Aşkta körü körüne bağımlı olmamalı!

Kamelyalı Kadın' müzikalinde başrolde olan, yeni dizisi 'Düşman Kardeşler'de komik bir karakteri canlandıran Hande Subaşı Yeni Aktüel'den Neslihan Perker'e konuştu. İşte Subaşı'nın oyunculuk ve aşk hakkındaki sorulara verdiği yanıtlar:
KETUM BİRİYİM
'Düşman Kardeşler'de nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
İlk defa komedi işinin içindeyim. Şimdiye kadar dramın ağırlıkta olduğu projelerde yer aldım. Bu sefer senaryoda Trakya'nın dokusu yansıtılarak aile içindeki entrikalar anlatılıyor. Ben bu komik aile kalabalığının içinde yalnız bir kızı canlandırıyorum.
Gerçek hayatınızda da kalabalık bir aileden mi geliyorsunuz?
Evet. Anne tarafım çok kalabalık ve o kalabalık içinde büyüdüm. Hep bir aksiyon, aktivite vardı.
Canlandırdığınız karakter için yalnız dediniz, gizemli biri mi?
Geçmişi muamma, Trakyalı değil, yalnız bir kız...
Gizemli karakterler ilginizi çeker mi?
Sır olan her şey cazibelidir.
Siz gizemli misinizdir?
Yakınlarımla paylaşımcıyımdır, biraz ketumum sadece. Böylesi daha doğru geliyor bana.
Savunma mekanizması mı bu?
Hayır, tamamen yaradılışımla alakalı. Çok konuşmayı sevmem, birini kolay kolay hayatıma almam. Arkadaşım, sevdiğim insan çoktur ama özel konuları paylaştığım insan birkaç kişidir. Daha çok dinlemeyi severim.
İnsanların sorunlarını dinlerken yapıcı çözümler mi üretirsiniz?
Genelde öyle. Bu işi yapmıyor olsaydım psikolog olmayı çok isterdim.

HANDE SUBAŞI FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN!

FAZLA DUYGUSALIM
Söz konusu kendi hayatınız olduğunda çözüm üretip bunu hayatınıza uygulayabiliyor musunuz?
Kendi hayatımda arada kalabiliyorum çünkü fazla duygusalım. Aslında genelde duygularıyla hareket eden biriyim fakat hayati mevzularda mantığımı kullanıyorum. Beni ne mutlu ediyorsa, ne doğruysa sonra üzülecek olsam bile yapmayı tercih ederim.
Bu aslında cesaret de gerektiren bir özellik...
Kalender yönlerim çoktur ama ciddi durumlar karşısında çok soğukkanlı olabiliyorum. Kendime dönük bir yanım da var, o yüzden bir şeye canımı sıkıp aynı konuda sürekli üzülen bir insan değilim. Anlık asabiyetlerim veya can sıkılmalarım günlerce sürmez, kafama takıp harap etmem kendimi.

VAZGEÇTİĞİM OLDU
Çok ünlü bir karakter 'Kamelyalı Kadın'... Onunla hayatınızdaki benzerlikleriniz neler?
Her kadın gibi sevgiye inanmak isteyen biri. Yaşadığı hayattan ötürü bundan vazgeçmiş. O da dışarıdan ulaşılmaz, kendini beğenmiş görünüyor, içinde ise her kadının kalbine dokunduğunuzda yumuşayan bir tarafı var; işte o anlamda benziyoruz. Benzemeyen yönü, aşkı uğruna hayati bir karar veriyor ve trajik bir son yaşanıyor zaten.
Aşka inancınız var mı?
Var ama ben hayatta vazgeçilmez bir şey olduğunu da düşünmüyorum. Aşıkken bile aklınıza yatmıyorsa, bazı şeylerden vazgeçebilmeyi bilmek lazım, bu aşık olmadığınız anlamına gelmez. Bir şey varsa aşka dair, her şeyiyle net olmalısınız içinizde.
Siz bir aşktan vazgeçmek zorunda kaldınız mı?
Evet oldu. Körü körüne bağımlı olmamak lazım bir şeye...