Giriş Tarihi: 5.11.2017

‘Annemin zoruyla opera yaptım’

Ünlü opera sanatçısı Murat Karahan itiraf etti: Annem, sahne sanatları fakültesinin sınavına girmemi sağladı.“Operacı olacağım da ne olacak” diyordum. Bir gün kırık ayağımla sahneye çıktım. Öyle alkışladılar ki, anneme sarılıp ağladım

Murat Karahan, Bolşoy Tiyatrosu'nda defalarca sahneye çıkan en başarılı Türk tenorlardan biri. Son olarak yeni kurulan Limak Filarmoni Orkestrası'nın sanat danışmanlığını üstlenen Karahan'a, Esquire dergisi merak edilenleri sordu...
Operayla hiç ilginiz yokken ve günün birinde siyasetçi olmak isterken anneniz bir şekilde kanınıza girmiş ve hayatınızın yönünü çizmiş...
6 yaşımdan itibaren elime hangi enstrüman verilse çalabiliyordum. Ama hep dayım İsmet Sezgin gibi politikacı olmak istiyordum. Annem, hiç aklımda yokken Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi'nin sınavına girmemi sağladı. Sürekli olarak "Senin yüzünden girdim bu operaya, operacı olacağım da ne olacak" diyordum.
ESKİ BİR POPÇU OLMAK İSTEMEDİM
'Başka türlü de olabilirdi' diye düşündüğünüz oluyor mu hiç?
40 yaşında, artık popülerliğini yitirmiş, eski bir popçu da olabilirdim. Ancak opera sanatını akademik olarak yaptığınızda, bu yaşlarda en güzel döneminizi yaşayabiliyorsunuz.
'Operacı olacağım' dediğiniz anı hatırlıyor musunuz?
Okul bittiğinde Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin sınavına girdim. 100 kişinin arasından tek bir tenor alındı. O da ben oldum. Ama hâlâ içimde çok büyük bir istek yoktu. İki aylık bir çömezdim. Üstelik Gençlerbirliği- Valencia maçında, tribünde penaltıya sevinirken ayağımı kırmıştım. Kırık ayağımla sahneye çıktım, moralim bozuk bir şekilde aryamı söyledim. Öyle alkışladılar ki, zehir o anda kanıma bulaştı. O gün eve gidip anneme sarıldım ve ağlayarak ona teşekkür ettim.
Siz, Leyla Gencer ve Müreç Sümen'in ardından Bolşoy Tiyatrosu'nda sahneye çıkan üçüncü Türk'sünüz. Bu açıdan tarihe de geçtiniz. Yurt dışı kariyeriniz nasıl başladı?
Berlin Operası ile anlaşma imzaladım ve orada da beğenilince Bolşoy Tiyatrosu'nda 'La Traviata', 'La Boheme' ve 2015 yılında da 'Carmen'in prömiyerini yaptım. 20'den fazla temsil yaptım Bolşoy'da. Hatta önümüzdeki hafta Bolşoy'da beşinci değişik temsilimi yapacağım.

MADDİ BİR BEKLENTİ OLMAMALI
İlk defa Bolşoy sahnesine çıktığınızda ne hissetmiştiniz?
Bolşoy, büyük demek. O kadar büyük ki, sahneye ilk çıktığımda "Buradan ses gider mi acaba?" dedim. 70-80 kişilik bir orkestra ve 50-60 kişilik bir koro... Salon ise 2 bin 500 kişilik... Çıplak sesle, başka bir dilde, 300 sayfa eseri ezbere söylüyorsun. Rejisör sana reji vermiş; yeri geldiğinde hoplayıp zıplayıp kılıç kuşanıyorsun. Tabii ki zor bir iş... O an, 'Nasıl olur?' diyorsunuz. Ama işinizi iyi yapınca oluyor.
Yeni kurulan Limak Filarmoni Orkestrası'nın sanat yönetmenliğini üstlendiniz...
Özdemir Ailesi, yakın dostlarım. Ebru Özdemir bana "Murat seninle bir konser yapalım" dedi. "Yapalım ama kendi orkestramızı kuralım" deyince her şey başladı. Ebru'ya işin artılarını ve eksilerini sundum. Mesele maddi bir beklenti olmamalı. Karşılıksız olarak sadece vereceksin. 80 milyonluk ülkenin kültürüne ve sanatına katkıda bulunuyorsun. Bundan daha büyük bir manevi haz olabilir mi?
'KÜLTÜR BAKANI OLMAK İSTERİM'
Limark filarmoni orkestrasının çıkış konserinin Zeki Müren şarkılarıyla olması nedeniyle popüler olarak algılanabileceğinizden çekindiniz mi?
Hiç çekinmedik. Eleştirebilirler. Eleştirsinler de. Üç tenorlu; Pavarotti, Domingo ve Carreras'lı Napoliten şarkıları düşünün... 'O sole mio' mesela... Adam onu kompleks yapmadan bütün dünyaya ezberletmiş mi? Ben de şarkılarımı, türkülerimi ezberleteceğim.
Mesleki olarak hayatınızda her şey yolunda. Peki kendinize yeterince vakit ayırabiliyor musunuz?
Pek ayıramıyorum. Mesela en büyük hedefim baba olmak. Çok zor bir meslek bu. Sesine iyi bakmak zorundasın. İki tane vokalle koskoca operayı götürüyorsun. O yüzden içki, sigara ya da gece hayatım yok.
'Biraz yavaşlayayım' dediğiniz anlar oluyor mu?
Yavaşlanacak zaman değil. Yavaşlarsam gerilerim. Ama o gün de gelecek. Bir gün, diğer hayallerimi gerçekleştirmeyi, mesela ülkemin kültür bakanı olmayı her şeyden daha çok isterim.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.