Giriş Tarihi: 11.12.2021 14:50 Son Güncelleme: 11.12.2021 14:58

“Artık kim dostun kim arkadaşın bilmiyorsun, herkes birbirini satıyor”

Dün vizyona giren Dayı filminin başrollerini paylaşan Ufuk Bayraktar ve Gizem Karaca, Bi’ Başka Youtube kanalının konuğu oldu. 70’li yıllarda yaşayan bir kabadayının hikayesini anlatan filmde iki sevgiliyi canlandıran ikili filmde konu edilen saygı, dostluk, aile birliği ve duyguların net yaşanmasına dair hasretini dile getirdi. Gizem Karaca, “O dönem hayaller bile daha toz pembe ve netmiş. İnsanlarda şimdiki gibi bir duygu karmaşası yokmuş. Keşke biraz daha bunlar devam etseydi. Şimdi herkes birbirini satıyor. Kim arkadaşın, kim dostun bilmiyorsun. Herkes kendi çıkarları için yaşıyor” derken, Ufuk Bayraktar ise “İnsanların canavar yönlerin ortaya çıkmadığı bir dönemmiş” yorumunu yaptı.

Uzun süreden beri merakla beklenen Dayı filminin başrollerinde yer alan Gizem Karaca ve Ufuk Bayraktar Bi' Başka Youtube kanalında Melis Güvenç'in konuğu oldu. Hayatlarını son dönemde daha korunaklı yaşamaya başladıklarını anlatan iki oyuncu haksızlık ve adaletsizlik karşısında ise tavırlarının çok net olduğunu ve mutlaka haksızlığa müdahale ettiklerini anlattı. Karaca ve Bayraktar haksızlığa karşı tavırlarını, "Bir şey gördüğünüzde söyleyemezseniz yaşamanın bir anlamı kalmıyor. Çünkü gördüğümüz, duyduğumuz her şeyden kendimizi sorumlu hissediyoruz. Gördüğüm her şeyden sorumluyum deyip gidip bulaşmak zorunda değilsin ama eğer bir yerde biri bir köpeğe vuruyorsa, zorda kalmış birisine tekme atıyorsa veya haksız yere birini iki üç kişi eziyorsa buna dur demeyeceksen o zaman niye varsın ki?" sözleriyle açıkladı. Bu filmle beraber partnerlikleri Filiz Akın ve Yılmaz Güney'in başrolünü paylaştığı Umutsuzlar filmine benzetilen iki oyuncu bu yorumlar içinse, "Onlar bizim büyüklerimiz. Belki onların yerini dolduramayız ama çıraklığını yapabiliriz. Bilmiyorum bu film belki kalfalık belgemiz olur. Bu yolda gidiyor olmak bile bir şeref. Benzetenlere teşekkür ederiz" dedi.

Merakla beklenen filmlerden biriydi Dayı bugün vizyonda… Nasıl bir heyecan içindesiniz?

Ufuk Bayraktar: Filmi çekeli iki yıl oldu. Çekimlerimiz pandemi dönemine denk geldi. Ama oyuncu olarak çok inanarak elimizden geleni yaptık. Tabii kameranın arkasında abim Uğur Bayraktar ve Serkan Öztürk'ün pandemi dönemini de kendi lehlerine çevirdiler ve filmi çok ince işledirler. İnsanların izlediğinde daha tatmin olacağı ve seveceği bir hale ulaştığını düşünüyoruz. Ama beklemesi yorucu bir süreçti. Şu an yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik.

Gizem Karaca: Çok çok güzel bir dünya kuruldu. Kostümleriyle ve platolarıyla inanılmaz bir dünya kuruldu. Aslında tam bir Yeşilçam'ı yansıtan ama daha modernize edilmiş bir film. Bence çok tatlı bir iş oldu.

Peki biz şimdi neyi izleyeceğiz? Bir melodram mı, mafya filmi mi yoksa kabadayı filmi mi izleyeceğiz?

U.B: 60'lar, 70'ler, 80'lerde kabadayılık diye bir kavram vardı. Onlar adalet ve merhamet terazisiyle yaşayan insanlardı. Şimdi başka bir şeye dönüşmüş olabilir. Ama abim bu filmi yazarken babamızdan esinlendi. Bu hikayede adalet ve merhamet terazisiyle yetişmiş bir çocuğun, şehre geldiğindeki bir dostluk ve çok derinlerde yaşadığı bir aşkın içinde kendisini bulmasıyla yaşadıklarını anlatıyor. Tabii bunları anlatırken geldiği noktadaki olaylar onu bambaşka bir dünya götürüyor…

G.K: Bu sırada ben plak çıkarmaya çalışan, şirin şirin ortada dolaşan, abisinin kanatları altında olan, hayalleri peşinde koşan cıvıl cıvıl bir kızı canlandırıyorum. Kendim gibi enerjisi yüksek birini oynuyorum. Bu yüzden çok keyifliydi. Çok dallanabilecek ve çok rahat oynayabileceğim bir karakterdi. Hayalleri peşinden koşarken hiç beklemediği ve belki de hiç hayalinde olmadığı tarzda bir aşk yaşamaya başlıyor. Ve aslında hayallerini gerçekleştiren bir adam karşısına çıkmış oluyor.

Bu filmle böyle ikili olmanız bana Umutsuzlar filmini ve filmde başrolleri paylaşan Filiz Akın ve Yılmaz Güneyi hatırlattı. Ve siz bence yeni neslin Filiz Akın'ı ve Yılmaz Güneyi olabilirsiniz. Siz ne dersiniz bu konuda?

U.B: Yılmaz abi sinema dünyasına ve ülke tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Benzetiliyorsak ne mutlu bize. Şimdi sen böyle deyince Gizem'e dönüp dönüp bakasım geliyor. Hakikatten benziyor.

G.K : Çok teşekkür ederim. Evet zaman zaman Filiz Akına benzetenler oluyor beni.

Ufuk sıklıkla sen yeni Yılmaz Güney olarak da gösterilen birisin. Bu yorumlara ne diyorsun?

U.B: Ne mutlu bana ama Yılmaz abi gönlümüzde. Ama hiç kimse giden birinin yerini dolduramaz. Onlar bizim büyüklerimiz. Belki onun yerini dolduramayız ama çıraklığını yapabiliriz. Bilmiyorum bu film belki kalfalık belgemiz olur. Bu yolda gidiyor olmak bile bir şeref. Benzetenlere teşekkür ederim.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.