Bağırmadan da olur
Söyledikleri; hepimizin istedikleri... Hayalini kurduğumuz Türk kadını tipi.
Yalnız Leyla Hanım iki saat boyunca o kadar bağırdı, çağırdı, masayı yumrukladı ki; söyledikleri hayır mı, şer mi anlaşılamadı.
BAĞIRMAYA GEREK YOKTU
Yahu, ne gerek var boyun damarların kabarana kadar bağırmaya?
Amaç dikkat çekmekse tamam, bir şey diyemem ama yine de bir sözün etkili olması için avaz avaz söylenmesine gerek yok ki!
"Biz kadınlar olarak iyi davranılmayı, insan yerine konmayı, saygı duyulmayı hak ediyoruz" dedi, gönlümüzü fethetti; o ayrı.
Ama ardından İstanbul'un göbeğinin göbeğini yani Cihangir'i anlatan bir şehir hikayesi olan 'Yalan Dünya'yı bayılarak izlerken; erkeği maço, kadını ezik gösteren ve genelde şehrin kenar mahallelerinde geçen dizileri hiç beğenmediğini ve bunların senaryolarını kadınların yazdığını öğrenince iyice delirdiğini de ekledi.
İşte Alaton'un o beğenmediği diziler, aslında tam da Türkiye'yi anlatan gerçek hikayeler.
Ne 'Muhteşem Yüzyıl' gibi binbir gece masalı, ne de 'Yalan Dünya' gibi Türkiye'nin tırnağının ucu kadar bir kesimi anlatan hikayeler.
Gerçekler Leyla Hanım'ın hiç hoşuna gitmemiş ki; bu dizilerin kadın senaristlerini cehennemlik ilan etmekten çekinmiyor.
O öyle deyince, insanın aklına hemen; bu ülkenin en bilinen, en başarılı iki kadın senaristi Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu geliyor.
'Yaprak Dökümü', 'Fatmagül'ün Suçu Ne?', 'Aşk-ı Memnu' ve şimdi de 'Kuzey Güney'i yazan o iki kadın yani...
Leyla Alaton'un "Cenennemde yerleri hazır" dediği iki isim onlar olmalı.
Bir kadın kendini; başka kadınların sorunlarını çözmeye, güçlenip birey olmalarına yardımcı olmaya, başlarını dimdik tutmalarını sağlamaya adamış olabilir. Ama bunları, etrafındaki üç-beş şakşakçının gazına gelmeden, daha makul bir üslupla söylese çok daha etkili olabilir.
BAŞKA KADINLARI AŞAĞILAMASA...
Ya da kadın gücüne kendini adamışken başka kadınları aşağılamasa, eleştirinin dozunu kaçırmasa, kendisini sırat köprüsü katibi ilan etmese daha da şahane olur.
Kendisini cennetlik, gerçek hikayeler yazıp toplumun olumsuz yanlarına ayna tutan hemcinslerini boğazı patlarcasına bağırarak cehennemlik ilan etmekle bu iş olmaz.
Ya da olursa ayıp olur.
Cuma sabahı o ekranda yapılan gibi; kaş yapayım derken göz çıkartılabilir.
EN SON HABERLER
- 1 Rahatsızlığı sonrası Zerrin Özer ilk kez görüntülendi! Zerrin Özer: Nöroloji doktoruna ihtiyacım var!
- 2 Öldüğü sandığı annesine 33 yıl sonra kavuştu! Gözyaşları içinde annesiyle yüzleşti: Vebali senin boynuna!
- 3 Melisa Aslı Pamuk ve futbolcu Yusuf Yazıcı evlendi! Melisa Aslı Pamuk’un o hamlesi evliliği ifşa etti!
- 4 Pis Yedili'nin Dilkopat'ı Güneş Zavrak tam estetik harikası oldu! İşte Dilkopat Güneş Zavrak'ın son hali...
- 5 Ümit Erdim ve Seda Erdim sessiz sedasız boşandı mı? Soyadını değiştirince takipçileri ayaklandı...
- 6 Tuba Büyüküstün'ün ikizleri Maya ve Toprak kocaman oldu! Babaları da çok ünlü bir oyuncu! Biri anneye diğeri babaya benziyor...
- 7 Yargı'nın savcı Ilgaz'ı Kaan Urgancıoğlu'nun kardeşi de çok ünlü! Meğer yakışıklı oyuncuymuş....
- 8 Eda Ece'den minik kızı Mina İpek ile yeni poz! "Minnoşumla günler böyle geçiyor"
- 9 İnci Taneleri'nin Azem'i Yılmaz Erdoğan'ın siz bir de gerçek kızı Berfin'i görün! Oyuncu olacak derken ters köşe yaptı!
- 10 Yargı'nın güzel yıldızı Pınar Deniz Cannes'da nefes kesti! Derin dekolteli büstiyeriyle tüm gözleri üzerine topladı...