Ben de çözüm sürecindeyim!

20 senedir hayatımızda. Bu topraklarda nefes almış herhangi birimiz, en az 10 şarkısını ezbere bilir. Kendi şarkılarını zaten bambaşka yorumlar ama 'Acılara Tutunarak' veya 'Ağlama Bebek' okumaya başladı mı; hangimizin yüreğine dokunmaz acaba? Haluk Levent, bir değişik adam. Her şeyden önce 'güzel bir adam'. Peki, neydi böyle 'güzel' bir adamı yıllardır sorunların ortasına iten? Ekonomik sorunları vardı. Bugün başlasa, yıllarca ödeyemeyeceği borca batmıştı. Gözaltına alındı, hapis yattı, konserlerinden polis zoruyla karakollara götürüldü. Ama pes etmedi; notalarını borçlu olduğu ülkede hayatını altüst eden problemlerle yüzleşmeye, onlara meydan okumaya karar verdi. Şarkıları ve dinleyicileri, onun tek gücü. Çünkü biliyor ki sahneye çıkıp bir 'Ankara', bir 'Elfida', bir 'Kral Çıplak' okudu mu; her şey o kadar güzel olur ki…
Neşeni, hüznünü ve hayat kavganı en iyi anlatan şarkıların hangileri?
Hüznün ve aşkın şarkılarını yapan bir adama neşesini sormak, zor bir soru oldu. Ama yıllar önce bir türküyü 'cover'lamıştım; o, bizle özdeşleşti. 'Kızılcıklar Oldu mu?', benim neşemi en iyi anlatan parçadır. Hüznüm için; 'Elfida' derim. Özel bir durumu vardır o şarkının. Burada röportaj esnasında açıklamak; bu şarkının amacına çok ters olur. Ama bilenler de bilir. Beyzanur diyeyim, başka bir şey demeyeyim. Hayat kavgamı anlatan şarkı da 'Kral Çıplak'tır. Benim hayat hikayemdir adeta.
'Srebrenitza' şarkısını nereye koyuyorsun? Şarkıyla özel bir bağın olduğunu biliyorum...
Srebrenitza, bir katliamdır. Dünyanın gözü önünde yaşanmış korkunç bir gerçektir. Ben bu parçayı, insanlık adına af dilemek için yaptım. Oralara kadar gidip gördüm bütün yaşananları. Şimdi burada anlatmaya; ne satırlar, ne de kelimeler yeter. Müslümanmış, Hıristiyanmış hiç fark etmez; insan, insandır. Orada, dünyanın gözü önünde insanlık öldürülmüştür. Bakın, ben soykırımları karşılaştırmayı sevmem, karşılaştırmak da doğru olmaz ama bir tespit yapmak için söyleyeceğim bunu: İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudi soykırımı yaşandığında, teknoloji ve haberleşme bu kadar gelişmiş değildi. Orada yaşanan korkunç manzaradan çok sonra haberi oldu insanların. Ama Srebrenitza yaşanırken, teknolojinin her imkanı vardı. Uyduların, Birleşmiş Milletler'in gözü önünde yaşandı tüm bu olanlar. Ben buna katlanamıyorum...
ACELECİ, DUYGUSAL, APTAL...
Kendini 'solcu' olarak tanımlayan bir adamsın ama bu tip toplumsal olaylara sağ eğilimli tepkiler veriyorsun...
Ben olaya, insan hakları açısından baktım hep. Bizde, yerleşik sağ ve sol düşünce tarzları vardır; kalıplaşmıştır bunlar. Ben o kalıplara takılmam. Ortada bir doğru varsa ve bu doğruyu muhafazakar kesim savunuyorsa; ben onun karşısında duramam. İnsanlığımı sorgulatır bu bana. Muhalif olsan bile haklıya hakkını teslim edeceksin. Bizde solun içine düştüğü en büyük hatalardan biridir bu; ne olursa olsun muhalif olmak.
Peki, kendini birkaç kelimeyle anlatmanı istesem...
Dağınık, aptal, aceleci, duygusal, iyimser, hayalci ve umutlu.
Kariyerini hızlı yaşadığını düşünüyor musun?
Hayat, gel-gitlerle ve iniş-çıkışlarla doludur. Şu anda devam eden birçok davam var. Bir o kadarından da aklanarak çıktım. Çok azı kaldı. Ben hepsinden beraat edeceğime inanıyorum. Ben şu anda, Haluk Levent olarak; Avrupa'da veya ABD'de hayatımı çok güzel şekilde devam ettiririm. Arkamdan birkaç yazı yazılır, sonra unutulur. Ama ben, Haluk Levent'i yaşatmak için mücadele ediyorum. Çünkü Haluk Levent, bu ülkenin vicdanıdır; türban eyleminde de vardır, YÖK karşıtı eylemde de... Sırf borçlarım var diye böyle bir adamı silemem. Sırf bunun için mücadele ediyorum. Yaptığım yanlışların da karşılığını ödüyorum.
O kadar borcun varken hâlâ yardım konserlerine nasıl çıkıyorsun?
Alacaklı bekler ama hasta beklemez...
SEVENLER YANIMDA
Zor dönemlerinde yalnız bırakıldığını düşündün mü?
Medyanın beni eleştirdiğinden daha fazla ben kendimi eleştirmişimdir. Sevenlerim, bu samimiyeti görüyor zaten. Evet, çok hatalar yaptım ve bu hatalar üst üste geldi ama inan; sahneye çıktığım zaman dünyanın en güzel adamı olurum ben. Sevenlerim bunu görüyor. Ve hep benim yanımda oldular. O yüzden, yalnız bırakıldığımı düşünmüyorum. Tüm konserlerimde izdiham oluyor; zannedersin ki yeni çıkmış bir popstar'ım.
Bugüne kadar "İyi yapmışım" dediğin bir şey?
İyi ki 'Annemin Türküleri' albümünü yapmışım. İyi ki türküler söylemişim.
"Keşke yapmasaydım" dediğin bir şey?
Keşke hep komünist kalsaydım. İdeolojik değil, ekonomik anlamda diyorum. Ben parayı sevmeyen bir adamım. Keşke hiç parayla, pulla, şirketle işim olmasaydı.