gr. ısırgan püresi
1 adet yumurta
200 gr. un
Tuz
Yapılışı: Bütün malzemeyi karıştırıyoruz. Oldukça sert bir hamur elde ediyoruz. Hamuru 45 dakika dinlendiriyoruz. Oklava ile yufkalar halinde açıyoruz. Eriştelerin hafif kuruması için bir sofra bezinin üzerine serip 20 dakika kadar bekletiyoruz. İnce şeritler halinde kesiyoruz. Not: Isırgan püresi için; ısırganotunu doğrayıp su ilavesi ile buharda pişiriyoruz. Ardından robottan geçirerek püre haline getiriyoruz.
PÜF NOKTASI
Pancar püresi, enginar püresi ve ıspanak püresi kullanarak da besleyici ve rengarenk erişteler hazırlayabilirsiniz.