Hıncal Uluç; 71'lik Halis Toprak ve 17'lik Nazlıcan'ın
'evliliklerine saldıranlar' diye bir cümle kurmuş dün yazısında... 'Sürüye uyanlar' diyor bu konuda eleştiri yapanlara, 'sözüm ona ahlak kurallarıyla ahkam kesmek' ifadesini kullanıyor ve ekliyor:
Gidip sorulmuş mu bu çifte 'mutlu musunuz' diye? Şimdi, bu işin başka tarafı. Bir de okuyucu tarafı var; mail yağıyor resmen. Sanırım bu konuda yazan herkese de gidiyordur aynılarından. Diyor ki bazıları;
Halis Toprak'ın evliliğini yerden yere vuranlar, hatta onu Hüseyin Üzmez ile karşılaştıranlar, neden Ali Ağaoğlu'nun 18'lik kızlarla gezmesine ses çıkarmıyor? Bu olanlar çifte standart değil miymiş? Amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek galiba bazıları için ama olsun...
'Toprak'la Üzmez'in ne farkı var?' diye soran biri olarak; bu soruya da cevap vermem lazım haliyle. O gün de yazdım;
bile isteye tercih yapmak ayrıdır, senin adına karar verilmesi çok çok ayrıdır bana göre. 18'lik kız gidip Ali Ağaoğlu'yla olmak, bir ilişki mi yaşamak istiyor? Bundan kime ne? Belli ki okumuş, yaşının iki katı yaşamış, gönlü ona kaymış, mutluluğu 'olgun adam'da bulmuş, kendi tercihini yapmış. Hayat onun hayatı, kim karışabilir! Nurettin Hasman'ın da çok ünlü vecizesinde dile getirdiği gibi;
sonuçta Anadolu'da yaşamıyoruz ki!!! (Nitekim bakınız, Ece Gürsel açıklama yapmış dün: "Ünlü olmak için parayla aşk yaşadım." Bu kadar basit yani!) Bir de Anadolu'da, Doğu'da, Güneydoğu'da yaşayanlar var... İstemeye istemeye, başlık parası ya da beşik kertmesi uğruna babası/dedesi yaşında adamlara satılan, hayatı kayan, kararan, intihar eden, canına kıyan kızlar... Onlar için hayat bu kadar kolay mı sanıyorsunuz? Kendi tercihlerini mi yapıyor bunlar sahiden? Şimdi bu hikayede
genç kız 'olgun erkeğe' gönül vermiş gibi mi duruyor sizce? Evet bilmiyoruz henüz; konuşamadık taraflarla, ulaşamıyoruz çünkü. Önyargılı, peşin hükümlü davranıyoruz belki de... Ama söyleyin Allah aşkına... Görünen köy kılavuz mu istiyor bir de? Genç kız çıkıp 'aşık oldum ben', 'kendim istedim' dediğinde, kimsenin söz etme hakkı olmamalı zaten. Ben de özür dilemesini bilirim zaten, hiç merak etmeyin. Ama
o gün gelene kadar, kendi hayatının iplerini eline geçiremeyen, söz hakkı olmayan, kendi hayatını yaşayamayan, babası, dayısı, anası, danası istedi diye 71 yaşında bir adamla evlendirilen bütün o kızlar adına yazmak zorundayım.
Yazmak zorundayız! Hak, hukuk, vicdan varsa bu böyle.
Çok mu dramatik ya da arabesk geldi size? Kusura bakmayın ama gerçek bunlar; böyle hayatlar yaşayan kimler var kimler...
