Aşk ve faşizm üzerinden kadın dünyasına bir bakış

2006'dan beri Yeni Metin Yeni Tiyatro Projesi'ni yürüten GalataPerform, yeni metinler, disiplinler ve sahnede yeni teknolojiler üzerine çalışan bir topluluk. Ekibin aynı zamanda genel sanat yönetmeni olan yazar ve yönetmen Yeşim Özsoy Gülan; Romanya'dan Gianina Carbunariu, İskoçya'dan Linda McLean ve İspanya'dan Helena Tornero'yla birlikte festivale özel bir oyun hazırladı.
GERÇEKÇİ BİR OYUN
Geçtiğimiz hafta Kadıköy Moda Sahnesi'nde seyirciyle buluşan 'Aşk ve Faşizm' isimli oyun; birbirine zıt gibi görünen 'aşk' ve 'faşizm' kelimelerinin günümüz insanının hayatını nasıl etkilediğini konu alıyor. Söylemi, sahneleniş biçimi ve oyunculuklarıyla beğeni toplayan oyun; yazarların internet üzerinden yaptıkları sohbetlerden yola çıkarak birbirlerine paralel geliştirdikleri dört farklı metinden oluşuyor. Karanlıkaydınlık, kapalılık-açıklık ve örtüörtüsüzlük kavramlarıyla ışık, hareket ve metni birlikte işleyen oyun; günümüz faşizmine eleştirel bir yorum getiriyor. Sezin Bozacı, İncinur Daşdemir, Evrim Doğan, Burcu Halaçoğlu, Sanem Öge, Özlem Saraç, Elif Ürse ve Selin Zafertepe'den oluşan sekiz kişilik oyuncu kadrosundan oluşan 'Aşk ve Faşizm'; kadınların dünyasını tüm gerçekliğiyle anlatılan çarpıcı bir eser.
PARALEL KURGU BAŞARILI
Yaklaşık iki saat süren oyunda her biri ulusal ve uluslararası pek çok ödüle sahip dört yazarın kendine ait oyun başlıkları yer alıyor. Her biri yaklaşık yarım saat süren bu başlıklar şöyle: 'Ten Tarafından Muhafaza Edilmiş'-Linda McLean, 'Her Yerde Metro'- Gianina Carbunariu, 'Kurtlarla Yürüyen Kadınlar'-Yeşim Özsoy Gülan, 'Kedi Gibi'-Helena Tornero. Sekiz oyuncunun da çoğunlukla sahnede bir arada yer aldığı oyun, paralel kurguyla ilerliyor. Yani yukarıdaki gibi bir oyun sırası yok. Oyunlar, birbirlerinin içine geçmiş bir şekilde ilerliyor.
ERKEKLER İLGİ İLE İZLİYOR
Yeşim Özsoy Gülan, Gianina Carbunariu, Linda McLean ve Helena Tornero'nun birlikte yazdıkları 'Aşk ve Faşizm' isimli oyun; erkek izleyicilerin de ilgisini çekiyor. Erkekler, bu sayede kadınların dünyasını tanıyabiliyorlar.
YÖNETMENİNDEN YAZARINA KADAR HERKES KADIN!
'AŞK ve Faşizm' isimli oyunda; bir köşede ikili diyalog içindeki kadınlar metro yolculuğu sırasında yaşadıklarını şimdiki zaman kullanarak anlatırken, seyirci diğer yanda evlilik hayalleri kuran muhafazakar, türbanlı iki kadının sohbetini dinliyor. 'Aşk ve Faşizm', oyuncular için de zor bir oyun. Çünkü akan bir metin içinde kendi konuları dışındaki olaylara ne zaman ve nasıl tepki verecekleri noktasında çok temkinli ve dikkatli olmak zorundalar. Oyuncular kendi konuları dışına çıkmadan, zaman zaman ortak bir konuda birleşebiliyorlar. Yazarı ve yönetmeni kadın olan oyunda erkek rollerini de kadınlar üstleniyor. Ancak fiziksel bir değişikliğe gidilmiyor. Tasarımı Yeşim Özsoy Gülan'a ait olan kostümler maskülen. Tüm oyuncular erkeklerle bütünleşmiş olan siyah takım elbiseyle sahnedeler. Oyuncuları birbirinden ayıran tek aksesuvar ise renkli şalları. Oyuncuların karakter isimleri de yok.
GÜLDÜRÜP DÜŞÜNDÜRÜYOR
Zaman zaman kahkahalar attıran, çoğunlukla düşündüren 'Aşk ve Faşizm'; aslında kadınların dünyasına yönelik söylemleriyle dikkat çekiyor. Ayrıca kadının toplumdaki yeri, kadın olmanın yaradılıştan ötürü fiziki yükümlülüğü, doğurganlığı, anneliği, hayata bakış açısında baba figürünün etkisi gibi kavramlar sorgulanıyor. Diğer taraftan, kadınlar kendilerini sorgularken, aslında erkeklerin de kadınları anlamasına yardımcı oluyor.