Pazar röportajında Engin Günaydın vardı dün. Az konuşan adamları yakaladım mı bırakamıyorum, bayıltana kadar soruyorum, uzuyor sohbet... E haliyle de sığmıyor tek güne. Bugün de devam...
'Burhan Altıntop rolü hayatımın dönüm noktasıydı' diyor musunuz?
Hayatımın problemiydi diyebilirim ancak!
Aaa neden?
Çünkü oynuyordum o rolü! Ciddi sorumluluğu vardı. Dört yıl boyunca aynı rolü oynadım, son sahnesine kadar... Boşlamamak da gerekiyordu, benim için çok ağır bir problemdi o yüzden. O problemi yüzüme gözüme bulaştırmadan bitirdiğim için çok memnunum ben, üzülmedim yani.
Bu sezon da devam etmeye karar verselerdi, eder miydiniz?
Geçen sezon da istemiyordum aslında, o zaman yorulmuştum. Fakat Binnur (Kaya) gelmişti aramıza, Ata Demirer gelecekti, o enerjiyle bu sezon da gideriz diye kabul ettim. Tabii Gazanfer Bey'in vefatından sonra dizi herkes için bitmişti ama sorumluluklarımız vardı, sözleşmeler, verilmiş sözler vardı.
Öngörüleriniz kuvvetli midir; o karakterin, dizinin tutacağını hissetmiş miydiniz?
Yaptığım hiçbir iş için böyle bir öngörüm olamıyor. Çünkü bir rol bir oyuncu için yüktür, problemi çözmeye çalışır oyuncu. Ben yaptığım işleri, yaptığım süre içinde algılamıyorum mesela... Zaga bittikten bir yıl sonra izledim kendimi, 'Aa ne güzel şeylermiş bunlar' dedim, güldüm kendime.
Avrupa Yakası'nda kendinizi beğenir miydiniz?
Daha hiç izlemedim.
Nasıl yani?
Yani izledim ama kendimi oturup incelemedim inceden inceye. Çok hızlıydık, günde 25 sayfa çekiyorduk bazen. Çoğu şeyi hatırlamıyorum bile. Şu film bitsin kendimi ayrıntılı izleyeceğim inşallah. Ama ben çok gülüyordum Burhan Altıntop'a. Beynimi çatlatana kadar güldürdüğü oluyordu...
Cem Yılmaz'ı çıldırttığınız son bölüm sizin için nasıl geçti peki?
O da bir problemdi benim için çünkü yine problem çözüyordum orada, eğlenemedim hiç. Sonradan izledim, evet çok güzel olmuştu, ben de eğlendim.
* * *
Akşam yemeğinde hep birlikte 'Tokat kebabı' yiyoruz. Yemekler gecikince, Binnur Kaya ile Engin Günaydın sıcak somun ekmeklere saldırıyor, biz de o anı kaçırmıyoruz.
