Alternatif müziğin fast food’u henüz yok!

Ünlü şarkıcı Emre Aydın, 'Beni Vurup Yerde Bırakma' adlı single çalışmasını hayranlarıyla buluşturdu. Renaissance İstanbul Polat Bosphorus Hotel'de bir araya geldiğimiz şarkıcı ile yeni albümünü, müzik yolcuğunu ve Eda Köksal'la olan evliliğini konuştuk...
'Beni Vurup Yerde Bırakma' adlı single'ınızı çıkardınız. Zor anlaşılır bir şarkı adı değil mi?
'Beni vurup yerde bırakma' cümlesi bana etkileyici geldi. Zor ama o kadar tolere etsin dinleyici. Bu hikayeyi yaşamayan insan azdır. İlla aşk meşk olmasına da gerek yok. Bu, çok insani bir cümle; samimiyetin yalın ve net bir şekilde dışa vurulması.
Duygusal biri misiniz?
Herkes kadar. En son arkadaşımın düğününde halay çekiyordum. Sürekli kederli, şair gibi dolaşmıyorum. (Gülüyor) Zaten kimse sürekli melankolik bir şekilde yaşayamayaz.
Yazdıktan sonra 'Bu şarkı tutar' diyor musunuz?
Evet, diyorum. Genellikle de tahmin ettiğim gibi çıkıyor. Hatta bu, başka şarkılar için de geçerli. Tutup tutmayacağını yüzde 75 oranında doğru tahmin ediyorum.
EŞİMLE ÇOK UYUMLUYUZ
Yeni şarkınıza olan ilgi nasıl?
Kısa sürede herkes dinleyip beğendiğini iletti; bu da beni çok mutlu etti. Kemik dinleyici kitlesi oluşturabilmek için uzun vadeli işler yapmak gerekiyor. Çabuk tüketilen şarkılara da ihtiyaç var ama dokunaklı işler yapmak sizi takip eden dinleyici kitlesine ulaşmanızı sağlıyor. Anadolu'nun bir yerinde de ciddi bir kitleye çalabiliyoruz. Onlar popüler olmanızla ilgilenmiyor. Bu, biraz daha zor ilerlenen bir kategori. Türkiye'de alternatif müziğin henüz fast food'u oluşmadı.
Bir süre önce epey kilo almıştınız...
Evlendikten sonra düzenli yaşama geçince verdim. Sinema filmi çekerken çok kilo almıştım. Eşim Eda ile bir rutin oturttuk. 86'dan 68 kiloya düştüm.
Eşinizle birlikte nasıl çalışıyorsunuz?
Eda iç mimar ama sanat yönetmenliği de yapıyor. Bakış açısını çok beğeniyorum. Kliplerde ve uzun metrajda beraber çalıştık. CD ve afiş tasarımlarımı da Eda yapıyor. Çok uyumlu bir şekilde çalışıyoruz.
İki yıl önce 'Cinni' adlı bir korku filmi çekmiştiniz. Filminizin gişesinden memnun musunuz?
'Cinni', o sene en çok izlenen ikinci korku filmi oldu. O yüzden memnunum. Film çekmek çok stresli bir iş. Korku filmi çok izliyordum. Bu türe daha yatkın olduğunu düşündüğüm için korku filmi çektim ama artık zevkim çeşitlendi; faklı tarzda bir film de çekebilirim bundan sonra. Aklımda iyi olduğunu düşündüğüm bir konu var.
Komedi çekseydiniz gişesi ne olurdu sizce?
Kesinlikle daha iyi olurdu. Komedi filminde gişe daha çok kadroya bağlı. Dram olsa da gişesi daha iyi olurdu.
ARABESK YAPAMAM
İlk çıkış yaptığınız müzik grubu 6. Cadde'den beri neler değişti?
Müzikal olarak çok şey değişti. 20'li yaşların başındaydık. Bir sürü albüm ve şarkı yaptım. Müzikle ilgili çok şey öğrendim. Başka bir işim daha oldu; görüntü yönetmenliğini öğrendim. Kişisel anlamda da çok büyüdüğümü söyleyebilirim. Şimdi arabesk şarkı yapamam ama o zaman yapabiliyordum, 'Sabuha'yı okumuştum mesela.
Alternatif müzik yapanlar arabeski de güzel okuyor...
Bence de öyle. Dönem dönem birileri yapıyor ama sonra lafları yiyor. Rock müzik dinleyicisi katıdır. Sonuç itibariyle arabesk, kültürümüzde olan bir şey. Ben de sevmem demiyorum.
Şarkıları yazarken kendi yaşantınızdan mı besleniyorsunuz?
Bana göre şarkı yazımı bir süreçtir. Yazdığınız kadar şey yaşayamazsınız zaten. Bu arada 'İlham geldi' denilmesine çok inanmam. Bence ilham, o sırada sizin kafanızın biraz daha fazla çalışmasıdır. Bundan yazdığım her şey matematik kafasıyla yapılmıştır gibi bir algı da çıkmasın. Yazdığınız her şeyin içinde duygu vardır.
Zor biri misiniz?
Sanmıyorum. İş anlamında yaptığım şeyin çok üstüne düşerim. Bir şey üretmek sancılı bir süreç.
Mesafeli bir duruşunuz var. Ancak sizinle sohbet eden herkes çok keyifli biri olduğunuzu söylüyor...
Kliplerde sürekli karanlıklar içinde rol alan birinin öyle olduğunu düşünülebilir. Bu, bir komedyenden sürekli şaka yapmasını beklemek gibi olur.
Evde nasıl birisiniz?
Eda yemeği yapıyor, ben bulaşık makinesine yerleştiriyorum.
Almanya'da yapacağız proje ne zaman tamamlanacak?
Almanya'daki büyük bir plak şirketiyle konuşuyoruz ama daha kontrat aşamasına gelmedik. Almanya merkezli bir proje ama burada da çıkarmayı planlıyoruz. Oldukça alternatif bir iş.
EMANET GİTARLA YARIŞMA KAZANDIK
Grubunuz neden ayrıldı?
Grupların ömrü çok uzun olmuyor çünkü her kafadan farklı ses çıkıyor. Tabii bunların yanında MFÖ gibi bir örnek de var; kapı gibi yıllardır birlikteler. İlk albümümüz tutmadı. Büyük havalarla İstanbul'a gelmiştik, geri döndük. Diğer arkadaşım risk almak istemedi. Benim kadar müzik yapmak istemediği için göze alamamış olabilir.
Bir yarışmada birinci olduktan sonra müzik yolcuğunuz başladı. Neler yaşadınız?
Arkadaşımla ikimiz de memur çocuğuyuz. Maddi durumumuz çok iyi değildi. Biz Sing Your Song yarışmasında birinci olduk. Yarışmaya katılmak için önce bir bilgisayar, arkadaşımızdan da ödünç gitar aldık. Yapmak istiyorsanız yaparsınız.