Cuma 08.03.2014
Son Güncelleme: Cumartesi 08.03.2014

Anne-baba olmak egonuzu küçültür

20 yıldır farklı rollerle karşımıza çıkan oyuncu Ethan Hawke'ın en keyif aldığı rol, baba olmak

'Ölü Ozanlar Derneği' adlı film ile tanıştığımız Ethan Hawke; yetenekli bir aktör, çok satan bir yazar ve iki nesildir kadınların gözbebeği. Adını, bugüne kadar; 'Training Day' filmindeki acemi polis rolüyle, 'Before Sunrise' filminin senaryosunun yardımcı yazarı olmasıyla, yönetmen Richard Linklater ve aktris Julie Deply ile çektikleri başarılı üçlemeden duymuşsunuzdur. Hawken, hayattan aldığı dersleri Esquire ile paylaştı.
ARTIK 44'ÜM

16 yaşındayken lise aşkıma her şeyi bildiğimi söylerdim. Anlamadığım savaş tarihleri ve Latince terimler öğreniyorduk ama ben önemli olan her şeyi biliyormuş gibi hissediyordum. Şimdi 44yaşındayım ve hayata dair hiçbir şey bilmediğimden eminim. Artık insanlığımızı bilgisayarlar besliyor ve kim olduğumuza da onlar karar veriyor. Yakın tarihte onların egemenliği altına gireceğimizden neredeyse eminim.
HATALAR BAŞARI GETİRİR
Hayatımla ilgili her şey düşündüğümden çok farklı oldu. Nasıl olsun istiyordum hatırlamıyorum ama yetişkin olmak; açıklaması güç, derin ve zor. Tabii, etrafta hayal ettiğinizden daha çok sinirinizi bozan şey var.
Anne-baba olmak ise egonuzu küçültüyor.
Baba olmanın çok özel sorumlulukları var. Bir nevi çocuğunuzun göbek bağını kesiyorsunuz. Onları gerçek dünyaya hazırlamak sizin işiniz. İlk kez size güven duyuyorlar.
Yaparken fark ettiğiniz her hata, size gizli başarı olarak dönüyor. - 'Macbeth'te cadıların geldiği bölüm beni çok etkiliyor. Perde açılır ve oyun başlar. Macbeth iki savaşı da kazanır. Herkesin sevdiği bir kahramandır. İşte o an cadılar gelir. Shakespeare'in anlatmak istediği de budur; hayat size her şeyi vermeye başladığında ahmak olmamanız gerekir.

ÖĞRENCİ GİBİYİM

Bir gün oğluma, "Gördüğün en iyi baba kim?" diye sordum: "Baba! Biliyorum! Gördüğüm en iyi baba sensin dememi bekliyorsun. Başka baba bilmiyorum ki zaten!" dedi.
Erkek çocukları kız çocuklarına göre daha kolay. Yani kızlarıma kendimi çok fazla yansıtamıyorum. Mesela kızım "Ben Yankee'leri sevmiyorum" derse benim için sorun olmaz. Ama oğlum "Ben Orioles'i tutuyorum!" derse ona karışırım.
Kızlarımla aramızdaki en büyük problem, tabii ki kıyafetler… Kızları dinlerseniz onları işkence odalarında tuttuğumu sanırsınız. Sürekli "Baba bu elbise değil, iğrenç uzun bir etek!" diyerek ortada dolaşıyorlar.
Oyunculuk, yönetmenlik, yazarlık; yaptığınız ne iş olursa olsun, hepsi hayatlarımızın anlamını aramak içindir.
Benim en büyük şansım; okula gitmemek oldu. Çünkü iyi ya da kötü bir şeyler yapmak isterken aslında her şeyi durduruyorsunuz. Mesela ben oyunculuğu; Peter Weir, Sidney Lumet ve Denzel Washington gibi oyunculardan öğrendim. Kendimi hiç bitmeyecek bir öğrencilik hayatı içinde görüyorum.
Satacak bir şeyim yoksa konuşmayı çok severim. Aksi takdirde kendimi kötü hissediyorum. Dünyanın göreceği, piyasaya çıkacak büyük bir filmin olması benim burada sizinle röportaj yapmamı sağlıyor. Aslında benimle bir ilginiz yok ama birçoğunuz derginizin satmasını istiyorsunuz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.