Perşembe 21.10.2016
Son Güncelleme: Perşembe 20.10.2016

Antalya’dan izleyici manzaraları

Antalya Film Festivali'nde film gösterimleri sonrası yapılan, yönetmen ve oyuncuların katıldığı söyleşilere ilgi her zaman muazzamdır. Çok eskiden salonlarda yapılan, sonraları AK M'nin yanına kurulan çadırlara taşınan, şimdilerdeyse tekrar salonlara alınan bu söyleşiler; sinemadaki seyirci profili hakkında iyi bilgiler verdi her zaman bana, ki sinemacılara da veriyordur eminim!

SİNEMACILARIMIZ SERİNKANLI
Samimi ve dürüsttür Antalya seyircisi. Sevdiyse filmi sever, sıkıldıysa 'Sıkıldım' der, yorum yapmak ister. Kulp takmadan, doğrudan soru sorar. Bir dönem 'Ben filmin şurasını anlamadım, ne demek istediniz?' sorusu revaçtaydı mesela. Bazen bu söyleşilerde seyirci kendi arasında tartışır. Bir keresinde böyle bir anda sahnede duran yönetmenin ne kadar mutlu olduğunu görmüştüm. O yönetmen "Ne güzel, iki seyirci filmi farklı algılamış ve tartışıyorlar, bundan güzeli var mı?" demişti. Yıllar içinde kantarın topunun kaçtığı anlar olup yönetmene "Keşke bu filmi hiç çekmeseydiniz" diyenler de çıktı, yönetmenleri haksız yere itham edenler de... Ama sinemacılarımız bu tür tepkiler karşısında hep serinkanlı oldular. İki yıldır festivalde ulusal yarışmadaki filmlerin söyleşi moderatörlüğünü yaptığım için daha yakından takip ediyorum meseleyi. Sorularda bir iyileşme var. Ama düşündüklerini, filme ilişkin yorumlarını özellikle yönetmenlere onaylatma isteği hâlâ devam ediyor. 'Ben filmden bu sonucu çıkardım, siz bunu mu yapmak istediğiniz?' şeklindeki sorular da bunun göstergesi...

SORU SORAN, SİNEMACI OLDU
Bu söyleşiler uzun vadede çok farklı fırsatlara da neden olabiliyor. Mesela geçen yıl Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Bölümü'nde okuyan Semih Ellialtı, ulusal yarışmayı takip edip her söyleşide uzun ve zorlayıcı sorular soruyordu. Sonra kendisiyle tanıştık. Film çekme niyeti vardı, sinemacılarla tanışmak, onların deneyimlerinden faydalanmak istiyordu. Yolunu arıyordu yani Semih. Festivalin de yolunu çizmesinde yardımcı olacağını düşünüyordu. Bu yıl da onunla karşılaştık. 'Kemikler' adlı bir senaryo yazmış. TRT TV Filmleri Ev Sineması Kuşağı'na başvurmuş. Film Forum'a katılmak için gelen TRT TV Filmleri Ev Sineması için gelenlerle görüşmüş ki bu proje kapsamında projesi seçilirse senaryosunun sinema filmi olma ihtimali de var. Olur ya seçilir, olur ya çekilen filmi festivale katılırsa; Semih soru sorduğu koltuklardan sahneye geçip kendisine gelen soruları cevaplayacak. Bir zamanlar seyirci koltuğunda oturup soru soranların yıllar sonra sinemacı olup sahneye çıktıklarını görmüşlüğüm var! Film sonrası söyleşilere bir de bu gözle bakmakta fayda var derim...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.