Bebek yüzlü birinden çok iyi kötü adam olur

ATV'nin sevilen dizisi 'Kaçak'ın kadrosuna 'Rusyalı' karakteriyle dahil olan Yosi Mizrahi, 20 yıllık oyunculuk kariyerinde ilk kez bir kötü adamı canlandırdığını söylüyor. Bir süre önce Beykoz'un Görele köyünde yaşamaya başlayan Mizrahi, yeni dizisini ve yeni hayatını GÜNAYDIN'a anlattı...
'Kaçak' kadrosu sizi nasıl karşıladı? Çekimler nasıl gidiyor?
Benim için yeni bir şey çünkü çok fazla 'kötü adam' oynamamıştım. Türkiye'de yapımcılar, oyuncuları belli kalıpların içine sokuyor. 20 yıldır oyunculuk yapıyorum, karşıma bir kötü adam karakteri çıkınca beni cezbetti. Zaten farklı bir şey yapmak istiyordum. Tek düşündüğüm şey; 'Kaçak'ta çok fazla aksiyon olması ve bundan kaynaklanan kötü adam sirkülasyonuydu. Rolümün 13 bölüm devam edeceğini söylediler, ben de "Tamam" dedim. Zaten Gürkan (Uygun) da çok eski arkadaşım.

KAVGA ETMİYOR, ETTİRİYOR
Dizide aksiyon ön planda. Bunun için bir hazırlık yaptınız mı?
Oynadığım 'Rusyalı' karakteri kötü bir adam ama direkt kendisi kavga etmiyor, tetik çekmiyor. O bunları başkalarına yaptıran bir adam. 'Rusyalı' aslında bir Türk, sadece Rusya'da yaşamış ve orada mafyanın içine girmiş. 'Rusyalı'nın dövüş veya silahlı sahneleri yok gibi. Belki bundan sonra ben de silahı elime alırım, bilemiyorum.
Peki daha önce kötü adam oynamadığınız için pişman mısınız?
Daha önce oynamayı hiç düşünmedim çünkü bazı şeyler için belli bir yaşa gelmeniz gerekir. Ben baby-face (bebek yüzlü) bir adamım. Bugüne dek hep ailenin şirin çocuğunu oynadım.
Oyunculukta fizik önemli midir?
Tabii ki önemlidir. Mesela baby-face birisinden kötü adam olur, çok da güzel olur. Bizde birtakım klişeler var; kötü adam dediğin, sakallı, pis suratlı, esmer olmalı, pis bakmalıdır. Ama Amerikan filmlerine baktığınızda, bebek yüzlü katil diye bir terim görürsünüz. Biz bunu yapımcılara anlatamadık. Dizide kötü biriyim ama şık giyinen, spor yapan, hayattan keyif almayı bilen bir adamım.

DEMEK Kİ SOKA ĞA İNMİ ŞİZ
'Rusyalı'ya sokaktaki tepkiler nasıl?
'Kaçak' dizisinin çok ciddi bir takipçi kitlesi varmış, onu fark ettim. İlk sahnemi çektikten sonra, sosyal medyada sahnemi bitirdiğimi yazar yazmaz güzel tepkiler gelmeye başladı. Ben diziye 14'üncü bölümde girdim. Dizi yayınlandıktan sonra 24 saat geçmeden, pasaportumu almaya gittim. Görevliler, 'Oo Rusyalı senin pasaporta mı ihtiyacın var?' diye takıldılar bana. Bu tepkiden sonra 'Demek ki sokağa inebilmişiz' dedim. 'Sanatçı alkışlarla yaşar' sözü çok doğru. Egoyu besleyen bir şeydir, takdir edilmek.
KÖYDE DOMATES TOPLUYORUM MARANGOZLUK YAPIYORUM
İstanbul'dan neden taşındınız?
Bir yıldır köyde yaşıyorum. Ben tipik bir şehir çocuğuyum aslında ama bu şehrin trafiği ve insanları beni yormaya başladı. Eşimle birlikte biraz uzaklaşmak istedik. Köyde sabahları domates, biber topluyorum. Odun kesiyorum, marangozluk işleri yapıyorum. Köyde özümü buldum diyebilirim.