Aptal dizilerin büyük faydası

Geçenlerde merak edip internet üzerinden kendime IQ testi yaptırdım. Zekamdan şüphe ettiğimden ya da kendime övünç vesilesi çıkartmak istediğimden filan değil, sadece meraktan... Ayıptır söylemesi, sonuç 130-144 arası yani 'deha düzeyi' çıktı. Sonuç analizinde, 'Dünyanın kaderini değiştirebilecek insanlardan birisiniz' yazıyordu. Belgelemek için(!) sonuç ekranının önünde fotoğrafımı çektim. Hem de Einstein gibi dilimi çıkartarak. Sonra da 'Acayip stres oldum. Şimdi işin yoksa bir şeyler icat et' diye yazıp sırf espri olsun diye facebook sayfamda dostlarımla paylaştım. İki benzer yorum geldi. Sevgili dostum, spor yorumcusu ve programcısı Murat Özarı şöyle yazmış: 'Yüksel'ciğim, sen ondan akıllısın. Einstein o kadar programı seyretmek zorunda kalsa, kafayı yerdi.' Bir başka dostum Hakan Renkoğlu da benzer bir yorumda bulunmuş: 'O kadar saçma sapan programları tüm gün izlemek zaten normal bir insanın yapabileceği bir iş değil.'
Kim demiş televizyona 'aptal kutusu' diye? Allah tüm o saçma sapan dizi ve programlardan razı olsun; 'bileme taşı' yerine geçip sürttükçe zekamı keskinleştirdikleri için... Bu arada sevgili spor yazarı dostum Gürcan Bilgiç'in esprili yorumunu da es geçmeyeceğim.
Benim paylaşımımın altına şöyle yazmış spor muhabirliği yıllarımdaki ekürim Gürcan: 'Abisi, saklamayı başarmışsın, helal olsun!' Eh, cevabını da 144 puan üzerinden aldı tabii: 'Koca fil, lahana yaprağının arkasına saklanabilir mi?'
Şu bendeki tevazu kimde var?